KESK'ten Ergenekon açıklaması

Güncelleme Tarihi:

KESKten Ergenekon açıklaması
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2009 13:12

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)’in Ergenekon soruşturmasıyla ilgili açıklaması şaşkınlık yarattı.

Haberin Devamı

KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek’in yaptığı açıklamada şöyle denildi:

“Ergenekon” Karartılmamalı Bütün Karanlık İlişkileri, Kime ve Nereye Kadar Uzandığına Bakılmaksızın Açığa Çıkarılmalıdır!

Bugün yürütülmekte olan ve devlet içindeki karanlık ilişkileri bir boyutuyla ortaya koyan “Ergenekon Davası” ülkemizin toplumsal muhafelet tarihi açısından kritik önemdedir. Ergenekon toplumsal zihniyetimizi “Türk-İslam Sentezi” etrafında şekillendirmeye çalışan, özgürlük, eşitlik, barış taleplerini bastırma gayreti içinde olan, insan haklarını tanımayan bir devlet anlayışının doğal sonucudur.

Aysel ALP YAZIYOR

Ergenekon ülkemizde 6-7 Eylül 1955’den bu yana örgütlü, sistemli, planlı bir şekilde provakasyonlar, sabotajlar, katliamlar, işkenceler, infazlar gerçekleştirmiş ve neredeyse 60 yıldır sürmekte olan bir politikanın sorumlusu ve uygulayıcısıdır.

Haberin Devamı

Ergenekon, küresel kapitalizmin savaş örgütü NATO’nun bir uzantısı olarak kurulmuş ve tarihsel misyonu solu, sosyalizmi engellemek olarak tanımlanmış Kontrgerilla ve Gladio gibi örgütlerin devamıdır. Başından beri bir ABD projesidir, CİA projesidir. Faaliyetleri süresince sayısız provakasyona imza atmış, siyasi cinayetler işlemiş, halkları birbirine kırdırma girişimlerine öncülük etmiştir. Devletin içinde asker, polis, istihbaratçıların, mafya çetelerinin, sivil faşist güçlerin oluşturduğu bir yapıdır Ergenekon. Bu yüzden devletten soyutlanamaz.

Yakın tarihimizde çok sayıda devrimci, demokrat, ilerici ve yurtsever insanımız ergenekon tarafından katledilmiş, çok sayıda yurttaşımız, kimlikleri bugün daha net ortaya çıkan isimlerce kaçırılmış, işkence edilmiş hatta kaybedilmiştir.

6-7 Eylül Olayları Ergenekon’dur.

Ergenekon 15-16 Haziran1970’de işçilere saldıran güçtür.

Ergenekon Kızıldere Katliamıdır.

Ergenekon 16 Mart Katliamıdır.

Ergenekon 7 TİP’li öğrencinin katilidir.

Ergenekon Maraş Katliamıdır.

Ergenekon 1 Mayıs Katliamıdır.

Haberin Devamı

Ergenekon 12 Eylül karanlığıdır. Metris’tir, Mamak’tır, Diyarbakır Cezaevi’dir.

Ergenekon yoksul Kürt köylüsüne dışkı yedirmenin, köyünü yakmanın adıdır. Göçe zorlamadır.

Ergenekon işkencedir, tacizdir, tecavüzdür; insanlık onuruna saldırıdır.

Ergenekon açığa çıkarılamamış/çıkarılmamış binlerce faili meçhûlün açık failidir. Batman’da, Şırnak’ta, Hakkari’deki ölüm kuyularını dolduran güçtür Ergenekon.

Ergenekon Gazi Mahallesi Katliamıdır. Hayata Dönüş Operasyonudur.1000 operasyonun sorumlusudur.
 
Ergenekon, aydınlara bilim insanlarına, gazetecilere, sendikacılara yönelik siyasi cinayetlerin planlayıcısıdır.

Ergenekon Hizbullah’dır.

Ergenekon, Hrant Dink’in katilidir.

Haberin Devamı

Ergenekon özgürlük, eşitlik ve barış özlemini doyuramamış halklarımıza karşı oluşturulmuş sistemli bir savaş örgütüdür.

Bu yüzden özgürleşme, demokratikleşme tarihimiz açısından şu anda yürütülen bu davanın seyri önemlidir. Örgütün bütün karanlık ilişkileri, kime ve nereye kadar uzandığına bakılmaksızın açığa çıkarılmalıdır. Varlığı hâlâ inkar edilen ancak Ergenekon içinde merkezi bir rol oynadığı açık seçik ortada olan JİTEM soruşturulmalıdır.

AKP iktidarı “Ergenekon davası”nı, kendi siyasi iktidarını tahkim edecek, devlet katı’nda bir uzlaşma sağlamak için, kendine yer açmak için, kullanılacak bir koz olarak değerlendirmeyi, yaklaşan seçimler için bir malzeme olarak kullanmayı hemen bırakmalı, geçmişin karanlığında kalmış olayları, kadroları, ilişkileri açığa çıkarmalıdır.

Haberin Devamı

Yukarıda sıraladığımız provakasyon ve cinayetler soruşturmaya dahil edilmelidir. Halkın vicdanında çoktan mahkûm edilmiş olan Ergenekon savaş örgütü en küçük uzantılarına kadar tasfiye edilmelidir. Ergenekon Davası, siyasilerle ordunun örtülü hesaplaşmasına, gizli uzlaşma ve yeni ittifaklar oluşturulmasına, tasfiye edilen örgütün yerine bir yenisinin ikame edilmesine alet edilmemelidir.

 Dava sulandırılmamalı, günlük siyasi hesapların aracı olarak kullanılmamalıdır. Toplumsal tarihimizde yaşanan acılar, ödenen bedeller gözönüne alınarak insan hakları savunucularının, mağdurların ve faili meçhûl cinayetlere kurban verdiğimiz onlarca sendikacının ailerinin müdahil olma talepleri mutlaka gözden geçirilmelidir.

Haberin Devamı

Bu dava emekçiler için, toplumsal muhalefet kesimleri için, bu ülkenin tüm namuslu ve aydınlık insanları için çok önemlidir.   Siyasi iktidar bilmelidir ki, davanın takipçisi olacağız.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!