Kasaplıktan ’sadekár’a geçti ’ortadirek pırlantacısı’ oldu

Güncelleme Tarihi:

Kasaplıktan ’sadekár’a geçti ’ortadirek pırlantacısı’ oldu
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2009 00:00

Kayseri’de kasapken, İstanbul’da Kapalıçarşı’da ’sadekár ustası’ kardeşi Mustafa Akın’a çırak olup yeniden meslek öğrenen Mehmet Akın, ’sadece pırlantalı ürün’ için çıktığı yeni yolda, yılda 80 bin pırlantalı ürün üretebiliyor. Alıcıya internetten ulaşan Akın, fiyatları da aşağı çekti.

TİCARİ zekasıyla ünlü Kayserili girişimcilerden Kasabi Kuyumculuk Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin patronu Mehmet Akın, pırlantalı mücevherde aracıları ortadan kaldıran internetten satışla başarı kazandı. Akın’ın Jasabi markalı pırlantalı ürünleri son tüketiciye kuyumcu vitrinlerindeki ürünlere göre yaklaşık yüzde 50 daha ucuza ulaşıyor. 1 yılda 80 bin adet pırlantalı ürün üretebilen Kasabi Kuyumculuk, şimdi pırlantalı ürünlerine uluslararası garanti de veriyor. Kayseri’deyken bir akrabasının dükkanında kasaplık yapan ancak daha sonra ailesi İstanbul’a yerleşince onlara katılan Mehmet Akın, burada kasaplığa devam etmek yerine Kapalıçarşı’da ’sadekar ustası’ kardeşi Mustafa Akın’a çırak olduğunu ve yeniden meslek öğrendiğini söylüyor. Mehmet Akın, şu anda tüm üretiminin yüzde 50’den fazlasını da ihraç ettiğini anlatıyor.

17’sinde Kayseri esnafı

Mehmet Akın şöyle başlıyor anlatmaya: "Kayseriliyiz, 5 kardeşiz. Kayseri’de ciddi şekilde ilkokuldan sonra bir akrabamın kasap dükkanında çırak oldum ve kasap olarak yetiştim. 16 yaşımın sonlarında da dükkanı bana teslim ettiler. Sonra babam ve ailem İstanbul’a yerleşti. Ben 1 yıl kadar daha Kayseri’de kasaplığa devam ettim sonra ailemin peşinde 1977’de İstanbul’a geldim. 1980’de askerliği bitirdim ve ’iş arayan bir eleman’ oldum. Kardeşim Mustafa Kapalıçarşı’da kuyumcu atölyesinde çalışıyordu. Onunla konuştum ve çırağı olarak işbaşı yaptım, yeniden bir meslek öğrendim."

’Sadeci’likle büyüdük

Mehmet Akın, "Sadeciydik. Yani biz bir mücevherde taşın konulacağı aşamaya kadar ürünü yapıyorduk. O yüzden de ilk şirketimizin adı ’Sade İş’ oldu. Bu konuda çok büyüdük" diyor ve şöyle devam ediyor: "Ancak ben bir süre sonra ticarete kaydım. Bugünkü anlamıyla değil Kapalıçarşı içindeki gerçek anlamıyla ’hanutçu’ oldum. Al sata başladım ve yarı mamül ticaretinde esnaflar arasında çok iyi bir ün kazandık. Şahıs firmamız zamanla büyüdü ve ben satışta kardeşim üretimde ağırlık kazanadık. Küçük atölyelerden geçip, Nuruosmaniye’de Şeref Efendi Sokak’ta 7 katlı bir binaya taşındık."

’Sadecilik’ten son ürüne de geçiş yaptıklarını da anlatan Mehmet Akın, "İşimizi hızlı büyüten en önemli etken ise dış satışlara zamanında özen göstermemiz oldu. Elimde çanta ilk önce Dubai’ye gittim. Laleli ve Ruslar çok ürünümüzü aldı. Halen de Antalya özellikle Rus turistler bakımından çok iyi satış yapıyor. Kardeşimle işimizi ’tek vücut kalmak’ kaydıyla ayrı işletmelere dönüştürdük. Ben 2007’de Kasabi Kuyumculuk’u kurdum. Ürün için de Jasabi’yi marka yaptım."

Ne yazık ki pırlantada kandırılan çok oldu

KASABİ
Kuyumculuk Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akın, pırlanta konusunun Türkiye’de son yıllarda sağlıklı bir zemine oturduğunu söylüyor ve şöyle konuşuyor: "Ne yazık ki pırlanta ilk dönemlerde çok istismar edildi. Binlerce dolara satılan ürünler, satış için geri geldiğinde inanılmaz düşük fiyatlar çıktı ortaya. Çünkü satarken genellikle pırlantanın kalitesine göre değeri dikkate alınmadı. Ancak son yıllarda bu durum düzeldi. Şimdi Kuyumcular Odası’nın da çabasıyla uluslararası sertifika kuruluşlarıyla çalışma imkanı var. Biz en baştan taşın gerçek değerini dikkate aldık. Şu anda da uluslararası sertifika veriyoruz ve geri alımda yüzde 15 eksiğine alım için garanti başlattık. Tüketici mutlaka uluslararası sertifika istemeli."

İnternetten satıyoruz, isteyen imalatı görebilir

MEHMET Akın, pırlantalı mücevherleri Kuyumcukent’te imal ettiklerini belirtiyor ve yarıdan fazlasını ihraç ettiklerini anlatıyor. Akın, "İnternete büyük yatırım yaptık. Tüketiciyle aramızdaki tüm aracıları kaldırmak istedik. Böylece müşterimiz de çok daha ucuza ürün alabiliyor. Geçen Sevgilililer Günü’nde 400 TL’ye pırlantalı yüzük sattık. İsteyen müşterimiz imalatımızı görmek için Kuyumcukent’e de gelebilir. Burada istediği ürünü tasarımcılarımızla konuşup yaptırabilir. Müşterimiz gelemiyorsa ve bizi çağırırsa biz ürünlerimizle ayağına da gideriz. 80 kişilik ekibimizle sadece pılantalı mücevher üretiyoruz. Sigaralıktan, kol düğmesine, silahtan, deriye, her şeye pırlanta işliyoruz" diyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!