Güncelleme Tarihi:
Derviş “2008’den bu yana dolar bazında büyüme yok ama gene bazı ilerlemeler var her şeye rağmen. Ama ben dışarda bir Türkiye vatandaşı olarak Türkiye’deki olumsuz boyutları dile getiremiyorum. Benim görevim o değil, 2008’e kadar Türkiye ekonomisinin güçlü olduğunu, hızla büyüdüğünü, dünyada büyüyen ekonomiler arasında yıldız olduğunu göğsümü gere gere anlattım. Ama şimdi susuyorum. Olumsuzlukları dile getiremiyorum” dedi.
Derviş, CNNTurk televizyonunda Eğrisi Doğrusu programının özel yayınında Taha Akyol’un sorularını yanıtladı. Merkez Bankası’nın bağımsızlığına vurgu yapan Derviş, 2002’deki yasayla Merkez Bankası’nın Türkiye’de ciddi bir bağımsızlığa kavuştuğuna dikkat çekti Derviş, IMF’nin o dönem Merkez Bankası’na ‘amaç bağımsızlığı’ da verilmesini istediğini söyleyerek “Ben karşı çıktım. Demokrasilerde amacı belirlemek hükümetin görevidir. Türkiye’de de öyle. Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığı vardır” dedi.
ÖLÇMEK ZOR
Akyol’un Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın dolar kurunun yükselişinin küresel olduğu kadar içeriden de kaynaklandığı sözlerini hatırlatması üzerine Derviş şöyle konuştu: “Etkisi mutlaka oldu ama ölçmek zor tabi. Çünkü merkez bankaları her zaman enflasyona paranın değer kaybetmesine karşı kaledir. Tek hedef enlasyon olsun ya da başka hedefler olsun tartışılabilir. Ama hiç kuşkusuz tatsız tartışmanın piyasa üzerinde etkisi oldu.” Türkiye’nin son yıllardaki düşük büyümesine ilişkin de Derviş şöyle konuştu: “Yüzde 2 büyümeyi tutturursak mutlu olmamız lazım. Petrol fiyatlarının düşmesine rağmen yönetim problemleri, güvensizlik var. Yatırımcı yarına geleceğe güvenemiyor. Yarın tam hangi kanunlarda hangi düzende nasıl bir piyasa olacak bilemiyor. Merkez Bankası bağımsız kalacak mı kalmayacak mı? Bir sürü kurul bağımsızlıklarını kaybetti zaten. Ekonomide güven çok önemli. Bizim 2002’deki başarımızın en önemli kısmı güvendi.”
NEDEN KONUŞAMIYOR
Derviş artık neden Türkiye’ye ilişkin yurtdışında konuşmadığını ise şöyle açıkladı: “2008’den bu yana dolar bazında büyüme yok ama gene bazı ilerlemeler var herşeye rağmen. Ancak ben hele dışarda hele bir Türkiye vatandaşı olarak Türkiye’deki olumsuz boyutları dile getiremiyorum maalesef. Benim görevim o değil benim gönlüm istiyor ki bunu 2008’e kadar bunu yapabildim Türkiye ekonomisinin güçlü olduğunu, hızla büyüdüğünü, dünyada büyüyen ekonomiler arasında yıldız olduğunu anlattım. Bunu hem 2001-2002 reformları için hem de sonra bir kaç yıl için baştaki ekonomi yönetiminin reformları doğrultusunda devam ettiği ayrıca başka reformlar kattığı ve Avrupa Birliği hedefinin de çok önemli bir hedef olduğu için anlatıyordum. Çok seviniyordum, göğsümü gere gere anlatıyordum ama şimdi susuyorum. Olmaz yani olmuyor.”