Güncelleme Tarihi:
'Napolyon ne demiş'
Çin ve Türkiye arasındaki işbirliğinin yeni bir aşamaya geldiğini söyleyen Bo, "Keşke daha önce gelseydim İstanbul'a İstanbul Boğazı dünyada eşsiz. Asya'da oturup, Avrupa'ya bakıyoruz. Bu, insanı duygulandırıyor" diye konuştu. Napolyon'un "Eğer dünya bir ülke ise onun başkenti İstanbul olmalı" ve "Çin'in içinde uyumuş aslan var, uyanırsa bütün dünya sarsılacaktır" sözlerini hatırlatan Bo Xilai, "Çin olarak şu anda uyanmış sağlayabiliriz. Napolyon, Türkiye ve Çin hakkında ön tahmin yapmıştır. İki büyük ulus olarak ellerimizi daha sıkı tutmuş bulunuyoruz" dedi.
'Sebze sizi sağlıklı yapmış'
Konuk Bakan Bo, Türkiye'nin olağanüstü ürünleri bulunduğunu, meyve ve sebze üretiminde dünyada dördüncü sırada geldiğine dikkati çekerek, "Dünyada 32'nci büyük nüfusa sahipsiniz ve dünyada meyve sebze tüketiminde dördüncüsünüz. Meyve ve sebze yiyenler daha fazla vitamin alıyor. Daha akıllı oluyor ve ticarette daha başarılı oluyor. Bazı ülkeler hamburger yiyor, şişmanlıyor. Sizi çok sağlıklı görüyorum" dedi. Türkiye'nin mermer rezervinde dünyada birinci, çimento ve demir çelikte dokuzuncu sırada olduğuna işaret eden Bo, Türkiye'nin gelecekte dünyada uluslararası ticarette çok önemli rol oynayacağını belirtti.
'Boş boş konuşmuyorum'
Türkiye ile Çin arasındaki dostluk ve işbirliğinin çok eskilere dayandığını, Çin'de içtikleri şarapların 6 bin yıl önce Anadolu'dan kaynaklandığını anlatan Bo, "Topkapı Sarayı'nda, Çin'den gelen Çin hanedanlığında yapılmış 10 binden fazla değerli porselen saklanıyor. Bunları Çin'de bile göremiyoruz. Bu geçmişte iki ülke arasındaki bağın ne kadar sıkı olduğunu gösteriyor" dedi. İki ülke arasındaki ticaretin yıllık yüzde 30-40 artması durumunda 10 yıl sonra Çin ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin çok büyük olacağını vurguladı.
Bo, "Türkiye ile Çin arasındaki işbirliğine güvenimiz tamdır. Biz somut işbirliği istiyoruz. Boş boş konuşmuyorum" dedi. İki ülke arasında işbirliğini beş alanda teşvik etmeye çalışacaklarını dile getiren Bo, şunları kaydetti: "Türkiye'nin Çin'e daha fazla ihracat yapması için biz de elimizden geleni yapacağız. Biz dengeli ticaretten yanayız. Dış ticaret fazlası vermek peşinde değiliz.
Bu fazlalık bizim için zaten dert oluyor. Daha fazla Türk ürünlerini Çin pazarına çekeceğiz. Türkiye'den daha fazla mal almaya çalışacağız. Eğer ticaret fazlanız varsa döviz rezerviniz büyük olur. Şu anda bizim 1 trilyon dolar döviz rezervimiz var. Uzmanlara göre 500 milyar döviz rezervi yeterli. Para ABD hazine bonolarında. Doların değeri düşünce, orada yatırdığımız paranın değeri de düşüyor. Elimizde bu kadar para var. Biz Türkiye'den daha fazla mal alabiliriz. Bu da benim arzumdur. Siz, neleri satabileceğinizin bir listesini yazın. Tabii bunda kalite ve doğru fiyatlandırmaya dikkat edin."
Türk müteahhitlik şirketlerinin başarısına da değinen Bo, "Türk müteahhitlik firmaları dünyada 83 milyar dolarlık iş aldı. Çin de müteahhitlik konusunda büyük ilerleme kaydetti. Müteahhitlik konusunda el ele ihalelere katılabiliriz. Bu arada Türkiye'den ucuş sayısının da artırılması gerekir. Döndükten sonra konuyla ilgileneceğim" dedi. Türkiye'nin üç avantajı olduğundan söz eden Bo, "Altyapısı çok iyi, Türk politikası çok açıktır, işbirliği havası açıktır ve olağanüstü coğrafi konuma sahipsiniz. Dünyada bu şekilde ikinci bir ülke yok" diye konuştu.
Satıcı'dan yatırım daveti
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı da, Türkiye'nin Çin'den yaptığı ithalatın 10 milyar dolara yaklaştığını, Türkiye'nin ihracatının ise 1.1 milyar dolar olduğunu söyledi. Satıcı, Türkiye'nin, Çin'in AB ülkeleri, özellikle de Balkanlar, Rusya ve Ortadoğu'ya açılan kapısı, doğudan batıya, kuzeyden güneyde köprüsü olması, Çin'in ise Türkiye'nin Uzakdoğu'ya açılan kapısı olması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin yabancı yatırımcılar için ciddi kolaylıklar sağladığına işaret eden Satıcı, "Çinli meslektaşlarımızı yatırıma çağırıyoruz" dedi.
Tüzmen: Amacımız İpek Yolu'nu canlandırmak Ortak web sitesi açıldı Çinliye otel yeter mi?
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Çin'e yönelik ihracatta son sekiz ayda ortalama yüzde 50 oranında artış sağlandığını belirtti. Diğer bir olumlu gelişmenin Çin'den yapılan ithalattaki artış hızının yavaşlaması olduğuna değinen Tüzmen, geçen yıl Çin'den yapılan ithalatın yüzde 40 oranında arttığını, bu oranın 2007'nin ilk dört ayında yüzde 22 seviyesinde olduğunu belirtti.
Amaçlarından birinin Türkiye'de gerçekleştirilecek demiryolu projeleri ile AB ile Çin arasında tarihi İpek Yolu'nu tekrar hayata geçirmek olduğunu söyleyen Tüzmen, İstanbul'dan hareket eden ve 10 bin kilometre yol alarak Almatı'ya kadar ulaşan projenin bağlantısının şimdi Çin'le yapılması gerektiğini söyledi.
Tüzmen, Türk Havayolları'nın (THY) Çin'e yönelik haftalık frekans sayısının artırılması talep ettiklerini, bunun en az üç dört katına çıkarılmasını gerektiğini ifade etti. Tüzmen'in açıkladığı Çin ile olan ticari ilişkilerde atılacak önemli adımlar şöyle:
Kürşad Tüzmen, turizm yatırım ve müteahhitlik alanında işbirliğinin daha da geliştirilmesini sağlamak için 7-9 Eylül 2007'de Xiamen'de düzenlenecek olan 11'inci 'CIFIT Fuarı'na Türkiye'nin 'odak ülke' sıfatıyla katılacak olmasının ilişkilere yeni boyut kazandıracağını anlattı.
Çin ve Türkiye arasında turizm ve kültürel işbirliğinin artırılması gerektiğine vurgu yapan Bo, "Birçok Çinli tatilini yurtdışında yapmaya başladı. Türkiye, Çin'de çok meşhurdur. İnanıyorum ki daha fazla Çinli Türkiye'ye gelmek isteyecektir. Her yıl 40 milyon vatandaşımız yurtdışında tatil yapıyor. Para biriktiriyorlar tatil yapmak için. Ancak bu isteklerini Çin'de değil yurtdışına giderek gerçekleştirmek istiyorlar. Çinliler biraz dikkatli insanlardır. Her şey aşama aşama ve yavaş gelişme gösterir. Çin'in nüfusunu biliyorsunuz. Hepimiz birden gelirsek bu ülkeye sığamayız. Bizimkiler alışverişi de severler. Türk ürünleri çok güzel. Buraya gelirlerse her şeyi alırlar ve size bir şey kalmayabilir. Otel kapasitelerinizi de iyi hesaplamalısınız" dedi.