Güncelleme Tarihi:
Liseye başladığım gibi mühendis sıfatı yapıştırılan o çocuklardandım. Mühendisler bilindiği üzere farklı düşünür. Onların analitik becerileri yüksektir. Mühendisler yeni bir şey geliştirmeye ya da olanı iyileştirmeye çalışırlar. Mühendisi farklı kılan ise düşünme sistematiğidir. Doktorlar da benzer düşünme yapısına sahiptir ancak onlar “hayat” kurtararak mühendislere göre avantajlı bir pozisyona geçerler.
Üniversiteye geçene kadar kimse bana tasarımcı olmamı önermedi. Üniversitenin ilk senesinde hayatıma tasarım odaklı düşünüş diye bir kavram girdi. İlk başta bunu çok önemsemesem de daha sonra fark ettim ki hayatın temeli aslında tasarımcı bakış açısı ile anlaşılıyor.
Steve Jobs’a, Henry Ford’a, Elon Musk’a göre insanlar ne istediğini bilmeyen canlılar. Biraz empati, biraz da gözlem ile içimizde yatan isteğimizi ortaya çıkarır ve iyi bir iş modeli ile birleştirirsek yaratıcı bir fikir ortaya koymamak imkansızdır. Kabaca bu duruma tasarım odaklı düşünüş deniyor.
Bu metot IDEO adlı danışmanlık şirketinin kurucusu David Kelley tarafından ortaya konulmuş ve Apple’ın tasarımlarından, Braun’a kadar kendisini göstermiştir.
David Kelley’e göre tasarım odaklı düşünmenin 6 adımı vardır:
Asıl önemli olan yılmayıp edindiğiniz bilgilerle süreci tekrardan başlatıp eksiklerinizi giderebilmek. Tasarım odaklı düşünmenin en güzel yanı asla başarısızlık olmaması; bu metodun hep yeniden denemeden ve öğrenmekten oluşması.