Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2011 12:11
Çukurova bölgesinden sonra en fazla karpuz üretiminin yapıldığı bölge olarak gösterilen Küçük Menderes Havzası'nda karpuz fiyatının geçen yılın yarısı düzeyinde olması üreticiyi tedirgin ederken, kabak aşısının üründe kaliteyi ve talebi düşürdüğü öne sürüldü.
Ödemiş Ovası'nda yetiştirdiği ürünlerini römorklarla pazara getiren üretici, yeterince alıcı bulunmamasından şikayet ediyor. Bölgedeki üreticilerinden Ferdi Gül, 5 dönümlük arazisinde karpuz yetiştirdiğini, geçen sezonun sonunda tüccara kilogramı 50 kuruştan karpuz sattığını, bu yıl ise 30 kuruşa mal satabildiğini söyledi.
Gül, tütün, pamuk ve patatesten kaçan üreticinin tarlalarına karpuz ektiğini, bölgedeki rekoltenin yükseldiğini, bunun da fiyatları aşağıya çektiğini ifade etti.
Son dönemde kabak aşısı yöntemiyle üretilen karpuzu tüketicinin benimsemediğini anlatan Gül, bu yıl ürünün önemli bölümünün hayvan yemi olacağını iddia etti.
Ödemiş Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kocaağa da yaptığı açıklamada, Türk tarımında planlı üretimin başarılamadığını, karpuzda önceki yıllarda yaşanan senaryonun bu yıl da tekrarlanacağını ifade etti.
Fiyatın düşük olmasının üreticinin moralini bozduğunu dile getiren Kocaağa, “Türkiye'de ilk kapruz Adana, Çukurova bölgesinde yetişir, onun bitmesine yakın bu bölge devreye girer. Bu sene hava koşulları nedeniyle hasat 10-15 gün gecikti. Turfanda ürünler pazara inmeye başladı. Ancak daha asıl ürünler pazara inmeden ürün fiyatı geriledi ve kilogram hesabından römork hesabına dönmeye başladı” dedi.
Fiyatların düşüşünü talebin yetersiz olmasına bağladıklarını, bunda da en büyük etkenin kabak aşısıyla yapılan karpuza bağlı olduğunu iddia eden Kocaağa, şöyle konuştu: “Vatandaş, bu yıl karpuzların tatsız olduğunu söylüyor. Oysa ki değişen karpuzun tadı değil üretim yöntemi. Kabak aşısı yapılan karpuz, kaliteyi ve talebi düşürdü. Bunun yasaklanmasını istiyoruz. Bir çok tüketiciden kabak aşısıyla yapılan karpuzdan dolayı şikayet aldık. Bunun normal karpuzdan nasıl ayrılabileceğini soruyorlar. Kabağa aşılanmış karpuzun sapı koparılıp koklandığında kabak kokusu gelir.”
“KARPUZ SUYU FABRİKASI KURULSUN”
Kocaağa, bölgede her yıl görülen arz fazlasına çözüm olarak karpuz suyu fabrikası kurulmasını da önerdiklerini, yurt dışında tüketimi bulunan karpuz suyunun Türkiye'de de yaygınlaştırılabileceğini ifade ederek, “Bu konuda akademisyenleri ve girişimcileri bölgeye davet ediyoruz. Biz elimizden gelen desteği vereceğiz. Bölgede 7-8 ay karpuz üretimi var. Ürün tedarikinde hiçbir sıkıntı yaşanmaz. Meyve suyu fabrikası kurulması halinde fiyatlar dengeye oturur” dedi.
“AŞI KAÇINILMAZ”
Türkiye Fide Üreticileri Birliği Başkanı Savaş Titiz ise karpuz fidesine yapılan aşının üründe görülen hastalıklar nedeniyle bir mecburiyet olduğunu belirtti.
Titiz, “Karpuzun tatsız olması aşıdan değil üreticinin, pazara bir an önce ulaştırmak için ürünü erken hasat etmesinden kaynaklanıyor” dedi.
Aşılı fidenin dünyadaki önemli karpuz üreticisi ülkelerin çoğunda kabul görmüş bir teknik olduğunu, bu ülkelerin hiç birinde aşılı karpuzdan dolayı tadın bozulduğu yönünde bir şikayetin bulunmadığını ifade eden Titiz, aşının engellenmesi halinde üretimin büyük ölçüde gerileyeceğini ve fiyatların yükseleceğini ileri sürdü.
Titiz, karpuzda kalitenin korunması için erken hasadın önüne geçilmesi, bunun için de kentlerdeki hallerin ürün garantisi üzerinden anlaşma yapması gerektiğini ifade etti.