Kırmızı yaratıcılığı desteklerken rekabeti canlı tutuyor

Reklamı ödüllendirilen markanız, yer aldığı pazar segmentinde rakiplerinden nasıl farklılaşıyor, bu farklılaşmada reklamlarınız nasıl bir rol oynuyor?

McDonald’s tartışmasız tüm dünyada kendi sektörünün lider markası. Sektörde her zaman ilklere imza atıyor, bir anlamda rekabeti şekillendiriyor. Bu liderliği sürdürmek için ise tüketiciyi ve rekabeti iyi izlemek, doğru projeksiyonlar yapmak ve doğru stratejilerle hareket etmek gerekiyor. Bu stratejilerden en önemlilerinden bir tanesi de tabii ki reklam stratejimiz. Öncelikle Türkiye’de bu stratejimizi kurarken en çok dikkat ettiğimiz nokta “global düşünmek, yerel davranmak” oluyor. Hedef kitlemizin tam olarak ne istediğini ve beklediğini anlamadan bir yol çizmiyoruz. Deneyim ve tecrübeyi inovasyon ile birleştirebildiğimiz noktada reklamlarımızda başarıyı yakalıyoruz. McDonald’s Türkiye olarak öncelikle şaşırtıcı, akılda kalıcı ve eğlenceli reklamlar yapmaya çalışıyoruz. Gerek aldığımız ödüller gerekse tüketici algı araştırmaları ise bize bugüne kadar bunu başarabildiğimizi gösterdi.

Kırmızı Ödülleri gibi reklamda yaratıcılığı destekleyen ve ödüllendiren yarışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz; bu yarışmaların sizce endüstriye katkısı var mı, neden?

Bu yarışmaları da tabii ki destekliyoruz. Bir taraftan yaratıcılığı desteklerken diğer taraftan da rekabeti canlı tutuyor. Ayrıca markaları ve ekipleri hep daha iyisini yapma konusunda da teşvik ediyor. Bu anlamda Kırmızı Ödülleri’nin sektöre ve endüstriye önemli ölçüde katkısı olduğunu düşünüyoruz.