Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 2010 00:00
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, emeklileri için İntibak Yasası teklifini TBMM’ye sunduklarını ifade ederek, “Hiç meraklanmayın. Halkın iktidarında İntibak Yasası çıkacak. Çok pirim ödeyenin az, az prim ödeyenin çok emekli aylığı aldığı bir düzen dikiş tutmaz. Çok prim ödeyip de az maaş alanın aylığı normal koşullarda yerine getirilecek ama geçmişte şu veya bu şekilde İntibak Yasası çerçevesinde aylığı yüksek olanların da aylığına dokunulmayacak” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tüm İşçi Emeklileri Derneği’nin DSİ Konferans ve Toplantı Salonu’nda düzenlenen Genel Kuruluna katıldı. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’de 9.5 milyon emeklinin olduğunu ifade ederek, “Bu sayı, eşleriyle beraber 17-18 milyon eder. Yani, kendiniz parti kurup, kendi kendinize oy verseniz, tek başınıza iktidar olursunuz” diye konuştu.
Yine oy gitti
Demokrasi, iş, özgürlük ve alın terine sahip çıkabilmenin yolunun örgütlenmekten geçtiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Örgütlenmek nedir? Örgütlenmek; Türk-İş, DİSK, Hak-İş gibi sendikal düzeyde örgütlenmektir. Memur sendikaları gibi örgütlenmektir. Ancak sorunlar ortak bir paydadır. O ortak paydada bütün derneklerin birleşmesi lazım. Demokrasilerin özünde yatan gerekçe şudur: Demokrasilerde örgütlenme önemli ama örgütlenmenin gerektirdiği sorunların çözümü için hedef gösterilen siyasal parti de önemli. Kim benim sorunumu çözecek? Sayın Başkan söyledi, güzel. Raporları hazırladık. Nereye verdik? Sayın Cumhurbaşkanı’ndan başladık, aşağıya kadar herkese verdik. Sizin sorunlarınızı çözen oldu mu? Hayır. Biz ne yaptık peki? Koşa koşa gittik ve yine oyumuzu verdik. Sonra da diyoruz ki bizim bu dertlerimiz niye çözülmüyor? İyi de bir siyasal iktidar emekliyi çantada keklik görürse, sizin sorunlarınızı niye çözsün. Çünkü, diyor ki ‘ben ne yaparsam yapayım, bunlar oylarını bana verecek. Bu sorunu, aşmak zorundasınız. Aşmazsanız kendi sorununuzu çözemezsiniz.”
Evlenmemiş kız örneği
Kılıçdaroğlu, “Size çok basit bir örnek vereceğim. 18 yaşını aşan bir emeklinin kızını düşünün. Evlenmemiş. 18 yaşını aştı ve tedavi olacak. ‘Bir dakika, artık sigortalı olman lazım. Sigortalı değilsen, sen tedavi olamazsın. Kendi paranla tedavi olacaksın’ deniliyor. Emeklinin evlenmemiş kızı, ölünceye kadar anne-babadan hangisi sigortalı ise onun hakkından yararlanabiliyordu. Tasarruf alanı bula bula 18 yaşını aşmış evlenmemiş kızın hakkından mı yapılacak” dedi.
Bir köşeye atıyorlar
BATI standartlarındaki emeklinin, çalışma yaşamını tamamlamış, aldığı gelirle yurtiçi-yurtdışı tatillerini yapan, gezen, zaman zaman görüşlerini açıklayan mutlu bir kişi olduğunu, aldığı aylıkla da rahat rahat geçindiğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, “Ancak Türkiye’de emekli; ya zorla emekli edilen ya da kendi isteğiyle emekli olan ama aldığı aylıkla geçinemeyen, bir köşeye atılmış kişi demektir. Emekli gerçekten ‘köşeye atılmış bir kişi mi?’ yoksa toplumun ayrılmaz bir bireyi mi? olduğunun tanımlanması gerekli” dedi.