Kimyasal içermeyen toz deterjan
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2010 11:13
Adana'da bir firma, zeytinyağı ve defne yaprağından üretilen, hiçbir kimyasal içermeyen atomize toz deterjan üretmeyi başardı.
Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren firmanın ürettiği atomize toz deterjan çevreci özelliği ile dikkati çekiyor. Kimyasal içerikli olanlardan daha etkin temizleme gücüne sahip olduğu belirtilen deterjan, zeytinyağı ve defne yaprağından üretildiği için çamaşırlara ayrıca yumuşatıcı kullanmak da gerekmiyor.
Türk Patent Enstitüsü'nden patenti de alınan bu ürün için sadece Adana ve çevresinin değil Hatay'a kadar tüm Doğu Akdeniz çiftçisine de ürününü değerlendirme fırsatı veriyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nca zeytinciliğin desteklenmesi, özellikle Hatay yöresinin defne yönünden zengin olması firma sahiplerine hammadde sıkıntısı yaşatmıyor. Kimyasal katkılı toz deterjanların hammaddesinin yüzde 80'i ithal edilirken, bu üründe yüzde 100 yerli hammadde kullanılıyor. Çamaşırlar bu ürünlerle yıkandığında makinede kireçlenme de oluşmuyor.
Hem toz deterjan hem de bulaşık makineleri için tablet şeklinde üretilen deterjan tüm makinelerde kullanılabiliyor. Hammadde tamamen doğal ürünler olduğu için atıkları da denizleri, nehirleri ve gölleri kirletmiyor.
Firma ortaklarından Ercan Karakaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cenap Bülbün ve Osman Yavuz ortaklığında kurdukları firma eliyle ürettikleri toz deterjanın bir devrim niteliğinde olduğunu, ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünce yapılan laboratuvar incelemesinde doğallığı tescillenen bu ürünün patentini de aldıklarını bildirdi.
Bugüne kadar üretilen ve içine az miktarda doğal hammadde katılan ürünlerin kamuoyunda saf ürün gibi anlaşıldığına dikkati çeken Karakaya, şunları söyledi:
“Günümüzde artık başta gıda maddeleri olmak üzere kozmetikten sıvı sabuna kadar her üründe katkı maddelerinden, kimyasallardan kaçış var. İnsanlarımız bu ürünlerden korkar oldu. Bu nedenle bunların yerini artık yüzde 100 doğal olanları almaya başladı. Deneme üretiminde bile talebe yetişemememiz bu tercihten kaynaklanıyor. Tüketici bilinçlendikçe doğallığın önemini daha iyi kavrıyor ve bu ürünleri istiyor. Toz deterjanın maliyetinin yüzde 80'ini ithal ürünler oluşturuyor. Yüzde 100 yerli hammadde kullanarak yıllık 36 bin tonluk üretimle hem döviz kaybından kurtulacağız, hem de yöre çiftçisini kalkındıracağız.”
YILDA 30 BİN TON ZEYTİN, BİN TON DEFNE TOHUMU DEĞERLENECEK
Karakaya, 7 bin 500 metrekare kapalı alana sahip fabrikada ayda 3 bin ton toz deterjan, 150 ton da bulaşık makinesi deterjanı üretme kapasitesine sahip olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Tam kapasite ile çalıştığımızda yılda yaklaşık 6-7 bin ton zeytinyağına ihtiyacımız olacak bu da 30 bin ton zeytin anlamına geliyor. Bin ton da defne tohumuna ihtiyacımız olacak. Böylece yöre çiftçisinin ürününün büyük bir bölümü değerlenecek. Şu anda ayda 400-500 ton üretim yapıyoruz. Ancak, talep fazla olduğundan yakında tam kapasite çalışmaya başlayacak ve böylece çalışan personel sayımızı da 40-50 kişiden birkaç katı artırma fırsatı bulacağız.”
Karakaya, bu ürünün sabun tozuyla benzerliğinin bulunmadığına dikkati çekerek, “Şu anda bir grosmarkette bu ürünlerimiz raflardaki yerini almaya başladı. Hiçbir reklam çalışmasına girmememize rağmen büyük talep alıyoruz. Hatta aralarında Almanya, Libya ve Mısır'ın da bulunduğu çeşitli ülkelere ihracata da başladık” diye konuştu.
Karakaya, Adana Organize Sanayi Bölgesi ile Hatay'ın Kırıkhan ilçesindeki fabrikalarında üretim yaptıklarını, fabrikalarında İbrahim Saraçoğlu markalı sabun, şampuan ve el yıkama jeli üretimini de sürdürdüklerini sözlerine ekledi.
Türk Patent Enstitüsü'nden patenti de alınan bu ürün için sadece Adana ve çevresinin değil Hatay'a kadar tüm Doğu Akdeniz çiftçisine de ürününü değerlendirme fırsatı veriyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nca zeytinciliğin desteklenmesi, özellikle Hatay yöresinin defne yönünden zengin olması firma sahiplerine hammadde sıkıntısı yaşatmıyor. Kimyasal katkılı toz deterjanların hammaddesinin yüzde 80'i ithal edilirken, bu üründe yüzde 100 yerli hammadde kullanılıyor. Çamaşırlar bu ürünlerle yıkandığında makinede kireçlenme de oluşmuyor.
Hem toz deterjan hem de bulaşık makineleri için tablet şeklinde üretilen deterjan tüm makinelerde kullanılabiliyor. Hammadde tamamen doğal ürünler olduğu için atıkları da denizleri, nehirleri ve gölleri kirletmiyor.
Firma ortaklarından Ercan Karakaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cenap Bülbün ve Osman Yavuz ortaklığında kurdukları firma eliyle ürettikleri toz deterjanın bir devrim niteliğinde olduğunu, ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünce yapılan laboratuvar incelemesinde doğallığı tescillenen bu ürünün patentini de aldıklarını bildirdi.
Bugüne kadar üretilen ve içine az miktarda doğal hammadde katılan ürünlerin kamuoyunda saf ürün gibi anlaşıldığına dikkati çeken Karakaya, şunları söyledi:
“Günümüzde artık başta gıda maddeleri olmak üzere kozmetikten sıvı sabuna kadar her üründe katkı maddelerinden, kimyasallardan kaçış var. İnsanlarımız bu ürünlerden korkar oldu. Bu nedenle bunların yerini artık yüzde 100 doğal olanları almaya başladı. Deneme üretiminde bile talebe yetişemememiz bu tercihten kaynaklanıyor. Tüketici bilinçlendikçe doğallığın önemini daha iyi kavrıyor ve bu ürünleri istiyor. Toz deterjanın maliyetinin yüzde 80'ini ithal ürünler oluşturuyor. Yüzde 100 yerli hammadde kullanarak yıllık 36 bin tonluk üretimle hem döviz kaybından kurtulacağız, hem de yöre çiftçisini kalkındıracağız.”
YILDA 30 BİN TON ZEYTİN, BİN TON DEFNE TOHUMU DEĞERLENECEK
Karakaya, 7 bin 500 metrekare kapalı alana sahip fabrikada ayda 3 bin ton toz deterjan, 150 ton da bulaşık makinesi deterjanı üretme kapasitesine sahip olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Tam kapasite ile çalıştığımızda yılda yaklaşık 6-7 bin ton zeytinyağına ihtiyacımız olacak bu da 30 bin ton zeytin anlamına geliyor. Bin ton da defne tohumuna ihtiyacımız olacak. Böylece yöre çiftçisinin ürününün büyük bir bölümü değerlenecek. Şu anda ayda 400-500 ton üretim yapıyoruz. Ancak, talep fazla olduğundan yakında tam kapasite çalışmaya başlayacak ve böylece çalışan personel sayımızı da 40-50 kişiden birkaç katı artırma fırsatı bulacağız.”
Karakaya, bu ürünün sabun tozuyla benzerliğinin bulunmadığına dikkati çekerek, “Şu anda bir grosmarkette bu ürünlerimiz raflardaki yerini almaya başladı. Hiçbir reklam çalışmasına girmememize rağmen büyük talep alıyoruz. Hatta aralarında Almanya, Libya ve Mısır'ın da bulunduğu çeşitli ülkelere ihracata da başladık” diye konuştu.
Karakaya, Adana Organize Sanayi Bölgesi ile Hatay'ın Kırıkhan ilçesindeki fabrikalarında üretim yaptıklarını, fabrikalarında İbrahim Saraçoğlu markalı sabun, şampuan ve el yıkama jeli üretimini de sürdürdüklerini sözlerine ekledi.