Kaygılıyım ama demokrasimiz bugünlerden güçlenip çıkacak
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 27, 2008 00:00
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, "Artık demokrasi dışı arayışlardan medet umma dönemi kapandı"derken, Türkiye’nin ekonomi ve siyasetteki sorunlar yaşadığı bu dönemi, bir takım kazanımlarla aşabileceğini söyledi.
TÜRKİYE’nin geleceğine ilişkin iyimser bakış açısını koruyan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, yaşanan tüm olumsuzluklara karşın, Türkiye’nin bu süreçten kazançlı çıkacağına inanıyor. Bir dönem Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) başkanlığı ve yine TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığı da yapan Eczacıbaşı, Türkiye’nin iç çekişmelerle çok enerji kaybeden bir toplum olduğunu vurgularken, yine de geleceğe umutlu bakıyor.
Kazanımlarla çıkar
Ekonomist Dergisi’nin sorularını yanıtlayan Bülent Eczacıbaşı, içinde bulunulan dönemi şöyle değerlendirdi: "Hem ekonomide hem siyasette kaygı yaratan gelişmelerle karşı karşıyayız. Bütün bunların Türkiye’yi nasıl bir aşamaya getireceği, hemen herkesin tartıştığı bir konu. Zaman zaman bunun karamsarlık yarattığını da görüyoruz. Ekonominin zaten kendi iç dinamikleri nedeniyle geçtiğimiz yıllara göre daha yavaş bir döneme girdiği sırada, siyasi alandaki bu çalkantıların ortaya çıkması, elbette ki olumsuz bir gelişme. Önemli olan, bütün bunların sonunda Türkiye’nin nasıl bir noktaya geleceği. Ben Türkiye’nin bu aşamalardan bir takım kazanımlarla çıkacağını, demokrasimizin daha da güçleneceğini düşünüyorum."
Kök salan demokrasi
Eczacıbaşı, "Ekonomik alandaki gerek içeriden gerek dışarıdan kaynaklanan olumsuz gelişmelere bir de siyasi çalkantıların eklendiği böylesi bir dönem, olumlu olarak değerlendirilemez. Ancak, tüm olumsuzluklara rağmen, Türkiye’nin geleceğinden son derece umutluyum" derken, bu beklentisinin kaynağını da şöyle aktardı: "Bu süreçte Türkiye’nin demokrasiden ayrılmayacağı, her türlü sorununu demokratik koşullar içinde çözümlemesi gerektiği bilincinin iyice yerleştiğini gördük. Bu sınavları da bu ilkeler doğrultusunda aştığınız zaman, Türkiye’nin artık olgunlaşan, kök salan bir demokrasisi olduğu konusunda güvenimiz daha da artacak diye düşünüyorum.."
Güçlü yönlerimiz var
"İç çekişmeleriyle çok büyük enerji kaybı yaşayan bir toplumuz" diyen Eczacıbaşı, şu değerlendirmeleri yaptı: "ABD ve Avrupa finans piyasalarındaki gelişmeler, enflasyonun yükselişi, enerji ve gıda fiyatlarındaki artışlar. Bunların artık global ekonomiye entegre olmuş bir Türkiye’de etkiler yaratmaması mümkün değil. Ama bütün bunların korkulduğu kadar olumsuz gelişmelere yol açmadan bazı yeni dengeleri ülkemize getirmesi olasılığı da bence var. Çünkü artık bazı güçlü yönlere sahibiz ve onları göz ardı etmemek gerekiyor. Türkiye artık 5-6 yıl öncesinin kırılgan yapısına sahip değil."
Ülkede kaos görüntüsü yokbu dönem farklı
BÜLENT Eczacıbaşı, "Bugün yaşananların 1971 muhtırası, 1980 darbesi ve 28 Şubat süreçlerinden sizce bir farkı var mı" sorusuna "Var diye düşünüyorum" derken şu değerlendirmeyi yaptı: "Sanıyorum toplumumuz tek çıkar yolun demokrasiyi yaşatmak olduğuna, çok derin ve güçlü bir biçimde inanmış durumda. Bu söylediğiniz dönemleri, ben de yaşadım. Bir kargaşa karşısında demokrasi dışı güçlerden medet ummak, demokrasiyi kesintiye uğratarak ülkenin toparlanacağına inanmak gibi düşünceler, o dönemlerde çok yaygındı. Sadece Türkiye’de değil, başka ülkelerde de demokrasiler kesintiye uğruyordu. Ancak, hem Türkiye’nin hem de dünyanın geçirdiği deneyimlerden dolayı ben bugün böyle bir ortam olduğunu düşünmüyorum. Bugün ülkede bir kaos görüntüsü yok. Türkiye yönetilemeyen bir ülke değil. Biz bu arada iç çekişmelerimizi yaşıyoruz ne yazık ki ama inşallah bir gün onlar da ortadan kalkacak."
Marka satın alma diye kestirme bir yol var
YAŞANAN olumsuzlurlara karşı Eczacıbaşı Topluluğu’nun planlarını değiştirmediğini, bütçesini revize etmediğini belirten Bülent Eczacıbaşı, bundan sonraki süreçte yoğunlaşacaklarıhalen faaliyet gösterecekleri alanlara yoğunlaşacaklarını ve gerektikçe yatırım yapacaklarını dile getirdi. Eczacıbaşı, yatırım dışında satınaalmalarla büyüme konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı: " Satınalmalar konusunda fırsatlar oldukça değerlendiriyoruz. Marka olabilmek çok önemli, ancak kolay bir iş değil. Zahmetli bir yol. O nedenle marka satın alma, bir kestirme yol sunuyor. Eğer tabi bulabilirseniz. Çünkü bu markaların da müşterileri sadece biz değiliz. Uzakdoğu’dan, Akdeniz ülkelerinden, Latin Amerika’dan talipleri var. Yani şirket satın almalarda da çok büyük rekabet var."
Hedeflere inanmak istiyoruz, güveni yeniden sağlamalıyız
OLUMLU beklentilerine karşın, bazı risklere de dikkat çeken Bülent Eczacıbaşı, cari açık, değerli TL’nin ihracatçıya zarar vermesinden öte, ’bir şansızlık’ olarak nitelendirdiği şu saptamayı da aktardı: "Bazı makro hedeflerin özellikle gerçekçi ve güvenilir olduğuna ilişkin kanı, maalesef kırıldı.. Son iki yıldır ’Yeniden gerçekçi olmayan hedefler kondu’ gibi bir kanı yerleşti. Biz alınan makro hedeflere inanmak istiyoruz ve bu güveni yeniden sağlamak zorundayız. Hem büyümenin düştüğü hem de enflasyonun artma eğilimi içinde olduğu bir dönemde olmamız Merkez Bankası’nın işini çok zorlaştıran bir durum. Bunlara bir de iç siyasetteki gelişmeleri eklediğiniz zaman bazı olumsuz işaretler olduğunu açıkça ortaya koymak lazım."
Enerji yatırımı yapmayız çünkü biz uymaz
BÜTÜN yerli-yabancı yatırımcılar gibi Eczacıbaşı Topluluğu’nun da enerjiye gireceği yönündeki beklentilere, Bülent Eczacıbaşı’ndan "Hayır" yanıtı geldi. Eczacıbaşı, bunun nedenini ise enerji sektörüne yönelik bir yatırımın topluluğun yapısına uymaması ile açıkladı.
Kazanımlarla çıkar
Ekonomist Dergisi’nin sorularını yanıtlayan Bülent Eczacıbaşı, içinde bulunulan dönemi şöyle değerlendirdi: "Hem ekonomide hem siyasette kaygı yaratan gelişmelerle karşı karşıyayız. Bütün bunların Türkiye’yi nasıl bir aşamaya getireceği, hemen herkesin tartıştığı bir konu. Zaman zaman bunun karamsarlık yarattığını da görüyoruz. Ekonominin zaten kendi iç dinamikleri nedeniyle geçtiğimiz yıllara göre daha yavaş bir döneme girdiği sırada, siyasi alandaki bu çalkantıların ortaya çıkması, elbette ki olumsuz bir gelişme. Önemli olan, bütün bunların sonunda Türkiye’nin nasıl bir noktaya geleceği. Ben Türkiye’nin bu aşamalardan bir takım kazanımlarla çıkacağını, demokrasimizin daha da güçleneceğini düşünüyorum."
Kök salan demokrasi
Eczacıbaşı, "Ekonomik alandaki gerek içeriden gerek dışarıdan kaynaklanan olumsuz gelişmelere bir de siyasi çalkantıların eklendiği böylesi bir dönem, olumlu olarak değerlendirilemez. Ancak, tüm olumsuzluklara rağmen, Türkiye’nin geleceğinden son derece umutluyum" derken, bu beklentisinin kaynağını da şöyle aktardı: "Bu süreçte Türkiye’nin demokrasiden ayrılmayacağı, her türlü sorununu demokratik koşullar içinde çözümlemesi gerektiği bilincinin iyice yerleştiğini gördük. Bu sınavları da bu ilkeler doğrultusunda aştığınız zaman, Türkiye’nin artık olgunlaşan, kök salan bir demokrasisi olduğu konusunda güvenimiz daha da artacak diye düşünüyorum.."
Güçlü yönlerimiz var
"İç çekişmeleriyle çok büyük enerji kaybı yaşayan bir toplumuz" diyen Eczacıbaşı, şu değerlendirmeleri yaptı: "ABD ve Avrupa finans piyasalarındaki gelişmeler, enflasyonun yükselişi, enerji ve gıda fiyatlarındaki artışlar. Bunların artık global ekonomiye entegre olmuş bir Türkiye’de etkiler yaratmaması mümkün değil. Ama bütün bunların korkulduğu kadar olumsuz gelişmelere yol açmadan bazı yeni dengeleri ülkemize getirmesi olasılığı da bence var. Çünkü artık bazı güçlü yönlere sahibiz ve onları göz ardı etmemek gerekiyor. Türkiye artık 5-6 yıl öncesinin kırılgan yapısına sahip değil."
Ülkede kaos görüntüsü yokbu dönem farklı
BÜLENT Eczacıbaşı, "Bugün yaşananların 1971 muhtırası, 1980 darbesi ve 28 Şubat süreçlerinden sizce bir farkı var mı" sorusuna "Var diye düşünüyorum" derken şu değerlendirmeyi yaptı: "Sanıyorum toplumumuz tek çıkar yolun demokrasiyi yaşatmak olduğuna, çok derin ve güçlü bir biçimde inanmış durumda. Bu söylediğiniz dönemleri, ben de yaşadım. Bir kargaşa karşısında demokrasi dışı güçlerden medet ummak, demokrasiyi kesintiye uğratarak ülkenin toparlanacağına inanmak gibi düşünceler, o dönemlerde çok yaygındı. Sadece Türkiye’de değil, başka ülkelerde de demokrasiler kesintiye uğruyordu. Ancak, hem Türkiye’nin hem de dünyanın geçirdiği deneyimlerden dolayı ben bugün böyle bir ortam olduğunu düşünmüyorum. Bugün ülkede bir kaos görüntüsü yok. Türkiye yönetilemeyen bir ülke değil. Biz bu arada iç çekişmelerimizi yaşıyoruz ne yazık ki ama inşallah bir gün onlar da ortadan kalkacak."
Marka satın alma diye kestirme bir yol var
YAŞANAN olumsuzlurlara karşı Eczacıbaşı Topluluğu’nun planlarını değiştirmediğini, bütçesini revize etmediğini belirten Bülent Eczacıbaşı, bundan sonraki süreçte yoğunlaşacaklarıhalen faaliyet gösterecekleri alanlara yoğunlaşacaklarını ve gerektikçe yatırım yapacaklarını dile getirdi. Eczacıbaşı, yatırım dışında satınaalmalarla büyüme konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı: " Satınalmalar konusunda fırsatlar oldukça değerlendiriyoruz. Marka olabilmek çok önemli, ancak kolay bir iş değil. Zahmetli bir yol. O nedenle marka satın alma, bir kestirme yol sunuyor. Eğer tabi bulabilirseniz. Çünkü bu markaların da müşterileri sadece biz değiliz. Uzakdoğu’dan, Akdeniz ülkelerinden, Latin Amerika’dan talipleri var. Yani şirket satın almalarda da çok büyük rekabet var."
Hedeflere inanmak istiyoruz, güveni yeniden sağlamalıyız
OLUMLU beklentilerine karşın, bazı risklere de dikkat çeken Bülent Eczacıbaşı, cari açık, değerli TL’nin ihracatçıya zarar vermesinden öte, ’bir şansızlık’ olarak nitelendirdiği şu saptamayı da aktardı: "Bazı makro hedeflerin özellikle gerçekçi ve güvenilir olduğuna ilişkin kanı, maalesef kırıldı.. Son iki yıldır ’Yeniden gerçekçi olmayan hedefler kondu’ gibi bir kanı yerleşti. Biz alınan makro hedeflere inanmak istiyoruz ve bu güveni yeniden sağlamak zorundayız. Hem büyümenin düştüğü hem de enflasyonun artma eğilimi içinde olduğu bir dönemde olmamız Merkez Bankası’nın işini çok zorlaştıran bir durum. Bunlara bir de iç siyasetteki gelişmeleri eklediğiniz zaman bazı olumsuz işaretler olduğunu açıkça ortaya koymak lazım."
Enerji yatırımı yapmayız çünkü biz uymaz
BÜTÜN yerli-yabancı yatırımcılar gibi Eczacıbaşı Topluluğu’nun da enerjiye gireceği yönündeki beklentilere, Bülent Eczacıbaşı’ndan "Hayır" yanıtı geldi. Eczacıbaşı, bunun nedenini ise enerji sektörüne yönelik bir yatırımın topluluğun yapısına uymaması ile açıkladı.