'Kıdem tazminatı kırmızı çizgimiz'

Kavlak, Türk Metal Sendikası Ereğli Şubesi'nin ilçedeki otelde gerçekleştirilen 10. Olağan Genel Kurulu'nda, Soma ve Ermenek'teki maden kazaları dahil olmak üzere, bu yıl bin 300'den fazla kişinin iş kazalarında yaşamını yitirdiğini söyledi.

Mecliste yeni düzenlemelerle Uluslararası Çalışma Örgütünün (İLO) iki önemli sözleşmesini onaylandığını ifade eden Kavlak, şöyle konuştu:

"İnşaat ve madencilik alanında güvenlik ve sağlık hizmetleri onaylanarak yürürlüğe girdi, keşke bu kadar can yitirilmeden önce böyle yapılsaydı. Şimdi yetkilileri bu sözleşmenin uygulanması konusunda etkin tedbirler almaya çağırıyorum. Yer altındaki bütün zenginliğimiz tek işçinin canından daha kıymetli değildir. Hiçbir gökdelen, bir inşaat işçisinden daha önemli değildir. Biz artık hak kaybetmek, sendikalaştırıldığımız için işten atılmak istemiyoruz. Biz herkesin özgürce sendikalı olabileceği ülke için mücadele ediyoruz. Herkesin can güvenliği olduğu iş yerleri için mücadele ediyoruz. Biz emek, ekmek, adil ücret için mücadele ediyoruz."

"KIDEM TAZMİNATINI ORTADAN KALDIRMAK İSTİYORLAR"
Kavlak, çalışma hayatının gündeminde kıdem tazminatı, taşeronlaşma ve özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesi bulunduğuna dikkati çekti.

"Bu 3 önemli konuyu 2015'e taşıyoruz" diyen Kavlak, şunları kaydetti:

"Ülkemizde siyasi gündem her gün değişiyor. Gelecek yıl aynı gündem peşinde koşacağız. Özellikle kıdem tazminatında hiç sular durulmuyor. Kapılı kapılar arkasında planlar, projeler hazırlanıyor. Sendikal özgürlükleri budayanlar... Bunlar yetmedi, daha fazla budamanın yolunu arıyorlar. Son kalemiz kıdem tazminatını da ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu ülkede özellikle örgütsüz kesimde çalışan emekçiler ellerine geçen parayla bırakın tasarrufu, ay sonunu zor getiriyor. Bir kenara 3 kuruş para ayıramıyor. Tek umudu var. Emekli olduğunda kıdem tazminatı. O, oğlunun düğün parası, hastalandığında doktor, öldüğünde onun kefen parası. Kıdem tazminatı, Türkiye işçi sınıfının ve Türk-İş'in kırmızı çizgisidir. Kıdem tazminatının fona devredilmesi, süresinin uzatılması, bunun gibi her türlü girişimin karşısındayız. Buna cevabımız genel grev olacaktır. Bu milletin kefen parasına göz dikenleri asla affetmeyeceğiz, bunun hesabını onlara soracağız, ödeteceğiz."

Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalarına (ERDEMİR) ait İskenderun Demir Çelik Fabrikalarındaki (İSDEMİR) yetkili sendikayı eleştiren Kavlak, "ERDEMİR işçileri tarafından kurulan Erdemir Vakfının başarı öyküsü... İsdemir Vakfı'nın ise yağmalanmış bir ucubedir. 4 gün sonra İSDEMİR'de o sahte sendikacıların izi bile kalmayacak. Kaybolup gidecekler. Müfettiş raporundan da umduğunuzu bulamadınız. Müfettiş raporu çıktı, artık geri sayım başladı. 4 gün sonra zulmün kapısına kilit vurulacak ve yetkiniz sona erecek. Yetkiyi aldığımızda, İSDEMİR'de yepyeni dünyanın kapılarını aralayacağız" diye konuştu.

ERDEMİR'in kuruluşunun 11 Mayıs 1960'ta tescillendiğini ve 1965'te 500 bin ton ham, 400 bin ton yassı çelik kapasitesiyle üretim serüvenine başladığını
anımsatan Kavlak, "2013'te ERDEMİR'de 2 milyon 925 bin ton mamul üretildi.

2014'ün 10. ayına kadar üretim 4 milyon tonu aştı. Yıl sonu itibarıyla ERDEMİR, rekora koşuyor. 2007'deki 4 milyon 200 bin tonluk üretim rekoru bu yıl sonu itibarıyla kırılacak. Hayırlı olsun. Daha çok üretim yapalım ki ülkemiz kalkınsın, zenginliğimiz artsın" şeklinde konuştu.