KKTC’yi vergi cenneti yaptık ilk hedef Malta’yı yakalamak
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2007 00:00
Bir taraftan izolasyonun kaldırılması için mücadele ederken, diğer taraftan da ekonomilerini büyütmeye çalıştıklarını söyleyen KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, "İlk hedefimiz, Malta’nın 4 milyar Euro’luk gayrı safi yurt içi hasılası büyüklüğüne ulaşmak. Uluslararası şirketlerin gelir vergisi oranını yüzde 2’ye indirerek bir anlamda ’vergi cenneti’ ortamı yarattık" dedi.
KUZEY Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, 2002 yılında 985 milyon Euro olan gayrı safi yurt içi hasılalarının 2006’da 2 milyar Euro’ya yükseldiğini belirterek, "Bir yandan izolasyonun kaldırılması için mücadele veriyoruz, diğer taraftan zor koşullara rağmen ekonomimizi büyütmeye çalışıyoruz. Önümüze koyduğumuz ilk hedef, Malta’nın 4 milyar Euro’luk gayrı safi yurt içi hasılası büyüklüne ulaşmak. Eğer izolasyonlar kalkmış olsa, bu hedefe ulaşmamız çok da uzun sürmez" dedi. Soyer, Kıbrıs Rum kesiminin gayrı safi yurt içi hasılasının 22 milyar Euro olduğunu hatırlattı. KKTC Ekonomi ve Turizm Bakanı Enver Öztürk de, "Uluslararası işletme şirketlerinin yıllık gelir vergisi oranını yüzde 2’ye indirdiklerini, bir anlamda ’vergi cenneti’ ortamı yaratıklarını" belirterek, "Finansal operasyon merkezlerinizi KKTC’ye getirin" çağrısı yaptı.
’EVET’ DEDİK KAPILAR AÇILDI: KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, Girne’deki Merit Crystal Cove Hotel’de bir grup gazeteciyle buluşup sorularını yanıtladı. Soyer, referandumda "Evet" sonucunun çıkmasının KKTC için önemli kapılar açtığını ifade ederek, şöyle konuştu: "Şimdi hedefimiz doğrudan ticaret tüzüğünün Avrupa Birliği’nde (AB) kabul edilmesini, izolasyonların kaldırılmasını sağlamak. KKTC’ye doğrudan uçuşların başlaması, başta turizm olmak üzere ekonomimizi önemli ölçüde geliştirecektir. Bir yandan anavatan Türkiye’nin öncülük ve desteğiyle siyasi mücadelemizi sürdürürken, diğer taraftan da izolasyonları kevgire çevirmek için elimizden gelen her yolu deniyoruz."
TÜRKİYE’NİN PARASI YATIRIMA: 2007 yılında bütçede 800 milyon YTL personel gideri öngörüldüğünü kaydederek, şunları dile getirdi: "400 milyon YTL de emekli maaşlarıyla diğer sosyal ödeneklere gidiyor, etti 1.2 milyar YTL. Bizim yerel gücümüzle yarattığımız kaynaklar 1.4 milyar YTL düzeyinde. Arada kalan 200 milyon YTL’nin 100 milyon YTL’sini de eğitime yönlendiriyoruz. Başta altyapı olmak üzere yatırımlara 100 milyon YTL kalıyor. Bizim sağladığımız en büyük başarılardan biri, Türkiye’den gelen 450 milyon YTL’yi artık altyapı yatırımları ve üretken işlere yönlendirebilmek oldu. Eskiden bu kaynak da maaş ödemelerine gidiyordu."
ÇOCUĞUN TABAĞINDAN YEMEK: KKTC’de kendi dönemlerine kadar emeklilik için asgari çalışma süresinin 15 yıllık, yaş sınırının da 30 olduğunu hatırlatan Ferdi Sabit Soyer, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu, siyasi çıkarlarla yaratılmış ortam bence kendi çocuklarımızın tabağındaki yemeği yemekten başka şey değildi. Yani, erken yaşta emekli olup, çocuklarımızın geleceğinden yiyorduk. İşte bu yüzden, geleceğimizi ipotek altına almayacak adımlar attık, bu kadar erken yaşta emeklilik olanağını ortadan kaldırmaya dönük reformlara başladık. Elbette çok tartışmalar oldu ama ikna yöntemiyle bunları gerçekleştirmek zorundayız."
VERGİ CENNETİNE GELİN: KKTC Ekonomi ve Turizm Bakanı Enver Öztürk de, izolasyonlara rağmen ülkelerine yatırım çekme konusunda önemli adımlar attıklarını vurgulayarak, şu bilgileri verdi: "Örneğin uluslar arası işletme şirketleri için yıllık vergi oranını yüzde 2’ye indirdik. Yani, uluslar arası işletme şirketleri için bir anlamda ’vergi cenneti’ ortamı yarattık. Bu konuda sesimizi belki fazla duyuramadık ama hem Türkiye’deki işadamlarını, hem dünyanın her ülkesinden girişimcileri finansal operasyonlarını böylesine avantajlı bir ortamda yürütmeye davet ediyoruz. Bu yönde atılacak adımlar, kurulacak uluslar arası işletme şirketleri, izolasyonları kaldırtabilmemize de yardımcı olur diye düşünüyoruz."
Kumarhane kervanımız yolda düzüldü, disiplin getireceğiz
KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, ’kumar turizmi’nden yararlanmak amacıyla faaliyetlerine izin verdikleri casinolar konusunda Türkler’in "kervan yolda düzülür" geleneğiyle hareket ettiklerini belirtti. Soyer, şunları söyledi: "Biz casinoları turizmin çeşnisi olarak görüyorduk. Ancak, bu işin de acemisiydik. Bugüne kadar yaşadığımız gelişmeler, daha iyi bir disiplin getirmemiz gereğini ortaya koydu. Planladığımız düzenlemeye göre casinoları sadece oteller işletebilecek. İşletme hakkını başkasına devredemeyecek. Denetiminde de dünyada geçerli kuralları KKTC’de de oturtacağız."
İngiltere’de reklam davası kazandık doğrudan uçuş davasına asılacağız
KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, İngiltere’de turizme dönük tanıtım çalışmalarının birara engellendiğini vurgulayarak, şunları dile getirdi: "KKTC’nin resmen tanınmadığını, bu nedenle de tanıtım afişlerimizin örneğin Londra sokaklarında yer alamayacağını savundular. ’Kahrolsun bize bu engeli çıkranlar’ demedik, dava açıp kazandık. Şimdi İngiletere’de bir de doğrudan uçuş davası peşindeyiz. Bu davada da fesi yere koymayacağız. İşin peşini bırakmayıp, doğrudan uçuş davasını kazanacağız."
Evini pansiyon yapan İngiliz vergisini de öder
KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, yabancıların mülk edinmeleri konusunda sınırlar bulunduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Bir yabancı, KKTC’den ya bir daire, ya bir müstakil ev ya da 1 dönüm arsa alabilir. Bunların hepsini birden alamaz. Ayrıca, bazı İngilizler’in buradaki evlerini pansiyon gibi kiraya verdiklerini belirledik. Şimdi onları izliyoruz. Evini el altından pansiyon gibi işleten İngiliz en azından kazandığının vergisini ödeyecek."
’EVET’ DEDİK KAPILAR AÇILDI: KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, Girne’deki Merit Crystal Cove Hotel’de bir grup gazeteciyle buluşup sorularını yanıtladı. Soyer, referandumda "Evet" sonucunun çıkmasının KKTC için önemli kapılar açtığını ifade ederek, şöyle konuştu: "Şimdi hedefimiz doğrudan ticaret tüzüğünün Avrupa Birliği’nde (AB) kabul edilmesini, izolasyonların kaldırılmasını sağlamak. KKTC’ye doğrudan uçuşların başlaması, başta turizm olmak üzere ekonomimizi önemli ölçüde geliştirecektir. Bir yandan anavatan Türkiye’nin öncülük ve desteğiyle siyasi mücadelemizi sürdürürken, diğer taraftan da izolasyonları kevgire çevirmek için elimizden gelen her yolu deniyoruz."
TÜRKİYE’NİN PARASI YATIRIMA: 2007 yılında bütçede 800 milyon YTL personel gideri öngörüldüğünü kaydederek, şunları dile getirdi: "400 milyon YTL de emekli maaşlarıyla diğer sosyal ödeneklere gidiyor, etti 1.2 milyar YTL. Bizim yerel gücümüzle yarattığımız kaynaklar 1.4 milyar YTL düzeyinde. Arada kalan 200 milyon YTL’nin 100 milyon YTL’sini de eğitime yönlendiriyoruz. Başta altyapı olmak üzere yatırımlara 100 milyon YTL kalıyor. Bizim sağladığımız en büyük başarılardan biri, Türkiye’den gelen 450 milyon YTL’yi artık altyapı yatırımları ve üretken işlere yönlendirebilmek oldu. Eskiden bu kaynak da maaş ödemelerine gidiyordu."
ÇOCUĞUN TABAĞINDAN YEMEK: KKTC’de kendi dönemlerine kadar emeklilik için asgari çalışma süresinin 15 yıllık, yaş sınırının da 30 olduğunu hatırlatan Ferdi Sabit Soyer, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu, siyasi çıkarlarla yaratılmış ortam bence kendi çocuklarımızın tabağındaki yemeği yemekten başka şey değildi. Yani, erken yaşta emekli olup, çocuklarımızın geleceğinden yiyorduk. İşte bu yüzden, geleceğimizi ipotek altına almayacak adımlar attık, bu kadar erken yaşta emeklilik olanağını ortadan kaldırmaya dönük reformlara başladık. Elbette çok tartışmalar oldu ama ikna yöntemiyle bunları gerçekleştirmek zorundayız."
VERGİ CENNETİNE GELİN: KKTC Ekonomi ve Turizm Bakanı Enver Öztürk de, izolasyonlara rağmen ülkelerine yatırım çekme konusunda önemli adımlar attıklarını vurgulayarak, şu bilgileri verdi: "Örneğin uluslar arası işletme şirketleri için yıllık vergi oranını yüzde 2’ye indirdik. Yani, uluslar arası işletme şirketleri için bir anlamda ’vergi cenneti’ ortamı yarattık. Bu konuda sesimizi belki fazla duyuramadık ama hem Türkiye’deki işadamlarını, hem dünyanın her ülkesinden girişimcileri finansal operasyonlarını böylesine avantajlı bir ortamda yürütmeye davet ediyoruz. Bu yönde atılacak adımlar, kurulacak uluslar arası işletme şirketleri, izolasyonları kaldırtabilmemize de yardımcı olur diye düşünüyoruz."
Kumarhane kervanımız yolda düzüldü, disiplin getireceğiz
KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, ’kumar turizmi’nden yararlanmak amacıyla faaliyetlerine izin verdikleri casinolar konusunda Türkler’in "kervan yolda düzülür" geleneğiyle hareket ettiklerini belirtti. Soyer, şunları söyledi: "Biz casinoları turizmin çeşnisi olarak görüyorduk. Ancak, bu işin de acemisiydik. Bugüne kadar yaşadığımız gelişmeler, daha iyi bir disiplin getirmemiz gereğini ortaya koydu. Planladığımız düzenlemeye göre casinoları sadece oteller işletebilecek. İşletme hakkını başkasına devredemeyecek. Denetiminde de dünyada geçerli kuralları KKTC’de de oturtacağız."
İngiltere’de reklam davası kazandık doğrudan uçuş davasına asılacağız
KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, İngiltere’de turizme dönük tanıtım çalışmalarının birara engellendiğini vurgulayarak, şunları dile getirdi: "KKTC’nin resmen tanınmadığını, bu nedenle de tanıtım afişlerimizin örneğin Londra sokaklarında yer alamayacağını savundular. ’Kahrolsun bize bu engeli çıkranlar’ demedik, dava açıp kazandık. Şimdi İngiletere’de bir de doğrudan uçuş davası peşindeyiz. Bu davada da fesi yere koymayacağız. İşin peşini bırakmayıp, doğrudan uçuş davasını kazanacağız."
Evini pansiyon yapan İngiliz vergisini de öder
KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, yabancıların mülk edinmeleri konusunda sınırlar bulunduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Bir yabancı, KKTC’den ya bir daire, ya bir müstakil ev ya da 1 dönüm arsa alabilir. Bunların hepsini birden alamaz. Ayrıca, bazı İngilizler’in buradaki evlerini pansiyon gibi kiraya verdiklerini belirledik. Şimdi onları izliyoruz. Evini el altından pansiyon gibi işleten İngiliz en azından kazandığının vergisini ödeyecek."