Güncelleme Tarihi:
BİNGÖL 1’inci ve Sakarya 3’ncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ardından İstanbul 3’ncü Tüketici Mahkemesi’de, elektrik dağıtım şirketlerinin abonelerine yansıttığı kayıp-kaçak kullanım bedellerinin iade edilmesine karar verdi. Bu da, 29 milyon elektrik abonesine, 2011 yılında 2.7 milyar lira olarak ödedikleri kayıp-kaçak bedellerini geri alma umudu doğurdu. Ancak, abonelerin bu bedelleri geri alabilmeleri için tek tek tüketici hakem heyetlerine ya da tüketici mahkemelerine başvuruda bulunmaları gerekiyor. Kesin çözüm için tüketici derneklerinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) elektrik dağıtım şirketlerine kayıp-kaçak bedeli almalarına imkan tanıyan düzenlemesinin iptali için açtıkları davanın sonuçlanması gerekiyor. Hala devam eden bu davanın aboneler lehine sonuçlanması durumunda, düzenleme iptal edilecek. Elektrik dağıtım kuruluşları da abonelere çıkarttıkları faturalarda kayıp-kaçak bedeli yer alamayacak.
Mahkemenin kararı
İstanbul 3’üncü Tüketici Mahkemesi’nin aldığı son karar, Üsküdar Hakem Heyeti’nin kayıp-kaçak bedelinin aboneye iadesiyle ilgili aldığı karara Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım Şirketi’nin (AYEDAŞ) yaptığı itirazı sonuca bağlıyor. Aziz Sülün adlı abonenin AYEDAŞ aleyhine yaptığı başvuruyla ilgili Üsküdar Tüketici Hakem Heyeti’nin verdiği kararı haklı bulan mahkeme, elektrik dağıtım şirketinin açtığı “karar iptali” davasını reddetti. Üsküdar Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı’na başvuran Aziz Sülün, Anadolu Yakası Elektik Dağıtım AŞ’nin (AYEDAŞ) elektrik faturasında kayıp, kaçak bedeli olarak alınan bedeli iade etmesini talep etmişti. Aziz Sülün’ün başvurusuyla ilgili Üsküdar Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 8 Şubat 2012’de verdiği kararda, 28 Eylül 2011 ve 28 Kasım 2011 tarihlerinde kesilen toplam 8.21 TL kayıp kaçak bedelinin aboneye iade edilmesi hükme bağlandı. Davalı AYEDAŞ’da hakem heyetinin verdiği bu kararı iptal ettirmek için İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. AYEDAŞ dilekçesinde, EPDK’nın düzenlemesine dikkat çekilerek, şu naktalara değinildi: “EPDK, her bir dağıtım bölgesi için hedef kayıp-kaçak oranları esas alarak fiyat belirlemiştir. Mevzuata uygun bu ayrıştırmayı zorunlu kılan teknik hususların mevcut olduğu da açıktır.”
Kaçakla ilgili belge yok
Mahkeme, Anayasa’nın, “Devletin amaç ve görevi” başlıklı 5. maddesi ile “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümlerin mevcut olduğunu belirterek, Anayasa’nın “Tüketicinin korunması” başlıklı 172. Maddesi’nde de, “Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır” hükmünün yer aldığını ifade etti. AYEDAŞ avukatının Sülün’ün kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığını da kaydetti.
Derneklerin açtığı dava beklenmeli
İSTANBUL 3’üncü Tüketici Mahkemesi’nin elektrik dağıtım şirketlerinin faturalara yansıttığı kayıp-kaçak bedeliyle ilgili kararını değerlendiren Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdür yardımcısı Avni Dilber, “Sakarya ve Bingöl’ün ardından mahkemeler tarafından verilen bu üçüncü karar, elektrik abonelerine dağıtım şirketlerine ödedikleri kayıp-kaçak kullanım bedellerini iade alma yolunu açıyor. Ancak, bunun için tek tek hakem heyetlerine başvuruda bulunulması gerekiyor. Bu, aşırı yoğunluğa neden olabilir. Düzenlemenin iptali için tüketici derneklerinin EPDK aleyhine açtıkları yürürlüğü durdurma davasının sonucu beklenmeli” dedi.
Şirket, kayıpların önüne geçmek zorunda
İSTANBUL 3’üncü Tüketici Mahkemesi’nin elektrik dağıtım şirketi AYEDAŞ’ın abonelerine çıkarttığı faturalarda kayıp-kaçak kullanım bedeliyle ilgili kararında ayrıca şu noktalara dikkat çekti:
“Elektrik dağıtım görevini üstlenirken ürettiği elektriği dağıtım sırasında bir takım yolsuzlukların, haksızlıkların yapılacağını basiretli bir tacir gibi düşünerek, bunlara karşı gerekli önlemlerini alıp üstlendiği elektrik dağılımında kaçak kullanım ve elektrik dağıtımı sırasında oluşan kayıpların önüne geçmek zorundadır. Elektrik dağıtım şirketi, gerekli altyapı ve denetimlerini sıkı bir şekilde yaparak haksız ve yasalara aykırı şekilde elektrik kullananları tespit edip, yasal işlemler yapmak zorundadır. Bunları yapmadığından dolayı ürettiği elektriği dağıtımı sırasında yapılan haksız kullanımlardan doğan zararını yasal yollardan abonelik sözleşmesi ile elektrik kullanan tüketicilerden tahsil etmesi düşünülemez.”