Sefa ÖZKAYA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2006 00:00
Türk kamuoyunun, Kıbrıs meselesinde Türk tarafının çözüme yönelik olumlu tarafının AB tarafından adeta cezalandırılmış olmasını hala hazmedemediğini söyleyen TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, "Umarız ki, üyelik zamanı geldiğinde, AB halen bizim için, ekonomik, sosyal ve siyasi açılardan arzu edilen bir seçenek oluşturacaktır" dedi.
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, Türk kamuoyunun, Kıbrıs meselesinde Türk tarafının çözüme yönelik olumlu tarafının AB tarafından cezalandırılmış olmasını hala hazmedemediğini, AB’nin iyi görebilmesi gerektiğini kaydetti. Sabancı, "Umarız ki, üyelik zamanı geldiğinde, AB halen bizim için, ekonomik, sosyal ve siyasi açılardan arzu edilen bir seçenek oluşturacaktır" dedi.
AVRUPA’NIN GELECEĞİ: Sabancı, TÜSİAD ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliği ile gerçekleştirilen Türk-Alman Ekonomi Forumunda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin AB hedefi, Almanya ile olan ikili ilişkileri ve Almanya’da yaşayan Türkler konuları üzerinde durdu. TÜSİAD olarak, Türkiye’nin AB ile sürdürdüğü üyelik müzakereleri sürecinin başlangıcından bugüne, süreci hem Avrupalıların hem de Türklerin bakış açısından görmeye çalıştıklarını ifade eden Sabancı, "Biz, Avrupa’nın geleceğini göz önünde tutarak duruşumuzu ona göre belirliyoruz" dedi. Bu nedenle, Türkiye’yi ilgilendiren konuların yanı sıra AB’nin mevcut sorunları hakkında çalışma yürüterek, Avrupa’da süren tartışmalara katkı sağlayabilmeyi arzu ettiklerini belirten Sabancı, "Çünkü biz bir gün üyesi de olacağımız AB’nin küresel rolünün bugünkü seviyesinden çok daha ileri bir noktada olacağına inanıyoruz" dedi. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğinin, Avrupa’daki mevcut sorunların çözümüne önemli katkı sağlayacağını dile getiren Sabancı, AB’nin parasal birlik alanındaki başarısı ve sürdürdüğü ekonomik ve mali entegrasyon sürecine rağmen, Avrupa’nın halen önemli sorunlarla karşı karşıya olduğunun altını çizdi.
AVRUPA’DA DURGUNLUK: Avrupa ekonomilerinde durgunluk gözlendiğini aktaran Sabancı, geçtiğimiz üç dört yılda, "gelecek senenin daha iyi olacağı ve büyümenin hızlanacağı" yönünde tahmin yürütüldüğünü ancak, bunun gerçekleşmediğini söyledi. Pek çok gözlemcinin Türkiye’nin AB’ye getireceği ekonomik ve stratejik katkının farkında olduğunu, ancak bunun bütün Avrupa kamuoyları tarafından benimsenmesini ve Türkiye’nin niteliklerinin anlaşılmasını ve takdir edilmesini sağlamak gerektiğini belirten Sabancı, şunları söyledi: "AB’nin daha yüksek bir rekabet gücüne, daha verimli çalışan yapıya ve daha güçlü bir siyasal birliğe kavuşma yönünde sarf ettiği çabayı yakından izliyoruz. Türkiye olarak AB’nin dünya sahnesinde gerçek bir küresel aktör ve aynı zamanda güçlü bir ekonomik, siyasal ve kurumsal birlik olması yönünde destek vermek için gerekli imkanlara sahibiz. Zaten bizim de üye olmayı arzu ettiğimiz bu niteliklere sahip bir birliktir."
SÖZLERİ TUTMAK: Sürecin ilerlemesinde, AB’nin de üzerine düşenler olduğunu ifade eden Sabancı, "Verilen sözleri tutmak... Türk kamuoyunun, Kıbrıs meselesinde Türk tarafının çözüme yönelik olumlu tavrının AB tarafından adeta cezalandırılmış olmasını hala hazmedemediğini AB’nin çok iyi görebilmesi lazım" diye konuştu.
Alman dostlarımız bize yardım edecektir ALMAN-Türk entegrasyonu sürecindeki mevcut kültürel farklılıklar sorununun, Türkiye’nin AB’ye üyeliğiyle çözümleneceğini ifade eden Ömer Sabancı, son istatistiklere göre, Almanya’daki entegrasyon kurslarına katılan Alman kökenli olmayan vatandaşlar arasında Türklerin birinci sırada yer aldığının görüldüğünü kaydetti. Sabancı, "Biz inanıyoruz ki, Alman veya Türk hükümetleri hangi siyasal partilerden oluşursa oluşsun, AB-Türkiye ilişkileri, daha önce belirlenmiş olan Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği istikametinde devam edecektir" diye konuştu. Sabancı, sözlerini şöyle tamamladı: "AB üyeliği ve bu üyelikle somutlaşan, siyasal, ekonomik ve toplumsal açıdan modern bir Türkiye bizim toplumsal projemizdir. Bu zorlu süreçte, inanıyoruz ki, Türkiye’nin bu yolculuğunda Alman dostlarımız bize yardımcı olacaktır."
60 milyar dolar ticaret hacmiTÜRKİYE ve Almanya arasındaki çok özel ilişkinin ve Almanya’nın özellikle Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarından dolayı Türkiye’nin AB’ye üyeliği sürecindeki güçlü rolünün altını çizen TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, şöyle devam etti: "Bildiğiniz üzere, iki ülkenin tarihsel bir dostluğu bulunmaktadır. Almanya, Türkiye’nin modernleşme sürecinde önemli bir rol oynamış ve bu süreçte çok değerli katkılar sağlamıştır. O günden bu yana, iki ülke ilişkileri dostluk ve her daim işbirliği ve beraberlik içinde sürmüştür. Ayrıca Almanya’nın, gerek Türkiye ile karşılıklı ticarette gerekse de Türkiye’deki yabancı yatırımcılar arasında birinci sırada yer alması, güçlü ekonomik ve ticari ilişkiler ağıyla, Türk-Almanya ilişkilerini sağlam temellere oturtmuştur." Almanya’nın yıllardır Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı olduğunu, 2005 yılı itibariyle, iki ülke arasındaki ticaret hacminin hala çok düşük olduğunu düşündükleri 21 milyar avroya ulaştığını belirten Sabancı, ayrıca Almanya’nın, Türk firmaları için en büyük ve en önemli ihracat pazarı olduğunu, Almanya’nın Türkiye’ye doğrudan yatırımlarının, Türk ekonomisine yıllardır önemli katkılar sağladığını anlattı. "Bununla birlikte, iki ülke arasındaki gerçek ticaret potansiyelinin kullanıldığını düşünmüyoruz" diyen Sabancı, kendilerine göre potansiyel ticaret hacminin bugünkünün üç katı olduğunu, yani orta vadede 60 milyar avronun yakalanması gerektiğini kaydetti.