Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CNN TÜRK ekranlarındaki Gece Görüşü programında Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat ve Milliyet Gazetesi Yazarı Zafer Şahin’in konuğu oldu. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, özetle şunları söyledi:
DEZENFLASYON DÖNEMİNE GİRDİK
(Enflasyon) “Hazirandan itibaren yıllık enflasyonun düşüşünü göreceğiz. Haziranla birlikte artık dezenflasyon dönemine girmiş durumdayız. Temmuz-Ağustosta bunu daha çok göreceğiz. Eylüle geldiğimizde bugünkü rakamın yıllık bazda oldukça gerilediğini hep birlikte göreceğiz. Bu yıl sonu itibariyle Merkez Bankamızın yüzde 38 gibi bir tahmini var, biz de onu esas alıyoruz. Gelecek yıl için ise yüzde 20’nin altını göreceğimizi düşünüyoruz. Ardından da asıl fiyat istikrarı değimiz tek haneli rakamları da 2026’da yakalayacağımıza inanıyoruz. Bundan sonraki dönemde adım adım daha olumlu bir ortama doğru gideceğiz. Bu kalıcı refah sağlaması açısından önemli. Enflasyonun olduğu ortamda ne yaparsanız, hangi adımı atarsanız atın bir süre sonra o gelirler erimiş oluyor, kalıcı bir refah sağlayamıyorsunuz. Enflasyonu düşürdüğünüz zaman ise; en adaletsiz vergi, enflasyon vergilerdir, enflasyonun oluşturduğu etkilerdir.
ENFLASYONİST BİR VERGİ ARTIŞI İSTEMİYORUZ
ÖTV ile ilgili benim bildiğim bir çalışma yok. Çünkü enflasyonist bir vergi artışlarını istemiyoruz. Enflasyonu artırıcı vergilere sıcak bakmıyoruz ama bir taraftan da otomatik güncellemeler olabiliyor.
OVP EYLÜLDE GÜNCELLENECEK
Eylülde Orta Vadeli Programı güncelleyeceğiz. Ana politika setimizi değiştirmeyi düşünmüyoruz. Ancak bir yıllık süreçte dünyada ve Türkiye’de gelişmeler oldu, bu gelişmeler ışığında OVP’nin rakamsal çerçevesini güncelleyeceğiz. Bizde dolaylı vergilerin payı yüksek ama şu anki amacımız doğrudan vergilerin payını artırmak, diğer taraftan da sosyal adaleti artırmak. Bunu yaptığınız zaman gelir dağılımını da düzeltmiş oluyorsunuz.
GARSONUN BAHŞİŞİNE VERGİ YOK
(Garsonun bahşişine vergi) Şu an çalışılan taslaklarda böyle bir şey yok. Daha önceki çalışmalarda olsa bile önerilen şey; vergi getirmek değil, bunlara vergi muafiyeti getirmekti. Kira gelirlerinden yüzde 20 stopaj kesintisi, servetin takibi, basit usul kaldırılması gibi konular yok. Çalışmaların bitirilmesine yönelik henüz bir tarih yok. Meclis kapanmadan teklifi sunma hedefimiz var. Vatandaşlarımıza tavsiyem; yetkili kişi ve kurumlardan duymadıkları şeye itibar etmesinler.
KAMUDA ÇİFTE MAAŞ
Kamuda kendi maaşı dışında eğer bir yerde yönetim kurulu üyesiyse sadece bir yerden maaş alacak, başka yerden alamayacak. Onun da makul bir sınırı olacak. Onu geçen bir miktarsa bütçeye gelecek.
REZERVLERİMİZ 147.6 MİLYAR DOLAR
“Rezervlerde çarpıcı bir iyileşme olduğunu söyleyebiliriz. Bizim de beklentilerimizin ötesine geçen bir iyileşme olduğunu söyleyebilirim. Şu andaki rezervlerimiz 147.6 milyar dolar, geçen yıl bu zamanlar 98 buçuk milyar dolardı. SWAP’lar hariç 13 milyar dolara yakın bir artıdayız. Geçen yıl eksi 60’lar hesaplanıyordu. Çok ciddi bir rezerv birikimi yaptığımızı rahatlıkla söyleyebilirim.”
BEKLENTİMİZ GRİ LİSTEDEN ÇIKMAK
“Yarın (bugün) bu Genel Kurul’da değerlendirilecek. Oylama yapılacak. Teknik çalışmalar yapıldı. Bizden istenen düzenlemelerin hepsi yapıldı. Çalışma grubu saha incelemelerini yaptı. Olumlu rapor çıktığını biliyoruz. Beklentimiz olumlu bir adımın çıkması. Ülkeler oylama yapacaklar ama konsensüse yakın bir şey var. Ama birkaç ülke de ‘hayır’ dese de konsensüs sağlanmış diyebiliyor. Bizim beklentimiz çıkması, çıkmazsa bunu siyasi bir karar olarak yorumlarız. Teknik bir sıkıntı yok. Gri listeden çıkmamak dünyanın sonu değil ama çıkarsak da olumlu bir şey. Ülke olarak gri listede olmak hoş bir durum değil, bundan çıktığınız zaman finansal çevrelerde daha fazla güven telkin etmeniz, daha rahat bir şekilde Türkiye’ye finansal akış açısından avantaj. Not artışı değil ama olumlu etkisi olabilir.”
SEÇİMSİZ DÖNEM FIRSATTIR
“4 yıllık seçimsiz dönem fırsattır. (Siyasette yumuşama dönemi) Türkiye’de bu dönemde erken seçim tartışmaları yapması için ne ekonomik, ne sosyal ne de siyasal hiçbir gerekçe olduğunu düşünmüyorum doğrusu. Daha 1 yıl önce seçimimizi yaptık, halkımız sandık başına gitti. Gayet demokratik bir olgunlukla Cumhurbaşkanımızı seçti, Meclis’i oluşturdu. Türkiye güven ortamına sahip ve tam da halkımızın beklentisi doğrultusunda hizmet etmek durumunda olan bir ortamdayken bunu farklı tartışmalarla gölgelemek bir defa halkımızın temel beklentilerine karşı hareket etmektir. Halkımızın yeni bir seçime değil, ekonomik olarak ilerlemeye, sosyal refahın artışına ihtiyacı var.”