Koalisyon ekonomiyi nasıl etkiler?

Güncelleme Tarihi:

Koalisyon ekonomiyi nasıl etkiler
Oluşturulma Tarihi: Haziran 09, 2015 14:54

Yabancı analistler ve ekonomistler, olası bir koalisyon hükümetinin Türkiye ekonomisine etkisini değerlendirdi. CNBC.com'da konuyla bir analize yer verildi. Ekonomistler, ileriki günlerde ekonomide yaşanabilecek dalgalanmadan endişe ettiklerini dile getirdi.

Haberin Devamı

Analizde, Pazar günkü seçimlerde, 13 yıllık iktidarın ardından, AK Parti’nin tek başına iktidar olabilecek koltuk sayısını alamadığını ve bir koalisyon hükümetine gerek duyulduğuna işaret edildi.

Fitch’in seçimlere yönelik uyarılarına da yer verilen analizde, ekonomistlerin koalisyon hükümetinin Türk ekonomisini nasıl etkileyeceğine dair görüşlerine özellikle yer verildi.

Finansal danışmanlık şirketi Capital Economics’in gelişen ülkeler ekonomisti William Jackson, kısa vadede bir koalisyon hükümetinin kurulmasını beklemediklerini ve bunun da Türk ekonomisinin bu durumdan zarar göreceği anlamına geldiğini söyledi.

CNBC analizinde, Türkiye’nin bir zamanlar gelişen ülkeler arasında yıldız ekonomi olarak gösterildiğini, yüzde 8,5’e kadar büyüme performansıyla en iyi ülkelerden biri olduğu ifade edildi. Analizde Türk ekonomisindeki büyümenin son yıllarda 2011’deki yüzde 9’a yakını oranları yakalayamadığı da ifade edildi.

Haberin Devamı

Jackson, “Koalisyon hükümeti kurulsa bile, bu durumda AK Parti’nin muhalefetin daha yüksek asgari ücret gibi vaatlerini yerine getirmesine karşı geleceği yönündeki artıracaktır” dedi.

Analist, “Böyle adımlar Türk ekonomisinde kısa vadede canlanma yaratsa da uzun vadede Türkiye’nin köklü kırılganlıklarını artırabilir” diye devam etti.


EN BÜYÜK ENDİŞELERDEN BİRİ MERKEZ BANKASI
Analize göre, piyasa gözlemcilerin en büyük endişelerinden biri Merkez Bankası’nın bağımsızlığı.

CNBC’ye konuşan Boğaziçi Gaz Birliği’nin döviz yöneticisi Egemen Candır, görüşmeler nasıl devam ederse etsin, Merkez Bankası’nın bağımsızlığını korumaya devam edeceği yönünde bir güvencesi olduğunu söyledi.

Candır, “Ben göreceğimiz en büyük değişimin daha özgür ve bağımsız bir Merkez Bankası olacak. Yeni dönemde MB’nin son altı aydakine kıyasla ekonomiyi daha aktif şekilde kontrol edebilir” diye devam etti.

YABANCI EKONOMİSTLER NE DEDİ?
Yabancı ekonomistler Anadolu Ajansı’na bugün önemli değerlendirmelerde bulundu.

Berenberg Türkiye Ekonomisti Wolf-Fabian Hungerland, "Siyasi belirsizlik sürdükçe TL'de daha çok zayıflama ve volatil bir durum bekliyorum" dedi.

Hungerland, genellikle seçimlerin ardından gerçekleşen kısa ve orta vadedeki siyasi istikrarsızlığın Türkiye'de yeni bir fasıl açılmasına neden olduğunu, yeniden seçim yapılırsa, hükümet ve ekonomi politikaları üzerinde büyük belirsizlikler ortaya çıkabileceğini belirtti.

Hungerland, şöyle devam etti:

"Dolar/TL 2,8097 ile tarihi zirvesini gördü. Siyasi belirsizlik sürdükçe TL'de daha çok zayıflama ve volatil bir durum bekliyorum. Tahminlerimize göre aşağı yönlü riskler arttı. Siyasi istikrarsızlık ve zayıflayan ekonomisiyle Türkiye, tekrar yükselen enflasyonla mücadeleyi tehlikeye atabilir. Sonunda, yüksek siyasi istikrarsızlık, zayıf büyüme ve Merkez Bankası'na uygulanan baskının yanı sıra yüksek dış borçla geniş cari açık kombinasyonu Fed'in bir şahin hamlesine karşı Türkiye'yi daha savunmasız hale getirir."

Rabobank Gelişmekte Olan Piyasalar Kur Stratejisti Piotr Matys ise 10 yılı aşkın bir süredir ilk defa Türkiye'nin uzun bir politik belirsizlikle karşı karşıya kaldığını belirterek, 4 partinin oluşturacağı parlamentoda farklı senaryolar olabileceğini ifade etti.

Türkiye'de ekonomik anlamda kısa vadede belirsizliğin hakim olabileceğinin altını çizen Matys, TL'nin, politikacıların ifadelerine karşı daha kırılgan ve hassas hale gelebileceğini, Merkez Bankası'nın, TL üzerindeki risklerin belirginleşmesi durumunda elindeki bütün araçları kullanmak zorunda kalacağını dile getirdi.

Seçim sonrası dolar/TL'de sert hareketlerin sadece bir başlangıç olabileceğini ve 3 TL seviyesinin görülebileceğini kaydeden Matys, bu durumun gerçekleşmesi durumunda TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın faiz oranlarını Ocak 2014'teki gibi sert bir şekilde artırmak zorunda kalabileceğini sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!