Kısa vadeye değil temele bakılmalı

Güncelleme Tarihi:

Kısa vadeye değil temele bakılmalı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2016 21:19

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Yatırım yapan gruptan ricamız, lütfen günlük dalgalanmalar sizi korkutmasın” diyerek ülkelerin reform sürecine, temeline ve kaliteli kurumlarına odaklanılması gerektiğini dile getirdi. 

Haberin Devamı

BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Yatırım yapan gruptan ricamız, lütfen günlük veya kısa vadeli dalgalanmalar sizi korkutmasın. Temele bakın, demografiye bakın, reform sürecine bakın, daha kaliteli kurumlar kuran ülkelere bakın" dedi.Şimşek, Dünya Yatırım Tanıtım Ajansları Birliği (WAIPA) Dünya Yatırım Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ile dostları arasında bazı görüş ayrılıkları olabileceğini, aileler arasında bile bu tür görüş ayrılıkları bulunduğunu, her şeye rağmen Batı ile yollarını ayırmayacaklarını söyledi. Türkiye'nin çok daha güçlü bir arayışı olduğunu, başkaldırıdan sonra bile Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği'ni güncellemek istediğini, AB'yi ikna etmeye çalıştıklarını belirten Şimşek, "Diyoruz ki, yeni bir serbest ticaret anlaşması gerçekleştirelim. Bu tarım için olabilir, kamu alımları için olabilir, ihaleler için olabilir, imalat sektörü için olabilir. Biz kendimize inanıyoruz, biz rekabetçiyiz" dedi.

Haberin Devamı

SERMAYE REKABETİ

Şimşek, yabancı sermaye yatırımları konusunda da rekabet içinde olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:"Yeni gelişmekte olan ülkeler eskisi kadar ilgi çekmez oldu. Bence ortalıkta hala muazzam bir para var. Ve evinizi düzene sokar, reformlarınızı yaparsanız, buradan daha fazla nemalanabilirsiniz. Biz de mevduat ve tasarruflar çok düşük olduğu için dış paraya ihtiyaç duyuyoruz. Türkiye'nin en büyük sorunu tasarruflarının düşük seviyede olması. Bu kıyamet içinde muazzam bir reform hazırladık ve bunu parlamentoya sunduk. Önce Bireysel Emeklilik Sistemi olarak lanse ettik. Bu bir şekilde tasarrufları geliştirme sonucu doğuracaktır. Bu şekilde Türkiye, cari hesaplarındaki açığı kapatabilecektir. Ama yine de bununla da iş bitmiyor. Çok kapsamlı bir reform programımız var. Sektörel dönüşümler yapmamız gerekiyor. Aynı zamanda yukarıdan aşağı inen bir yaklaşımımız olmalı.

"PARA POLİTİKASI YETMEZ

Borcun milli gelire oranının yüzde 32 olduğunu, yine de gelir kalitesini artırmaları ve bir harcama reformu üzerinde çalışmaları gerektiğini vurgulayan Şimşek, darbe sonrasında birçok endişe olduğunu, ancak artık hukukun üstünlüğü içinde her şeyin yapıldığını, bu konuda kanıta dayalı yaklaşım bulunduğunu kaydetti.Şimşek, dünyada para politikasının doğru yolda gitmeye devam ettiğini belirterek, “Son gelişmelere baktığınızda bankalar için negatif getiriler ortaya çıkabilirdi. Ama biz sadece para politikalarına dayanamayız, buna güvenemeyiz. Ortada popülizm artmakta” dedi. Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı ile Dünya Yatırım Tanıtım Ajansları Birliği (WAIPA) Başkanı Arda Ermut da, WAIPA üyelerinin güçlerini bir araya getirmeleri halinde daha başarılı olacağını belirterek, “Ekonomik ve siyasi rakipleri bir araya getirdiğimizde inanılmayacak sonuçlar elde edebiliriz” dedi.

Haberin Devamı

KORUMACILIKTAN KAÇINMALIYIZ

BAŞBAKAN Yardımcısı Şimşek, güçlü, sürdürülebilir ve istihdam yaratan küresel büyümeden uzak olunduğunu, bu nedenle ülkelerin daha fazla yatırım yapması gerektiğini söyledi. Şimşek, “Geleceğe yönelik olarak yapıcı olmak lazım. Çünkü bu konuda yapabileceğimiz çok şey var. Korumacılıktan kaçınmalıyız. Küresel büyümeyi engelleyen korumacılıktır. En azından küresel ticaretin yüzde 6-7 büyümesini isteriz. Küresel büyümek için bu aslında bir norm idi. Korumacılık önemli bir tuzak. Bundan kaçınmalıyız. Bunun için güçlü çabaya ihtiyacımız var” diye konuştu.

IŞIĞA DOĞRU GİDİYORUZ

BAŞBAKAN Yardımcısı Şimşek, Türkiye’nin ışığa doğru giden bir trend içinde olduğunu, bunun bir hikaye olacağı gibi yatırım hedefi olarak da algılanabileceğini söyledi. Türkiye’de en kötü şeyin arkada kaldığını belirten Şimşek, “15 Temmuz’da olan aslında Türkiye’nin yatırım olgusunu güçlendirdi, Türkiye’nin hikayesini güçlendirdi. Ne kastediyorum bunlardan? Birinci argümanım şu; demokrasi ve kalkınma... Kanaatimce Türkiye’deki demokrasi bugün en güçlü döneminde. Çünkü muazzam bir saldırıyı atlattı. 

BAKMADAN GEÇME!