Kiğılı’dan çok çektim, şimdi Abdullah’ın keyfini sürüyorum

Güncelleme Tarihi:

Kiğılı’dan çok çektim, şimdi Abdullah’ın keyfini sürüyorum
Oluşturulma Tarihi: Haziran 02, 2009 00:00

Kiğılı’nın sahibi Abdullah Kiğılı, "Yıllarca soyadım Kiğılı’nın telaffuz edilirken ve yazılırken zorluğunu yaşadım. Kendi ismimi taşıyan Abdullah Kiğılı markasını çıkardım. Şimdi Arap turistler sayesinde ’Abdullah’ isminin keyfini sürüyorum" dedi.

Haberin Devamı

ERKEK giyimin önde gelen markalarından Kiğılı’nın sahibi Abdullah Kiğılı, "Yıllarca soyadım Kiğılı’nın telaffuz edilirken ve yazılırken zorluğunu yaşadım. Kendi ismimi taşıyan Abdullah Kiğılı markasını çıkardım. Şimdi Arap turistler sayesinde ’Abdullah’ isminin keyfini sürüyorum. İsmi gören mağazaya akın ediyor. Bu hiç aklıma gelmezdi ama Arap turistler için demek ki çok önemliymiş isimler. Demek ki kendilerine yakın hissediyorlar. ’Bizden birisi’ diye mağazaya giriyorlar. Şimdi Arap ülkelerinin tamamı bizim müşterimiz. 66 bedene kadar çalışıyoruz. Kahire’de açtığımız mağaza 3 günde ana baba günü gibi" dedi.

Bağırıyorsam sıkıntı var

Soysal Danışmanlık tarafından bu yıl dördüncüsü Cannes’da düzenlenen ’Perakende Liderler Konferansı’nda yaptığı sohbet toplantısında Abdullah Kiğılı, sektörde sıkıntıların giderek arttığını hatta, kendisinin de artık bağırmaya başladığını söyledi. Kiğılı, "Ben bile bağırıyorsam bilin ki sorun vardır ve büyüktür" diye konuştu.

Sekiz aydır kárı unuttuk

Perakendecinin kárı unuttuğunu, sekiz aydır sıfır kárla çalıştığını belirten Abdullah Kiğılı, şunları söyledi: "Bakın ben her zaman olumlu bakan, ihtiyatlı konuşan ve felaket tellallığını sevmeyen bir kişiyim. Sektörün en eskisiyim ve her dönemi yaşamış bir işadamıyım. Ben bile artık bu kársızlıkla yaşanmaz diyorsam, yani ben artık bağırıyorsam bunun dikkate alınması lazım. Bizim hükümetten beklentimiz bizim cebimize para vermesi değil. Sadece güven ve istikrar ortamının bir ana önce sağlanması, önümüzü görmemize yardımcı olmalarıdır. Yoksa Türkiye’de perakende sektörü biter."

Atölyeler kapanıyor

Kiğılı, şimdi açılan alışveriş merkezlerinin boş kaldığını, sevindirici tek şeyin kiraların düşmesi olduğunu, yeni girdikleri yerlerde kiraların düştüğünü, mevcut yerlerdeki yüzde 10-15 kira inişlerinin ise bir şey ifade etmediğini söyledi. Kiğılı, "Günü, ayı kurtarma adına kársız mal satılıyor. Kimse indirimsiz bir şey almıyor. Kárlılıklar dibe vurmuş durumda. İlk beş ayda firma bazında satışlarda yüzde 5-25 arasında düşüş var" diye konuştu. Tedarikçilerin paralarını peşin alamamasından dolayı Türkiye’deki atölyelerin yüzde 50’sinin kapandığını ileri süren Kiğılı, bankaların kriz geldiğinde giyim sanayi sektörüne verdiği kredileri kestiğini söyledi.

Nouma: Baba beni Fenerbahçe’ye al

BEŞİKTAŞ’ın eski Fransız futbolcusu Pascal Nouma, Cannes’da Türk işadamlarının olduğunu duyunca kaldıkları otele geldi. Kapıda karşılaştığı Fenerbahçe yöneticisi Abdullah Kiğılı’ya sarılan Pascal, "Baba beni Fenerbahçe’ye transfer et, bak bacaklarım sağlam, iyi koşuyorum" diyerek espri yaptı.

Perakendeci satış yapmayan mağazayı gözden çıkardı

SOYSAL Danışmanlık tarafından düzenlenen ’Perakende Liderler Konferansı’na katılan işadamı ve yöneticiler ile Nielsen’in yaptığı anketten ilginç sonuçlar çıktı:

2009 ocak-nisan satışlarının geçen yılla kıyaslanması istendiğinde ’yüzde 10’un altında azaldı’ diyenler yüzde 38.9, ’aynı’ diyenler yüzde 27.8, ’yüzde 10-25 azaldı’ diyenler yüzde 11.1, ’yüzde 25-50 arasında azaldı’ görüşünde olanların oranı ise yüzde 8.3.

’Kriz nedeniyle alınan üç şirket kararı’na yanıtlar ’verimlilik artırma’da kümelendi. Bu şıkka yanıt verenler yüzde 63.9. ’Tasarruf tedbirleri oluşturma’ diyenler yüzde 52.8. Satışı düşük mağazaları kapatma’yı işaretleyenler yüzde 50. ’Nakit akışı sağlama’yı işaretleyenler yüzde 38.9, ’İndirim yapma’ diyenler yüzde 22.2, ’eleman azaltma" yüzde 13.9, ’yeni pazarlar arama’ diyenler ise yüzde 2.8.

Perakendecilerin yüzde 50’si 2, yüzde 39’u ise 3-6 arası mağaza kapattı.

Bu yıl yüzde 22’si 2 kadar, yine yüzde 22’si 7-9 kadar mağaza açacak.

Edirne’deki işçilerimi kapının önüne mi koyayım

AYAYDIN Miroglio Group Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın, dünyanın hiçbir yerinde ’10 ay indirim, iki ay sezon’ olmadığını savunarak, satışlarda her geçen gün düşüş olduğunu, bilançolarda kocaman bir sıfırın yer aldığını, 2009’da da kárlılık göremeyeceklerini söyledi. Bazı sektörlere vergi indirimi yapıldığını, tekstil sektörüne ise hiçbir şey verilmediğini kaydeden Ayaydın, "Bu sektörü gözden çıkartamazsınız. Biz dünyaya açılmışız" dedi. Pahalı mal satanların daha çok kaybettiğini savunan Ayaydın, İndirim Yasası taslağı çalışmaları sırasında kendilerinden görüş alınmadığını söyledi. Ayaydın, "Ben Edirne’deki fabrikamda insana yatırım yaptım. Eğittim, bu işçileri usta haline getirdim. Şimdi nasıl kapının önüne koyayım? Yazık değil mi bunca emeğe, yazık değil mi o ustalara? Ne iş yapar bu adamlar ondan sonra?" diye sordu.

Haberin Devamı

Perakendecilikteki İş Fırsatları http://www.yenibiris.com/IsIlanlari/Ilanlar.aspx?Sector=12005

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!