Mehtap ÖZCAN
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2011 00:00
Gümüşhane’nin Kelkit ilçesini organik hayvancılığın merkezi konumuna getirmeyi amaçlayan Doğan Organik Ürünler’in Genel Müdürü İlhan Başaran, “Kelkit’de organik çiğ süt ve süt ürünlerinin ardından artık organik kırmızı et üretiminin de zamanı geldi. 2012 yılında erkek buzağıları besiye alıp organik kırmızı et pazarına da ürün sunmak istiyoruz” dedi.
TÜRKİYE’deki en büyük organik tarım tesisi ile Gümüşhane’nin Kelkit ilçesini organik hayvancılığın merkezi konumuna getirmeyi amaçlayan Doğan Organik Ürünler’in Genel Müdürü İlhan Başaran, “Kelkit’de organik çiğ süt ve süt ürünlerinin ardından artık organik kırmızı et üretiminin de zamanı geldi. Bunu organik bal ve şeker fasulyesi takip edecek. 2012 yılında erkek buzağıları besiye alıp organik kırmızı et pazarına da ürün sunmak istiyoruz” dedi. Otel, restoran, organik satış mağazaları ve zincir marketlerden organik kırmızı et üretimi konusunda talepler aldıklarını söyleyen Başaran, ilk etapta önümüzdeki yıl yıl 150 ton organik kırmızı et üreteceklerini açıkladı.
100 milyon dolarlık organik sütAvrupa ülkelerinde organik süt ve sütlü ürünlerin konvansiyonel pazardan aldığı payın yüzde 5 ile yüzde 12 arasında değiştiğini belirten, İlhan Başaran, “Türkiye’de ise bugün için bu pay oldukça düşük. Ancak önümüzdeki üç yıl içinde organik süt ve sütlü ürünler pazarının katlanarak büyüyeceğini ve talebin artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Günlük organik süt üretimi Türkiye’de 3 yıl içinde 120 tona ulaşır. Bu da, 100 milyon dolarlık bir pazar hacmini beraberinde getirir” diye konuştu.
Festivalde organik gıda tartışıldıKelkit Belediyesi ile yapılan işbirliğiyle Organik Tarım ve Hayvancılık Festivali kapsamında, Gümüşhane Üniversitesi, Aydın Doğan Vakfı ve Doğan Organik Ürünler tarafından düzenlenen, ’Organik Süt ve Organik Gıdaların Beslenme ve İnsan Sağlığı Üzerindeki Rolü’ konulu panelde organik süt üretimi ve organik tarım değerlendirildi. Moderatörlüğünü
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Prof.Dr. Faik Kantar yaptığı, New Castle Ünivesitesi’nden Prof. Dr. Carlo Leifert, Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mine Sibel Gürün ve Ege Üniversitesi’nden Prof.Dr. Harun Reşit Uysal’ın konuşmacı olarak katıldığı panelde organik gıdaların önemi, organik süt üretimi ve organik sütün sağlık yönünden faydaları anlatıldı.
Organik tarım havzası Gümüşhane Üniversitesi Kelkit Aydın Doğan Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Vecihi Aksakal, Türkiye’nin, kirlenmemiş şartları, bitki ve hayvan çeşitliliği, artan yem bitkileri yetiştiriciliği alanları açısından organik tarım için önemli potansiyele sahip olmasın rağmen, bu alanda istenilen gelişmenin sağlanamadığını belirterek, şunları söyledi: “Türkiye’de organik tarım alanında genişlemenin sağlanması için uygun havzaların belirlenmesi gerekiyor. Bu havzalar içindeki en önemlilerinden birisi Kelkit havzasıdır. 5 il ve 16 ilçeyi kapsayan Kelkit Havzası, ülkemizin kirlenmemiş nadir bölgelerinin başında geliyor. Vadi boyunca kirlilik yaratacak sanayi yatırımı olmaması, organik tarım bakımından vadiyi önemli hale getiriyor. Kelkit Vadisi’nde organik tarımın geliştirilmesini ve bu vadinin Organik Tarım Havzası olarak ilan edilmesini amaçlıyoruz.”
Organik sütte GDO’lu ürün genleri bulunmaz
EGE Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Harun Raşit Uysal, dünyada 140 milyon hektarda GDO’lu ürünlerin yetiştirildiğine dikkat çekerek, “193 ülkenin 8’inde GDO’lu ekinlerin yüzde 98’i üretiliyor. Söylenildiği gibi GDO’lu ürünler zirai ilaç kullanımını da azaltmadı. 950 milyon aç insan var. Açlığa çare olamadılar. Süt ve süt ürünleri içinde sağlıklı üretilmediği takdirde insan sağlığı için risk teşkil eden bir çok unsur var. Bu nedenle sağlığmız için organik tarım. Organik süt, kimyasal ilaçlarla ilaçlanmayan meralarda otlayan hayvanlardan üretiliyor. Organik süt içinde antibiyotik bulunmaz. Çünkü hayvanlara hastalıkları dışında antibiyotik tedavisi uygulanmaz. Genetiği değiştirilmiş, mısır ve soya katılmış yemlerle hayvanlar beslenmez. Organik süt içinde GDO’lu ürünlerin genleri bulunmaz. Bu faktörler insan sağlığı açısından önemli” dedi.
Yüzde 40 daha fazla omega 3NEW Castle Üniversitesi’nden Prof. Carlo Leifert, geleneksel çiftlikler ve organik çiftliklerde üretilen sütler arasındaki farkları anlattı. Yaptıkları araştırmalarda marketlerde satılan işlenmiş sütlerin yapısının, organik çiftlikte ürettikleri sütlerden farklı olduğunu gördüklerini belirten Leifert, şunları söyledi: “Bağışıklık sistemini güçlendiren organik sütün, sinir dokusu gelişimi ve beyin fonksiyonlarına fayda sağlayan, diyabet, kalp-damar hastalıklarını ve kanser riskini azaltan etkileri olduğu yapılan araştırmalar gösteriyor. Organik sütteki doymamış yağ asitlerinin oranı diğer süte göre çok daha yüksek. Omega 3 oranı yüzde 40 daha fazla. Organik sütün antioksidan ve vitamin E oranı daha yüksek.”
Katkı maddeleri alerji riskini artırıyorULUDAĞ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Mine Sibel Gürün, insanların beslenme alışkanlıklarının çok değiştiği günümüzde gıda güvenliğinin en çok konuşulan konulardan biri haline geldiğini ifade ederek, “Güvensiz gıda tüketiminin sağlık açısından bir çok olumsuz etkisi var. Kanser en önemli ölüm nedenlerinden birisi. Kanserlerin bir bölümünün gıda ile alacağımız toksik etkenlerle olabileceğini biliyoruz. Kansere yol açan etkenler arasında artık biliyoruz ki beslenme ile ilgili faktörler de var. Alerjik reaksiyon riski gıda katkı maddeleriyle artıyor. Obeziteye neden olan faktörlerden en önemlisi beslenme ile ilgili” diye konuştu.