Güncelleme Tarihi:
Beşiktaş futbol takımı teknik direktörlüğünü yapan Şenol Güneş’in çok güzel bir sözü vardır: ‘Futbolu eskiden açlar oynar, zenginler izlerdi; Şimdi zenginler oynuyor, açlar izliyor’
Aslında bu söz günümüzde insanların basketbol, futbol, beyzbol ve boksun başını çektiği sporlara ne kadar bağımlı hale geldiklerini gözler önüne seriyor. Eskiden hayatlarını kurtarmak ve biraz da düzgün şartlarda yaşayabilmek için sporcu olmayı seçen insanların özellikle 21.yüzyıldan sonra kazandıkları paralar dudak uçuklatıcı cinsten. Dünyanın en çok kazanan sporcusu kim diye sorduğumuzda herkesin aklına muhtemelen popüler spor olan futbolun 2 büyük yüzü Messi ve Ronaldo gelecektir. Aslında gerçekler böyle değil; Messi geçtiğimiz yıl 73.8 milyon dolar, Ronaldo ise 79.6 milyon dolar kazanırken onların neredeyse 2 katını kazanan bir adam vardı: ünlü boksör Floyd Mayweather. Mayweather 2015 yılını 300 milyon dolar gelir ile kapatırken bu aslında sporcuların sahip oldukları kar marjinleriyle bir çok büyük şirketi geride bıraktığını gözler önüne seriyor.
Peki bu noktada büyük pastayı kim götürüyor derseniz, profesyonelleşen spor dünyasında ortaya çıkan menajerlik şirketleri aslında spor girişimciliğinin odak noktası olmuş durumda. Bunu bir örnekle açıklayalım; Cristiano Ronaldo’nun yıllık gelirinin 79.6 milyon dolar olduğundan yukarıda bahsetmiştim ama Ronaldo’nun menajerliğini yapan Jorge Mendes’in 2015 yılında sadece transfer sırasındaki komisyon ücretlerinden 86 milyon Euro kazandığını belirtmekte fayda var. Jorge Mendes’in hayatını kısaca özetlemek gerekirse 3.liglerde futbol oynamış ve Portekiz’de küçük bir bar işletmecisiyken menajerlik şirketi açmaya karar vermiş bir adam olarak karşımıza çıkıyor. Mendes, gittiği bir 21 yaş altı futbol şampiyonasında İngiltere merkezli Formation şirketiyle tanışıyor ve sonrasında vatandaşı Hugo Viana ile ilk transferini yapıyor ve Portekiz’e dönüp kazandığı £300k’lık komisyon ile kendi şirketi olan Gestifute’i kuruyor. Bu şirket, önce iç piyasada Galatasaray’a Mario Jardel’i satan, ayrıca dönemin süperstarları Figo ve Zidane’ın da menajerliğini yapan Jose Veiga’yı piyasadan silerken özellikle Portekiz pazarını iyi kullanan Mendes menajerliğini yaptığı Ronaldo ve Mourinho gibi yıldızlarla dünya pazarına açılıyor. Öyle ki Beşiktaş’taki Fernandes, Simao, Almeida, Bebe, Sidnei ve Julio Alves’ten oluşan Portekiz akınının arkasında da Mendes ve yüksek menajerlik ücretleri rol oynuyor. Ne yazık ki bu yüksek meblağlar da Beşiktaş’ta krizle ve sonrasında feda sezonuyla sonuçlanıyor.
Bir menajer nasıl para kazanır derseniz bunu yine Jorge Mendes’in bir transferinden size açıklayayım: menajerliğini yaptığı James Rodriguez’i Porto’dan 45 milyon Euro’ya Monaco’ya satan Mendes, oyuncunun 2014 Dünya Kupası’nda gol kralı olmasından sonra oyuncuyu bu kez Monaco’dan da 80 milyon Euro’ya Real Madrid’e satıyor. Yani burada asıl iş parlaması muhtemel, gelecek vaadeden oyuncuyu görebilmek ve ona yatırım yapabilmek. Ardarada yaptığı bu iki transferle sadece 1 oyuncudan 10 milyon Euro’ya yakın kazanan Mendes’in portföyünde 100’den fazla sporcu olduğunu düşünürsek ortaya çıkabilecek kar potansiyelini tahmin edebilirsiniz.
Bu ücretler aslında Uluslararası Futbol Federasyonu FIFA’nın bir açığından kaynaklanıyor, spor dünyasının profesyonelleşmesi için adımlar atan FIFA’nın yönetmeliğinde menajerler için minimum yüzde 5 alt komisyon sınırı koyuyor ama bunun için bir üst sınır belirlemediğinden bu menajerlerin elini güçlendiriyor.
Tabi ki yalnızca menajerler değil, 3. şahıslar ve diğer şirketler de spor dünyasında dönen paranın farkına vardıkları için bu pastadan pay koparmanın peşine düşmüş durumdalar. Avrupa’nın önde gelen ülkelerinde üçüncü şahısları oyuncunun değerine hissedar yapmak ya da üzerinde üçüncü şahıs yetkisi sahibi oyuncuların transferini yapmak kesinlikle yasak ama Brezilya ve Portekiz’de bu durum serbest olduğu için Brezilya ve Portekiz merkezli bir çok yatırım şirketlerinin sporcu satın alıp-sattığını görmek mümkün. Bunu örnekle açıklamak gerekirse Brezilya’dan 10 milyon Euro değerindeki bir futbolcunun yüzde 50 hissesini 5 milyon Euro’ya alan şirket bu oyuncu Avrupa pazarına 20 milyon Euro’ya satıldığında kısa sürede yatırdığı parayı ikiye katlıyor. Tabi ki Avrupa’ya pazarlamada da rol Mendes gibi menajerlere düşüyor. Yani öngörüyü doğru yaptığınız sporcular ve düzgün bir menajerlik ağıyla sıfırdan başladığınız bir işte milyon euro’lara ulaşmak işten bile değil.
Yazımı bitirirken, Mendes’i çok konuştuğumuzu görüyorum, merak eden olursa Jose Mendes sporcu menajerliği yapan şirketlerden en iyisi veya en çok kazananı değil;sadece biri, komisyonlardan en çok para kazanan menajerin kim olduğunu merak ederseniz açıklanan rakamlarla, 2015 yılını 102 milyon Euro kar ile kapatması öngörülen Amerika pazarının sahibi NFL menajeri Scott Boras’ın sektörün lideri olduğunu söyleyebiliriz.