Kirletmeden üretmek mümkün

Koronavirüs salgınından korunma sorumluluğu kapsamında bölge sanayi tesislerinin çalışma süreçlerini yavaşlatması nedeniyle 2020 yılında beşincisini gerçekleştirmeyi planlarken Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışması’nı ertelemek zorunda kalan Bursa OSB ve Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BOSİAD), kaldığı yerden devam etme kararı aldı. Kademeli normalleşme adımları ve aşılama oranın artmasıyla eylül ayı birlikte yarışma başvurularını almaya başlayacak olan BOSİAD, 15 Ekim’de de sonlandıracak. Sürdürülebilir çevreci yaklaşımla Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Çevre Mühendisliği akademisyenleri tarafından online olarak başvuru ve değerlendirmelerin yapılacağı yarışmanın ödül töreni ise yeni bir olumsuz gelişme olmaması halinde kasım ayı içerisinde gerçekleştirilecek.

Sürdürülebilir çevreci yaklaşımla sanayicilerin çevreye olan duyarlılığını ortaya koyarak farkındalık yaratmak amacıyla düzenledikleri ‘Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışması’nı, ‘Çevreye saygılı üretim yapacağım’ söyleminin vicdana, samimiyete döküldüğü yer olarak açıklayan BOSİAD Başkanı Rasim Çağan, Eylül 2021’de 5’incisi yapılacak yarışmanın markalaşma sürecini ve bir sanayici olarak çevreye bakış açısını açıkladı.

FARKINDALIK OLUŞTURDU

2015 yılındaki ilk yarışmanın ardından çevre konusunun konuşulmaya başlandığını, bütün firmaların çevreyle ilgili adımlar atmak istediğine dikkat çeken Başkan Çağan, şunları söyledi: ‘Ödüllendirilen firmalar dışında diğer firmalar için de güzel bir örnek, farkındalık oluşturdu. Yarışma sonrasında Bursa OSB’mizde bir bilinçlenme gördük. Amacımız farkındalıktı, bu farkındalığı yarattığımızı gözlemledik. Sanayiciler her geçen yıl daha da istekli yarışmaya hazırlanıyorlar. Yarışmamıza Sayın Valimiz Yakup Canbolat ile İstanbul Teknik Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi’nin de çok ciddi desteği var. Amacımız eksikleri ortaya çıkarmak, bir birinci seçip rekabeti doğurmak değil, beraber toplum bilinci ile bir sinerji yaratarak, ülkemiz için daha güzel günleri geri getirmektir.”

ÇEVRECİ BİREYLER YETİŞECEK

Çevre yaklaşımının konuşmalarla değil, icraatla olacağına değinen Başkan Çağan, bu düşünceden hareketle çevreyle ilgili yatırımları maliyet değil gereklilik olarak gören bireyler yetişmesi için ‘Çocuklarla Elele Çevreci Sanayiye’ Projesi’ni de hayata geçirdiklerini hatırlattı. “Biz çevreciliği empoze etmek yerine, çocuklarımızın özlerinde var olanı ortaya çıkarmak istiyoruz” diyen Çağan, şunları kaydetti: “Sözde kalmayan bir çevreciliğin, bunu özümseyerek gelişen çocuklardan geçeceğine inanıyoruz. Çevrecilik konusunda ‘dikte ettirilen’ değil, ‘oyun kurucu’ bir Türkiye hayaliyle Bursa Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü ve Uludağ Çevre Topluluğu (UÇET) iş birliğine girerek ‘Çocuklarla Elele Çevreci Sanayiye’ Projesi’ni uygulamaya soktuk. Projeyle bölgedeki ebeveynleri sanayi tesislerinde çalışanların çocuklarını, temiz çevre konusunda bilinçlendirirken, uygulanabilir çevre projesi fikirleri geliştirmeleri konusunda da teşvik etmeyi hedefliyoruz. Türkiye çevrecilik konusunda dikte ettirilen değil artık oyun kurucu bir rol üstlenmelidir.”

‘YENİ KAZANIMLAR DOĞURACAK’

“Salgın sağlıklı toplumsal yaşamın sağlıklı çevresel sisteme bağlı olduğunu daha da açık bir şekilde görmemizi sağladı” diyen Çağan, şöyle devam etti: “Ve bu salgının dünya çapında insan hayatı üzerinde önemli etkileri oldu. Maalesef bugün iklim değişiklikleri, nesli tükenmekte olan bitki ve hayvanlar, okyanuslarda biyolojik çeşitliliğin azalması, ormansızlaşma, temiz su ve hava yoksunluğu yaşıyoruz. Varlıkları tüketiyoruz. Fakat halen çok geç değil, buna hep birlikte ‘dur’ diyebiliriz. Sanayiciler, üretenler olarak bunun bilincinde olmak zorundayız. Firmalarımız organize bir sanayi bölgesinde yer alarak zaten devletin belirlediği üretim kriterlerini yerini getirmiş oluyor. Burada önemli olan ‘siz bunun üzerine bir adım daha atarak ne yapıyorsunuz? Şehriniz ve insanlar için bir taş üstüne bir taş daha nasıl koyuyorsunuz?’ Yarışmamızın özünü de aslında bu düşünce oluşturmaktadır. Bizler bunları yerine getirmek için yola çıktık. Bu yıl da yarışmamızı 1 yıl aradan sonra yeniden düzenliyoruz. Şehrimiz için, ülkemiz için yeni kazanımlar doğurmasını diliyoruz.”