Güncelleme Tarihi:
SON yıllarda badem, fındık ve soya sütü tüketimi hızla artmaya başladı. Bunda da ithal markalar öne çıkıyordu.
İki girişimci Cem Telvi ve Yusuf Romano bu ürünlerin Türkiye’de üretilmesi için çalışmalara başladı. Sonunda Fomilk markası ortaya çıktı. Bugün birçok market zincirinde satılan ürünlerin yıl sonuna kadar yurtdışına da satılacağını anlatan Cem Telvi, markanın kuruluşunu ve büyümesini şöyle anlattı:
8 AYDA RAFA GİRDİ
“Ailem 30 yılı aşkın bir süredir fındık ticaretiyle uğraşıyor. Halen Türkiye’nin en çok fındık ihracatı gerçekleştiren ilk on şirketinden biri. Ortağım ve aynı zamanda yakın dostum olan Yusuf Romano’nun ailesi ise dört nesildir süt sektörünün içinde. Ezine’de peynir üretimiyle bu alanda faaliyet göstermeye başlayan aile, bugün dünyanın farklı yerlerinde üretim yapıyor. Asya, Ortadoğu, Türkiye ve Kıbrıs’ta toplam 5 üretim tesisiyle süt ve türevlerinin üretimini gerçekleştiriyor. Dostlarımızla bir gün evde sohbet ederken kullandığımız yabancı bir bitkisel sütten yola çıkarak böyle bir üretimi Türkiye’de, Türkiye’ye ait bir markayla yapmanın ne kadar doğru olup olamayacağını konuştuk. Dünya fındık tüketiminin yüzde 70’e yakını Türkiye’den karşılanıyor. Fındık ülkesiyiz ama fındık sütünü ithal ediyoruz. ‘Biz neden bu alanın ilk yerli üreticisi olmayalım’ dedik ve araştırmaya başladık. Her ikimiz de okullarımızı bitirdikten sonra aile şirketlerimizde çalışıyorduk. Dolayısıyla birimiz fındık başta olmak üzere yemişi, diğerimiz süt ve süt ürünlerini çok iyi biliyordu. İlk olarak fındık sütü ile Ar-Ge çalışmalarına başladık. Üretim tecrübemiz ve donanımlı tesislerimiz bizi bu girişime yüreklendirdi. Fabrikalarımız ufak birkaç yatırımla Fomilk üretimine uygun hale getirildi. İlk konuşmamızdan yaklaşık 8 ay sonra ilk Fomilk’ler raflarda yerini aldı.
2 AYRI ÜRETİM TESİSİ
2019 yılının sonunda 350 bin litre üretim, 6 milyon TL ciro hedefiyle çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde başlayacak ihracatla birlikte ciromuzun 5’inci yılın sonunda 30 milyon TL’ye ulaşmasını bekliyoruz. Fomilk’in orijinal ve şekersiz olmak üzere fındık sütü, badem sütü, soya sütü ve hindistan cevizi sütü çeşitleri bulunuyor. Tekirdağ ve Karaman’daki üretim tesislerini kullanıyoruz. Yemişlerin öğütülmesi, süt haline gelmesi, dolum ve paketleme bu 2 ayrı tesiste gerçekleştiriyor.
Fomilk olarak Türkiye’nin bitkisel bazlı tüketici ürünleri markası olmayı hayal ediyoruz. Bitkisel sütlerimizi yeni ürünlerle destekleyerek ve yeni kategorilerle geliştirerek bu ürünleri daha geniş kitlelerin tüketim alışkanlıkları arasına sokmayı amaçlıyoruz. Yakın zamanda başlayacak ihracatla da Türkiye’nin ilk yerli bitkisel sütü Fomilk’i dünya pazarlarında göreceğimize inanıyoruz.”
TÜRKİYE’DE TÜKETİM HIZLA ARTIYOR
- TÜRKİYE’de 2017 yılında 1 milyon 200 bin litre bitkisel süt tüketildiğini anlatan Cem Telvi, şöyle konuştu: “Türkiye dünyadaki yeme-içme trendlerini 4-5 yıl geriden takip eden bir ülke... Bitkisel süt ve bitkisel süt ürünleri, dünyada hızla büyüyen, en ivmeli sektörlerden biri. Sadece hayvansal ürün tüketmek istemeyenlerin değil, laktoz intoleransı olan, sağlığına önem veren, kendine dikkat eden, aşina olduğumuz tatlarla yeni lezzetlere ve yeme-içme trendlerine açık, heyecanlı, enerjik bir kitle var. Dolayısıyla öncüsü olduğumuz sektörün hızla büyüyeceğine inanıyoruz.”
EV TEKSTİLİ SEKTÖRÜNDE ÜRETİM ATAĞI BAŞLADI
EV tekstilinde Avrupa’nın birinci, dünyanın da dördüncü büyük ihracatçısı ve üreticisi olan Türkiye, 500 bin kişiye istihdam sağlayan sektörün mevcut konumunu daha da güçlendirmek için yeni hamleler yapmaya hazırlanıyor. Aynı zamanda İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkan Yardımcısı olan Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD) Başkan Adayı Şerafettin Demir, Türkiye’de ev tekstilinin pazar büyüklüğünün 13 milyar dolar olduğunu söyledi. İç pazarın 6 milyar dolar, ithalatın 2 milyar ve bavul ticaretiyle birlikte ihracatın 5 milyar dolar olduğunu söyleyen Demir, en büyük ihracat pazarının ise yüzde 45 ile Avrupa olduğunu belirtti. Avrupa’nın arkasından Türkiye için en önemli ikinci pazarın ABD olduğuna işaret eden Demir, bu ülkeye özellikle çarşaf ve havlu ihracatının çok yoğun olduğunu anlattı. Türkiye’nin toplamda 172 ülkeye ihracat yaptığını ifade eden Demir, “Ev tekstili ihracatını diğer büyük sektörlerden ayıran en önemli detaylardan bir tanesi yerli üretimin miktarı. Bizim girdilerimizin sadece yüzde 30’u ithal. Dolayısıyla yüzde 70 katma değer yaratıyoruz”dedi.
OTEL YATIRIMLARI 2 BİN 397 EK İSTİHDAM SAĞLAYACAK
KONAKLAMA yatırımlarında yılın ilk 4 ayında proje sayısı azalırken, toplam yatırım tutarı TL bazında arttı. Antalya, İstanbul ve Muğla, en fazla yatırım talebi gören ilk üç il oldu. Toplamda 1 milyar 227 milyon TL harcanarak tamamlanacak olan 41 yeni yatırım sonrasında sektöre 2 bin 397 yeni ek istihdam sağlanacak. Konaklama yatırımlarında proje sayısı azalırken, toplam yatırım tutarı TL bazında arttı. Antalya ve İstanbul’dan sonra son iki yılın en hızlı büyüyen illerinden biri olan Trabzon’da yatırım iştahı dindi. Karadeniz Bölgesi´ne yapılan yatırımlar da yavaşladı. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), bu yılın ilk 4 ayında Ticaret Bakanlığı tarafından verilen “Yatırım Teşvik Belgelerine” ilişkin verileri il bazında araştırdı. Buna göre, Ocak-Nisan 2019 döneminde ülke genelinde toplamda 16 şehirde 41 yeni otel projesi teşvik belgesi aldı. En bazla yatırım teşviği sıralamasında son iki yıldır Antalya ve İstanbul´dan sonra üçüncü sırada yer alan Trabzon´da bu yıl 4 ayda hiç başvuru olmaması dikkat çekti. Geçen yılın aynı döneminde Trabzon’da 4 otel projesi için başvuru yapılmıştı. Tüm Karadeniz Bölgesi genelinde geçen yıl aynı döneminde 11 proje için başvuru yapılırken, bu yılki sayı 5´te kaldı. Proje sayısı açısından en fazla otel yatırımı yapılacak iller sıralamasında Antalya 10 otel ile yine ilk sıraya otururken, İstanbul 8 otel ile ikinci, Muğla 6 otel ile üçüncü sırada yer aldı.