Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2006 00:00
Enerji sektörü odaklı çalışan yatırım danışmanlık firması GUEV’in Yönetim Kurulu Başkanı Jeffrey Waterous, Ukrayna ve Rus Gazprom arasındaki doğalgaz krizinin kafalarda kuşku yarattığını belirterek, "Türkiye bu durumu fırsata çevirip; Kazakistan, Türkmenistan ve İran gazını Avrupa’ya taşıyan koridor olabilir" dedi.
ENERJİ sektörü odaklı çalışan yatırım danışmanlık firması Global Union Energy Ventures (GUEV) Yönetim Kurulu Başkanı Jeffrey Waterous, Rus Gazprom monopolinin, Ukrayna ile yaşadığı gerilime değinerek "Psikolojik bir değişim oldu. Avrupalılar doğalgaz aldıkları ülkeleri çeşitlendirmek istiyorlar. Gazprom’un yarattığı kuşku Türkiye için fırsat olabilir. Türkiye Kazakistan, Türkmenistan ve İran gazını Avrupa’ya taşıyan koridor olabilir" diye konuştu. Waterous, "Kimse bir gece ansızın doğalgaz vanasının kapanması gibi bir felaketi göğüsleyemez, Avrupa ülkeleri bu yüzden farklı kaynaklara yöneliyor. Türkiye bu fırsatı değerlendirmeli" dedi.
MİLYAR DOLARLIK PROJELER: Bakü-Ceyhan Petrol Hattı’nın sadece bir başlangıç olduğunu kaydeden Waterous, "Türkiye’de milyarlarca dolarlık projeler üretilebilir. Petrol boru hatları, doğalgaz boru hatları, bunların nakliyesi... Alternatif ülkelerin petrol ve doğalgazlarını Türkiye Avrupa ve dünyaya taşıyabilir" diye konuştu. Bu tür projelere kaynak yaratmak için Türkiye’de ofis açtıklarını bildiren Waterous, "Uluslararası büyük enerji şirketlerini, sermayedarları, finansçıları, İslami finansal kaynakları getirebiliriz" dedi.
BAKÜ-CEYHAN’A PARALEL: Avrupa’nın ve Türkiye’nin enerji ihtiyacının sürekli arttığına işaret eden Waterous, şöyle konuştu: "Boğaz’daki
trafik her an bir kazaya açık hale geldi. Hükümetlerin bu konuda endişeleri var. Bakü-Ceyhan Boğazlar’daki yükü hafifletemiyor. Bakü-Ceyhan 1 milyar varil üretim yapıyor. İhtiyaç bunun en az üç katı. Bakü-Ceyhan’a paralel daha fazla boru hattına ihtiyaç var. Boğazı by-pass edecek 2-3 yeni proje daha 5 yıl içinde hayata geçirilmeli. Ayrıca Türkiye’de kurulacak rafinerilerle petrolü işlemeli ve işlenmiş ürünleri de dünyaya satılabilmeli. Türkiye sadece nakliye değil, ürünlerin pazarlanmasında da faaliyet gösterebilir."
DOĞALGAZ TERMİNALLERİ: Waterous, Ortadoğu’nun istikrara kavuşmayacağı gözönüne alındığında doğu-batı, kuzey-güney koridorunda Türkiye’ye büyük görev düştüğünü söyledi. Doğalgazın taşınmasında da Türkiye’nin önemli bir üs olabileceğini kaydeden Waterous "Türkiye’de çeşitli doğolgaz terminallerinin yapılması gündeme gelebilir. Bütün bunların istihdama, ekonomiye yaratacağı katkı hayal bile edilemez" dedi.
TÜRKİYE MERKEZ: Petrol ve doğalgaz odaklı çalışan yatırım bankası Waterous’u 1987’de kuran ve 2005’te Nova Scotia Bank’a satan Jeffrey Waterous, GUEV ile sadece enerji sektöründe finansman ve yatırım danışmanlığı gibi hizmetler verdiklerini belirterek, şunları söyledi: "2005 ortalarında kurduğumuz şirket GUEV’in İstanbul, Bahreyn ve Delhi olmak üzere 3 ana ofisi bulunuyor. Ortadoğu’daki enerji faaliyetleri, ekonomileri büyüyen Uzakdoğu’ya da kayacak. Kıtaları buluşturan Türkiye muazzam konumuyla dünyanın 3 enerji üssünden biri olacak."
25 yılda 150 yeni rafineri gerekiyorGUEV Başkanı Amir Merchant, dünyanın artan petrol ihtiyacına değinerek, "Gelecek 25 yılda dünyada 150 yeni petrol rafineri yapılması gerekecek. Bu her yıl 6 yeni rafineri demek. Dünyanın böyle bir ihtiyacı ve Türkiye’nin ise böyle konumsal bir avantajı varken bunların bir kısmı Türkiye’ye yapılabilir" dedi.
Koç ve Çalık’la görüşmek istiyoruzGUEV Yönetim Kurulu Başkanı Jeffrey Waterous, Türkiye’de önemli projeler yapılması için çabaları olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Türkiye’de Koç, Çalık gibi önemli ailelerin enerji sektöründe faaliyetleri var. Onların mevcut ve yapılacak olan projelerine finansman sağlayabiliriz. Türkiye’de hem yerli girişimciye hem de uluslararası girişimcilere her türlü finansman ve danışmanlık desteği vereceğiz."
Biriken İslami finansmanı Türkiye’ye çekebilirizÖZELLİKLE yüksek petrol fiyatlarıyla son yıllarda Arap ülkelerinde biriken gelirlerin artık ABD veya batı ülkelerine yatırıma gitmediğine değinen GUEV’in Yönetim Kurulu Başkanı Jeffrey Waterous şunları söyledi: "Bu paralar İslami katılım bankalarında, bazı zenginlerin kasalarında birikmiş durumda. Bu paraları artık kendi bölgelerinde kullanmak istiyorlar. Petrol zenginlerinin elindeki nakiti buradaki yatırımlara çekebiliriz. Dünyada İslami finansmana odaklanmış tek yatırım danışmanlık şirketi olarak, İslami sermaye ile Türkiye’deki projeleri buluşturabiliriz. İslami bankalarda büyüklüğü 350 milyar doları bulduğu tahmin edilen bonolar bulunuyor. Bunlar her yıl yüzde 15 büyüyor. İslami bankacılık tüm dünyada en hızlı büyüyen finans birimi."