Klimayla serinleyip ısınan oto döşemesi, beyaz gibi davranan siyah kumaş yaptı

TÜRKİYE tekstilden daha uzun yıllar ekmek yiyecek. Çünkü Türk tekstilcisi daha teknolojik ve katma değeri yüksek ürünlere yöneliyor. İzmir’de 5 bin metrekare kapalı alanda tam entegre üretim yapan Sun Tekstil, bu konuda en iyi örneklerden.

2011’de 175 milyon dolar ciro yapan firma, mikrokapsüllü kumaşlar, sinek ve böcek kovucu kumaşlar, yağ ve kir itici apre verilmiş kumaşlar, medikal ve spor giyimde kullanılan özel kumaşlar üreterek ünlendi. Firmanın kurucusu Şükrü Ünlütürk, son iki projeyi “Beyaz gibi davranan siyah kumaş ürettik. Siyah tişörtü artık yazın da giyeceğiz. Otolar için de yeni döşeme geliştirdik. Koltuklar oto klimasıyla sıcak ya da serin olacak” diye açıklıyor ve şöyle anlatıyor girişimcilik öyküsünü:

Mühendisler ailesi
Isparta Eğridirliyiz. Dar gelirli 3 çocuklu bir ailenin en büyük çocuğuyum. Babam akaryakıt istasyonları kurabilen bir teknisyendi. Bizi devlet parasız yatılı okullarında okuttu. Kendimizi devlete hep borçlu hissettik. Devlet her şeyi karşıladı, üzerine de yılda 300 lira harçlık verdi. Ben ODTÜ Maden Mühendisliğini bitirdim orada karımla tanıştım. O metalurji mühendisi. Kardeşim de jeoloji mühendisi oldu. Okul bitince devlet memuru olarak Çalışma Bakanlığı’nda 4 yıl çalıştım. Sonra özel sektörü denedim. 1 yıl Çukurova Holding’te, ardından Aytemizler’de Ankara’da tekstilde çalıştım.
Temiz hava için İzmir’e
Ankara’da 4 yıl tekstilde çalıştım ama bir süre sonra oğlumuz kirli hava yüzünden hastalandı. Temiz hava için İzmir’e taşındık. Tekstili öğrenmiştim. 1987’de konfeksiyon atölyesi kurduk. Kardeşim, ben ve karım üç mühendis, makineleri 8 ay taksitle alarak başladık. İş, ihracatçılara fason penye dikmekti. Bir süre sonra kendi ihracatımıza da başladık, 1990’da 1 milyon dolar ciroyu aştık. Tekstilin hızlı çıkışında biz de hızlı büyüdük. Para kazandıkça üretime yatırdık, borçlandık yatırım yaptık. Örgü, boya, baskı, nakış, konfeksiyon derken tam entegre olduk. 1995’te İhracatçı Birliği Başkanı oldum. 2000 yılı başında ciromuz 45 milyon doları aştı.
Ar-Ge ve perakende
2011 ciromuz 175 milyon dolar oldu. Neredeyse tamamı ihracat. 3 şirketli bir yapımız var. Sun Tekstil; konfeksiyon ihracatçısı, Ekoten; örme kumaş üretir. Jimmy Key ise perakende mağaza markamız. 40 Jimmy Key mağazamız var; 10’u Ukrayna, 4’ü KKTC’de. Tüm şirkelerimizin üzerinde de Sun Holding var. 800 kişilik istihdamımız var. 65 kişi Ar-Ge’de çalışıyor ki orada çok yeni kumaşlar üretiyoruz. Apre teknolojimiz çok iyi. Şu anda 10 yeni proje üzerinde çalışıyoruz.

Oto koltuğuna üç boyutlu döşeme üretiyor

İZMİR’de yatırımını yeni tamamladıkları ve deneme üretimlerine başladıkları bir projeyi açıklayan Şükrü Ünlütürk şu bilgileri aktarıyor: “İzmir Serbest Bölge’de yabancı ortaklıkla tesis kurduk. Oto koltukları için üç boyutlu döşeme malzemesi üretiyoruz. İçinde hava kanalları var ve bunlar süngerin yerini alıyor. Bu döşeme sayesinde koltuklar otomobilin klimasıyla serinleyip ısınıyor. Şu an koltuk ısıtma için bir ısıtıcı sistem gerekiyor. Bu, son bulacak. İlk anlaşmayı da Mercedes ile yaptık.”

Güneşe karşı siyahla başladık

ŞÜKRÜ Ünlütürk, güncel Ar-Ge projelerinden birisinin ‘Coldblack’ markasıyla tamamlandığını belirtiyor ve şöyle konuşuyor: “Siyah rengin beyaz gibi davrandığı bir kumaş ürettik. Siyah olduğu halde ultraviole ışınları geçirmeyen, yansıtan kumaş. İşin sırrı boyada. Ozon tabakası zayıfladığı için ultraviyole sorun. Siyahla başladık tüm renklere yayılıyoruz. Artık yazın uzun kollu siyah tişörtle de  serin kalabileceğiz.”

Mikrokapsüllü kumaşla antiselülitli iç giyim

SUN Tekstil, 2010’dan beri Avrupa’da çok tutulan ‘mikrokapsüllü iç giyim’i de Türkiye’de üretmeyi başardı. Şükrü Ünlütürk, “Mikrokapsüllü kumaşta 1 santimetrekarede 2 milyon mikrokapsül var. Bu mikrokapsüllerin içine kozmetik ajanlar konulabiliyor. Antiselülit, inceltici, sıkılaştırıcı, nemlendirici gibi. Giyince vücuda uyguluyor” diyor.

DİĞER E-KOBİ HABERLERİ

42 ülkenin mermercileri İzmir’de buluşuyor, Kıbrıs taşları da piyasaya çıkıyor

SEKTÖRÜNDE dünyanın en büyük üç fuarından biri olan 18. Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı (Marble Fuarı), yarın İzmir’de başlıyor. 90 ülkeden ziyaretçi beklenen ve 42 ülkeden 265’i yabancı toplam 1163 firmanın katıldığı Marble Fuarı’nda sergilenecek ağır tonajlı makina ve diğer yan sanayi üreticilerinin sayısı da 250’yi buluyor. Fuarda, Türk doğaltaşçıla-rının Kıbrıs ocaklarından çıkan taşları da ilk kez sektörün beğenisine sunulacak. İzmir Kültürpark’ta gerçekleşecek fuar, 24 Mart 2012 Cumartesi günü sona erecek. İZFAŞ Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi ve Genel Müdür Mehmet Şakir Örs, “Bulgaristan, İsrail, Rusya, Ukrayna, Filistin, Ürdün, Hindistan, Yunanistan, Pakistan ve Irak başta olmak üzere çok sayıda ülkeden alım heyeti de İzmir’e geliyor” dedi.

TESK künefeyi Avrupa’ya tanıttı

TÜRKİYE Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK), Münih Uluslararası Zanaatkarlar Fuarı’nda stand açıp künefeyi ziyaretçilerin beğenisine sundu. Standı gezenlere Hatay’ın meşhur künefesini ikram eden TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Hatay’ın meşhur künefesini fuarı ziyaret edip, standımızı gezenlere sıcak sıcak ikram ettik. Esnafımızın iç piyasaya yetiştirmeye çalıştığı künefeyi şimdi seri üretim ile Avrupa ülkelerine pazarlamanın yolunu açacağız. Ziyaretçiler çok beğendiler. Künefenin yanı sıra İpek dokuma ustalarımız ve buğday sapı işlemecisi ustalarımız da canlı dokuma yaparak ipek halıları ziyaretçilerin beğenilerine sundu” dedi.