Güncelleme Tarihi:
Meskun olmayan ve henüz tapu iptal davası açılmamış hazine taşınmazlarının bulunduğu kıyı alanlarında, turizm merkezi ilan edilerek ilgili bakanlıklarca kesin tahsis hakkı verilmiş ve turizm işletmesi belgesi almış yapıların bulunduğu alanlarda ‘yeni kıyı kenar çizgisi’ tespit edilmesinin önü açıldı. Böylece turizm işletme belgesi almış yapıların bulunduğu alanlarda kıyı kenar çizgisine itiraz edilmesi halinde, bilimsel ve teknik gerekçelerle hazırlanmış rapor sunulması koşuluyla valilik nezdinde oluşturulmuş kıyı kenar çizgisi tespit komisyonu çizginin değiştirilmesi kararı alabilecekti.
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, bu değişikliklerin otellerin bulunduğu kıyılarda, kıyı kenar çizgisinin yeniden tespit edilmesine, dolayısıyla da kıyıları yapılaşmaya açacağı gerekçesiyle, iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtı.
DAVA AÇILMIŞTI
Davayı görüşen Danıştay 6.Dairesi, 21 Eylül’de aldığı ve geçen hafta taraflara gönderilen kararında yönetmelik değişikliğinin meskun olmayan ve henüz tapu iptal davası açılmamış hazine taşınmazları ile Turizm Teşvik Kanunu kapsamında turizm işletmesi belgesi almış yapıların bulunduğu kıyı alanlarına özel ‘kıyı kenar çizgisine itiraz’ yolu açtığına dikkat çekildi. Ancak ilgili idarenin bu kuralı ‘objektif kriterler çerçevesinde kamu yararı dikkate alarak’ koyduğuna dair ibareler bulunamadığı belirtildi. Kararda aksine bu kuralın Kıyı Kanunu’na aykırı uygulamaları teşvik edebileceği vurgulanarak özetle şöyle denildi:
“Kıyıların korunmasına aykırı uygulamalara yol açabileceği, kıyıların daraltılması sonucunu doğurabileceği, bu durumun ise kıyılardan yararlanmada önceliği kamuya veren Anayasa ve Kanun hükümleriyle bağdaşmayacağı açıktır. Diğer taraftan, dava konusu düzenlemenin uygulanması, kıyıların daraltılması sonucu bu alanlarda yeni yapılaşmaların önünü açmak ve çevre tahribatına neden olmak gibi giderilmesi güç veya imkânsız zararların doğmasına neden olabilecektir. Bu durumda; dava konusu düzenlemede hukuka uygunluk bulunmadığı, uygulanması hâlinde giderilmesi güç veya imkânsız zararların doğmasına yol açacağı sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle yürütmenin durdurulmasına oy çokluğuyla karar verilmiştir.”