Güncelleme Tarihi:
Şimşek, Bakanlıkta "Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi Sonuçları ve Sahteciliğe Karşı Teminat Uygulaması" konulu basın toplantısı düzenledi.
Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi'nin, geçen yılın mart ayında hayata geçirildiğini, kira geliri elde eden ve beyanname vermesi gereken vatandaşların, bu yükümlülüklerini kolayca yerine getirebildiğini söyledi.
Maliye Bakanlığı olarak teknolojiye çok büyük önem verdiklerini vurgulayan Şimşek, hemen hemen tüm birimlerin son yıllarda ciddi bir teknolojik alt yapıya kavuştuklarını ifade etti.
İş süreçlerinin elektronik ortama taşınmasının bir yandan hizmetin kalitesini bir yandan da Bakanlığın verimliliğini artırdığının altını çizen Şimşek, şunları kaydetti:
"Geçen yıl Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi gibi önemli bir sistemi hayata geçirdik ve birçok kurum ve kuruluştan topladığımız verileri beyannameye dönüştürerek, vatandaşlarımızın yükümlülüklerini yerine getirmelerini kolaylaştırmıştık. Bir tek tıklamayla vatandaşlarımızın kira beyannamelerini vermelerinin önünü geçen yıl açmıştık."
Şimşek, bu sistemin önemli bir özelliğinin de ilk kez beyanname verecek mükelleflerin, sistem sayesinde mükellefiyet kaydının tesisi için vergi dairelerine gitmesi gerekmediğini belirtti. Mükellefiyetin, sistem sayesinde elektronik olarak tesis edildiğini aktaran Şimşek, "Yani Maliye Bakanlığı burada bir anlamda bir taşla iki kuş vuruyor. Biz burada aslında duvarsız vergi daireleri oluşturduk. Mükelleflerimiz, vergi dairelerine gelmeden tüm işlerini yapabilsinler istedik" diye konuştu.
"Adeta özel sektör mantığıyla hareket ettik"
Daha önce kira gelirlerinin tamamen "kağıt esaslı, bürokratik" bir sistemle beyan edildiğini anımsatan Şimşek, yeni sistemle tüm bu aksaklıkların giderildiğini bildirdi.
Şimşek, Bakanlığın son yıllarda çok proaktif bir yaklaşım içine girdiğini ve adeta bir özel sektör mantığıyla hareket ettiğini belirterek, "Alışveriş merkezlerinden YouTube'a kadar, sosyal medyadan sanatçılara kadar her şeyi değerlendirdik. Mesela gazetelere ilk kez Maliye Bakanlığı olarak tam sayfa ilan verdik, bu ilktir. Bu sistemleri vatandaşımızla tanıştırdık" şeklinde konuştu.
Eskiden tüm işlemlerin el yordamıyla yapıldığını ve çapraz denetimin zor olduğunu dile getiren Şimşek, şimdi işlemlerin elektronik ortama taşınmasıyla çapraz denetimin daha kolaylaştığını belirtti.
Kira gelirlerinin vergisinin bu yeni sistemle toplanmasının aslında sadece bir ilk adım olduğunu vurgulayan Şimşek, "Hedefimiz zaman içinde elektronik fatura, elektronik defter gibi uygulamalarla tüm gelir unsurlarını bu şekilde bir sisteme tabi tutmaktır" dedi.
Şimşek, amaçlarının, mükelleflerin uyum maliyetlerini düşürmek olduğunu dile getirerek, son 8 yıl içinde Türkiye'de ortalama bir mükellefin yükümlülüklerini yerine getirmek için harcadığı zamanın 31 saat düştüğünü söyledi. Şimşek, bu rakamlar itibariyle Türkiye'nin, hem Avrupa Birliği hem de dünya ortalamasının altına geldiğini ifade etti.
"Ciddi bir kampanya yürüttük"
Sistemin sonuçlarını açıklayan Şimşek, Bakanlık olarak gerek medyada gerek sosyal medyada gerekse de alışveriş merkezlerinde çok ciddi kampanya yürüttüklerini, "Risk almaya değmez" temalı ilanların da oldukça etkili olduğunu söyledi.
Şimşek, sistemin hayata geçtiği Mart 2012'den bu yana ilk kez beyanname veren mükellef sayısının 766 bin kişiye ulaştığını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Dolayısıyla 2013 Mart ayında toplam 1 milyon 511 bin kişi kira geliri için beyanname vermiştir. Kayıt dışılıkla mücadele konusu gündeme geldiğinde, 'Siz var olan mükellefler üzerine çalışıyorsunuz' diye argümanlar üretilir. Bu rakamlar çok açık ve net. Son 2 yılda mükellef sayısı ikiye katlanmıştır. Bu çok başarılı bir uygulama. Beyan edilen kira geliri Mart 2013'te sistemden önceki yıla oranla yüzde 65 artarak 26 milyar lirayı aşmıştır.
Dolayısıyla bir yandan 766 bin yeni mükellef kazandık bir yandan da beyan edilen kira geliri yüzde 65 arttı. Sonuç itibariyle 2013'ün Mart ayında beyan edilen kira gelirleri için hesaplanan vergi tutarı 3,6 milyar liraya ulaşmış, bu rakam, sistemden bir önceki yıla göre 1,2 milyar liralık vergi artışı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla kayıt dışılıkla mücadele son hızıyla devam ediyor. Gelir idaremizin devreye koyduğu bu sistem çok başarılı sonuçlar vermiştir."
Sahtecilikle mücadele
Sahte faturayla mücadeleye ilişkin de bilgi veren Şimşek, bu mücadelenin, Türkiye'nin önemli meselelerinden biri olduğunu söyledi. Kayıt dışılıkla mücadelede teknolojiyi yoğun bir şekilde kullandıklarını anlatan Şimşek, şöyle devam etti:
"Kredi derecelendirme kuruluşları, ülke notlarını belirlerken bir sistem uyguluyor. Bankalar da müşterilerini, krediyi verirken bir skora tabi tutuyor. Maliye Bakanlığı olarak biz de mükelleflerimizin vergisel uyumlarını ölçmek üzere oluşturduğumuz bir model var. Bu modelle mükelleflerimizle mükelleflerimizin vergi yükümlülüklerini doğru ve zamanında yerine getirip getirmediklerini analiz edebiliyoruz. Bu sayede mükelleflerin uyum bozukluklarını anında ölçebiliyoruz."
"Sahte belge ticaretini önlemeye ilişkin devrim niteliğinde karar"
Bu kapsamda 2010'de Türkiye'ye yeni bir sistemle tanıştırdıklarını, özellikle KDV iadesi risk analiz modelini uygulamaya koyduklarını aktaran Şimşek, şunları kaydetti:
"Bu modelle devletten haksız yere, sahte faturayla KDV iadesi almaya çalışan çok sayıda firmayı tespit etme imkanımız oldu. Böylece bu tür firmalar çok kısa sürede belirleniyor ve haksız vergi iadesi almasının önüne geçiyoruz. Fakat 3 yıllık deneyimimiz bize şunu gösterdi. Biz şimdi sahte belge işi için kurulmuş şirketleri tespit ediyoruz ve gerekli tedbirleri alıyoruz ancak bunların hemen başka bir ad altında yeni bir mükellefiyet tesis etmelerini, bu sahte belge işine devam etmelerini engelleyemiyorduk. Şimdi bu son yaptığımız, Vergi Usul Kanunu'ndaki değişiklikle sahte belge düzenleyen firmalara, bunların yönetici ve ortakları ile muhasebecilerine yönelik teminat istenmesi uygulamasını hayata geçiriyoruz. Yani artık bu işe bulaşanlar, yargı sürecini beklerlerken, tekrar gidip başka şirket kurup bu faaliyetlerini devam ettiremeyecekler. Bu sahte belge ticareti yapan kişiler, yeni mükellef olma talebiyle vergi dairelerine geldiklerinde, 'Önce tüm birikmiş vergi borçlarını ödeyin, sonra da 75 bin liradan az olmamak kaydıyla bize teminat verin' diyoruz.
Benzer şekilde sahte belge düzenledikleri raporla tespit edilen kişilerin yeni bir şirkete ortak veya yönetici olmak veya şirketleri devralmak istemesi durumunda da yine birikmiş tüm vergi borçlarının ödenmiş olması ve teminat verilmesi istenecek. Ayrıca tamamen sahte belge düzenleyenlerin bu fiillerine iştirak ettikleri kesinleşen muhasebeci ve mali müşavirler hakkında 3 yıl meslekten alıkoyma cezasını da getirdik."
Şimşek, tüm bunlar sonucunda sahte belge ticaretini önlemeye ilişkin devrim niteliğinde bir karar aldıklarını ifade etti.