Güncelleme Tarihi:
İzmir Kemalpaşa’da 1978’de kurulan Fersan, sirke, turşu, sos, içecek ve temizlik kategorilerinde 10 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 22 bin metrekarelik alan içerisinde faaliyetlerini yürütüyor. Yıllar içinde üretim kapasitesini arttıran marka ihracat atağıyla da büyümesine hız kattı. Markanın büyüme hikâyesini ve hedeflerini Fersan Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürhan Güven ile konuştuk.
EL YAPIMI TENEKELER
Gürhan Güven, 43 yıl önce yaprak salamura ve zeytin üretimi ile yola çıkan Fersan’ın, birkaç yıl sonra sektördeki açığı gördüğünü ve Türkiye’de ilk endüstriyel sirkeyi üreten firma konumuna geldiğini belirtti.Güven, turşu üretimi ve ihracat sürecini şöyle anlattı: “1986’da fast food markası McDonald’s’ın Türkiye’ye gelmesi ile turşu üretimine başladık. Ürünler o dönemde mavi bidonda el yapımı tenekelerde kapatılarak teslim edildi. Sonrasında da ihracat başladı. Bugün geldiğimiz noktada ise Almanya başta olmak üzere Avrupa Birliği, ABD, Türki Cumhuriyetler, Arap ülkeleri, Avustralya, Rusya, Japonya ve İsrail dahil yaklaşık 40 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz ve her geçen yıl ülke sayımızı artırıyoruz. Turşularımızın yüzde 95’ini, sirkelerin ise yüzde 20’sini ihraç ediyoruz.”
EKONOMİYE KATKI
Üretim kapasiteleri hakkında bilgi veren Güven, “Kurulduğumuzda bin ton olan sirke üretim kapasitemizi bugün 22 bin tona çıkardık. Bunun yanı sıra dökme sektörü için de üretim gerçekleştiriyoruz. Bunun yüzde 20’sini ihraç ediyoruz. Yurtiçinde sirke pazarında payımız yüzde 30. Yine kurulduğumuzda 4 ton olan turşu üretim kapasitemiz bugün 6 bin tona ulaştı. Bin ton da jalapeno (Meksika Biberi) üretimimiz var. Toplam 7 bin tonun yaklaşık 6.5 bin tonunu ihraç ediyoruz. 40 ülkede önde gelen fast food zincirlerinde tüketilen turşu Kemalpaşa’dan yollanıyor. Ayrıca tüm salatalıklarımızı yerli çiftçilerimizden alarak aynı zamanda yerel ekonomiye katkı sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
2021 yılında geçen yıla oranla ihracatta yüzde 33 büyüme yakaladıklarını belirten Güven, “Bu yıl da dünyada belirlediğimiz bölgelerde süpermarket zincirlerine girmek ve bu pazar içerisinde büyümek istiyoruz. Zincir marketlerle görüşmelere de başladık” dedi. Güven, ihracat, yeni yatırımlar ve ürün çeşitliliği ile 5 yılda ciroda 2 kat büyüme hedeflediklerini de ekledi.
MERDİVEN ALTI ÜRETİMLE MÜCADELE
Sirke üreticilerinin bir araya gelerek kurduğu SirkeDer’in Yönetim Kurulu Başkanı olan Gürhan Güven, 2020 yılında sirke pazarının dünyada 1.33 milyar dolara, Türkiye’de 32 milyon dolara ulaştığını belirterek merdiven altı üretime dikkat çekti. Merdiven altı üretimin önüne geçebilmek için tüm market zincirleri ile görüştüklerini belirten Güven şunları söyledi: “Türkiye’de uygulanan testler yetersiz. Çok az miktarda sirke içeren karşımlar bile doğru ürünmüş gibi sonuç veriyor. Asıl olması gereken C13 olarak bilinen karbon izotop tayini metodu. Teşviklerden yararlanabilirsek hızlı bir şekilde laboratuvarlardan birine bu cihazı kuracağız. Ara çözüm olarak büyük market zincirleri testlerini yurtdışında yaptırıyor ve ücretini ilgili üreticiden alıyor. Dileğimiz tüm market zincirlerinin aynı yolu izlemesi.”
PANDEMİDE TALEP ARTTI
Pandemiyle birlikte sirkenin hem gıda hem de temizlik malzemesi olarak kullanımının arttığını belirten Güven, “Sirkelerimize talep artışı son 1 yılda yüzde 70’i buldu. Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde de yüzde 20 seviyelerinde artış yaşandı” dedi. Güven, gelen taleple birlikte temizlik spreyi ve detox içeceği üretimine başladıklarını ifade etti.
2.5 KAT BÜYÜME HEDEFLİYOR
Sinoz Kozmetik CEO’su Yasin Çörekçi, gelecek planları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çörekçi, 2016 yılında Hollanda’da kurdukları Fark Cosmetica şirketi ile özellikle Hollanda ve Almanya pazarında 2016’dan bu yana aktif satış yaptıklarını belirtti. Bunun yanı sıra Polonya, Venezuella, Yunanistan, Filistin, Italya ve Hong Kong gibi ülkelerin yer aldığı 15 ülke ile ihracat görüşmeleri yaptıklarını belirten Çörekçi, “Tüm Avrupa ve Amerika kıtasındaki ülkelere dağıtım ve sevkiyat yapan Sinoz kurulduğu günden bu yana teknoloji odaklı alt yapı çalışmaları ile güçlü Ar-Ge faaliyetlerinde bulunarak dünya standartlarında ürettiği ürünleri yine dünyaya ihraç ediyor. Hollanda’da 3 bin metrekare depo alanına sahibiz ve Batı Avrupa’ya 24 saat içerisinde teslimat yapabiliyor” dedi. Avrupa ve Amerika’dan sonra dünyadaki pazar ağını genişleten Sinoz, 2021 yılında Çin’e kozmetik ihraç etmeye başladı. 2020 yılında 2 milyon dolar ihracat yapan Sinoz 2021 yılında bu rakamı 5 milyon dolara çıkararak 2.5 kat büyümeyi hedefliyor. Çin ile bir süredir görüşme halinde olduklarını belirten Çörekçi, “Hedefimiz yıl sonuna kadar Çin’e en az 1 milyon dolar ihracat yapmak. Önümüzde 4 yıl içinde tüm dünyada 100 ülkede 25 milyon dolar ihracat gerçekleştirmeyi öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.
KOBİ’LER TEŞVİKLERİN ARTMASINI BEKLİYOR
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Paynet’in 11 ilde 1.000 KOBİ ile görüşerek yaptığı ‘KOBİ’lerin Dijital ve Finansal Karnesi’ araştırmasının ikinci fazı yayımlandı. Rapora göre, KOBİ’ler önümüzdeki üç yıl içinde en fazla üretime ve ürün geliştirmeye yönelik yatırım gerçekleştirmeyi hedefliyor. İşletmeler bu süreçte kamu kuruluşlarından destek planlarının oluşturulması, teşviklerin artırılması ve devlet destekli kredilerin verilmesini beklerken, finans kuruluşlarından ise uygun kredi koşulları talep ediyor. KOBİ’lerin, pandemi döneminin ağır şartlarına rağmen üretim ve yatırıma devam etmeyi hedeflediğini belirten TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, araştırmanın ikinci fazının, işletmelerin finansmana erişim sıkıntılarının artarak devam ettiğini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Paynet CEO’su Serkan Çelik ise “Araştırmaya katılan KOBİ’lerin yüzde 60’a yakınının pandemide cirolarında yüzde 40’a varan kayıplar yaşadıklarını araştırmamızın ilk fazında görmüştük. İkinci fazda da KOBİ’lerin finansal olarak bir sürdürülebilirlik mücadelesi verdiklerine tanık oluyoruz. KOBİ’ler finansal kurumlardan uygun kredi koşulları talep ederken, kamudan da destek planlarının oluşturulmasını bekliyor” dedi.