Başarıya giden yolda kaygılarınızı nasıl yönetmelisiniz?

Psikologlar genel olarak kaygı ve korkuyu birbirinden ayırırlar. Korku şiddetli ve aniden ortaya çıkan bir duygudur, kaygı ise daha durağan ancak uzun süreli bir duygudurumdur. İlk bakışta her ikisi de olumsuz algılansa da aslında her ikisi de bir insanın hayatını sürdürebilmesi için oldukça gereklidir, çünkü bunlar tehdit içeren olaylardan kaçınmamızı sağlarlar. Ancak her şeyin çoğu zarar olduğu gibi bunların da fazlası insan psikolojisini ve biyolojisini olumsuz etkileyebilir. Sonucunda oluşabilecek hastalıklar arasında sosyal fobi, özgül fobi, panik atak gibi kaygı bozuklukları sayılabilir.

İşte bu durumların başınıza gelmemesi için kolaylıkla kendi hayatınıza uyarlayabileceğiniz birkaç yöntem:

• Kaygı bilinçten bağımsız bir durum değildir, yaşadığınız kaygıyı sizin düşünceleriniz oluşturur. Bu yüzden bir konuyla ilgili fazla kaygılanacağınızı düşünüyorsanız hemen kendinizi oyalayacak başka bir şeyler bulun. Geleceği değil, o anı yaşayın!
• Kaygıyı yaratan durumla ilgili düşüncelerden uzaklaşamıyorsanız kaygınızı yazıya dökün, onu somutlaştırın. Unutmayın, kafanızdaki şeyler düşündükçe daha da büyür. Bu şekilde onu çözmek için atacağınız adımları da liste haline getirebilirsiniz.
• Önünüzde iki seçenek var ve siz ne yapacağınızı bilmiyorsunuz... Hemen yapmanız gereken şey şu: Artılar ve eksiler tablosu! Bir sayfayı ortasından ikiye ayırıyorsunuz ve olayın artılarını ve eksilerini aklınıza gelen her şeyiyle oraya yazıyorsunuz. Kağıt size, tablonuz bittiğinde yapmanız gerekeni zaten söyleyecektir!
• O kadar çok işiniz birikti ki hangisinden başlayacağınızı bilmiyorsunuz, zamanınız hızla tükeniyor ya da hepsinden azar azar yapıyorsunuz, hiçbiri bitmiyor. Bu durum gittikçe kaygı seviyenizi yükseltecektir. O anda kendinize izin verin ve hiçbirini yapmayın. Sıcak bir duş veya açık havada yürüyüş size iyi gelecektir.
• Kendinize zaman ayırabilmek için imkanınız varsa yoga, meditasyon gibi tekniklere başlayabilirsiniz. Bunun dışında hobi amaçlı kurslara gidebilirsiniz. Bunlara zaman alıcı aktiviteler olarak bakmak yerine, geri kalan zamanınızı çok daha verimli geçirebileceğiniz motivasyonlar olarak bakmalısınız.
• Yukarıdakilerden hiçbirini yapacak zamanınız ve enerjiniz yoksa kaygınızı kontrol altında tutmak için çok eğlenceli bir yöntem: Gülümseyin! Yapılan son araştırmalara göre yüzünüzü gerçek gülümseme şekline getirdiğinizde, mutluluk hormonu olarak adlandırılan serotoninin arttığı ve kaygı seviyesinin azaldığı ortaya çıkmıştır. Bu şu şekilde açıklanabilir: Beyniniz siz gülümsediğinizde, demek ki mutlu olunacak bir şey var diyor ve bunu gerçekleştiriyor.