Güncelleme Tarihi:
Radikal Gazetesi'nde Ahmet Kıvanç imzasıyla yer alan haberde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ı, 1995-1998 yıllarında yöneticilik yaptığı Albaraka Türk'ün aracılık ettiği bazı hayali ihracat işlemlerine ilişkin suçlamalardan kurtarmak amacıyla, yedinci kez Meclis gündemine getirilen af hükmü, Adalet Komisyonu'nda sessiz sedasız kabul edildi.
Geçen yıl, 'torba kanuna' konulan ve CHP'nin muhalefetiyle Genel Kurul'da son anda yasadan çıkarılan af düzenlemesi bu kez Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu tasarısında yer aldı. Dün, tasarıya gizlenen düzenlemeyi atlayan CHP'liler, bugün ilgili maddenin yeniden ele alınmasını isteyecek.
Daha önce altı kez gündeme gelen, 'Unakıtan'la ilgili af' son olarak geçen yıl ekimde kabul edilen bazı kamu
UNAKITAN: BENİM AFFA İHTİYACIM YOK |
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, gazetelerde “Unakıtan'a af yolu” şeklinde çıkan haberler hakkında şunları söyledi: “Bunu çeşitli platformlarda açıkladım. Benim affa ihtiyacım yok. Benimle ilgili davalar zaten ortadan kalkmış davalar. Onun için benim hiçbir affa ihtiyacım yok. Öyle bir kanun da bizim Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmış bir kanun değil. Ben de gazetelerde gördüm. Benim affa ihtiyacım yok.” |
Gümrük müfettişlerince naylon fatura düzenlemek amacıyla bünyesinde 90 tabela şirketi bulunan ASCOR'un adlarına hayali ihracat gerçekleştirdiği bazı firmalarla ilgili 'gümrük kaçakçılığı' soruşturması raporunda, Unakıtan, ihraç işlemine aracılık yapan Al Baraka Türk'ün yöneticisi olarak 'teşekkül halinde hayali ihracatçılık ve evrakta sahtekârlıkla' suçlanıyor.
ALBARAKA DA KURTULACAK
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda dün kabul edilen düzenleme, Genel Kurul'dan da aynen geçerse, suçlamaya esas teşkil eden hayali ihracatın sadece ihracatı bizzat yapan şirketler sorumlu olacak, ihracata aracılık eden Al Baraka Türk ve onun yöneticilerine ilişkin suçlamalar ise düşecek. Mahkeme, Albaraka Türk'ün o dönemki yöneticilerinden Unakıtan'ın, dokunulmazlığı kalktığında ihracatın hayali olduğunu 'bilerek' yaptığını kanıtlamak zorunda kalacak. Öte yandan, dün Adalet Komisyonu'ndaki görüşmelerde Unakıtan'la ilgili fıkra hiç tartışılmadı. Radikal'in sorusu üzerine CHP'li komisyon üyesi Yüksel Çorbacıoğlu, söz konusu fıkranın Unakıtan'la ilgili konuyu nasıl etkilediğini bürokratlardan öğrendikten sonra, bugünkü komisyon görüşmelerinde tekrar müzakere talebinde bulunacaklarını söyledi.
HAYALİ İHRACATTA CEZA İNDİ
29 maddeden oluşan tasarının üç maddesi dün kabul edildi. Hayali ihracat suçuna verilecek cezalarda artış öngören düzenlemeden geri adım atıldı. Mevcut kanuna göre, hayali ihracata şu an, ihraç edilen malın beş katından az ve 10 katından fazla olmamak üzere para cezası öngörülüyor. Tasarıda, bu suçlar TCK'nın nitelikli dolandırıcılık hükümleri arasına alınmıştı.
Nitelikli dolandırıcılığın cezası ise iki yıldan yedi yıla kadar hapis. Dün, ithalat suçlarıyla ihracat suçları arasında eşitlik amacıyla hayali ihracatın cezası bir-beş yıl hapis, 10 bin güne kadar da adli para cezasına çevrildi. Böylece, hayali ihracat, tutuklanmayı gerektirecek suç olmaktan çıkarıldı.
MADDE YENİDEN ELE ALINACAK
Tasarının Komisyonda bugün gerçekleşen görüşmesinde CHP'li milletvekilleri, tasarının dün kabul edilen “suçlar ve kabahatleri” düzenleyen maddedeki, ihracatın aracı şirket üzerinden gerçekleştirilmesi halinde, ceza yaptırımının imalatçı veya tedarikçi ihracatçılar için uygulanmasının”, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan için af yolunu açtığını ileri sürdü.
CHP Artvin Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu, “Bu maddenin adını koyuyorum; Unakıtan hakkındaki dokunulmazlık dosyası bu düzenlemeyle düşecek” dedi.
“BAKANLA İRTİBATLANDIRMAK AYIPTIR”
AK Parti Ankara Milletvekili Haluk İpek, konunun yanlış mecralara çekildiğini belirterek, “Olayla ilgili 15 firma varsa, hepsi 1.5-2 yıl yargılansın deniyor. Belki sonunda 15 kişiden 1'i suçlu olacak. Ama bunların tümü 2 yıl boyunca yargılanmış olacak. Öte yandan başka firmalar üzerinden menfaat sağlanabilir mi? Bir kişi, bir firmayı yakmak istiyorsa bunu gerçekleştirebilir. Hukuki olarak daha uygun bir düzenleme nasıl olur, onu tartışalım. Ama bir bakanı sürekli olarak konuyla irtibatlandırmak ayıptır” diye konuştu.
Tartışmaların ardından, maddenin daha sonra ele alınarak yeniden düzenlenmesine karar verildi.