Karlılık yerine büyüme

2015 yılı sonunda Fransız Renault’un global ortağı Japon Nissan’a Türkiye Genel Müdürü olarak atanan Sinan Özkök, hem 2016 yılı performansını değerlendirdi hem de Türkiye’deki yatırım planı ve büyüme hedefleriyle ilgili son bilgileri paylaştı. 22 yıl Renault’da görev yaptıktan sonra Nissan’ın Türkiye’deki ilk Türk Genel Müdürü olarak ilk yılında 32 bin adetle rekor satışa ulaşan Özkök, bunun için kârlılıktan biraz feragat ettiklerini de itiraf etti. Türk yöneticilerin pazardaki en büyük avantajının değişkenliği görüp hızla pragmatik kararlar alabilmesi olduğunu söyleyen Özkök, sorularımıza şu cevapları verdi;

Geçtiğimiz yıl 32 bin 53 adetle Türkiye’de rekor satış yaptınız. Bundan hareketle bu yıl 35 bin adetlik hedefi yakalayabilir misiniz? Ama asıl önemli sorum 40 bin adetlik 2018 yılı hedefinde bir sapma olur mu?

- 2016 yılında maalesef 25 Kasım’da gerçekleşen ÖTV artışını düşünmemiştik. Bu gelişme üzerine önümüzde 2 seçenek vardı, ya hızlı hareket edip vergi artışını üstlenecek ve müşteri talebinin devamını sağlayacaktık, ya da kârlılığı ön planda tutarak satış hacmini düşürecektik. Biz Nissan olarak ilk seçeneğe karar verdik ve yıl sonuna kadar güçlü bir kampanya ile ilerledik. Sonuçta da 32 bin adede ulaşan bir performans yakaladık. Bu bizim açımızdan rekor bir satış hacmi oldu ve pazar geçtiğimiz yıl yüzde 1.6 büyürken Nissan bu büyümeyi yüzde 21 olarak gerçekleştirdi.

İÇ PAZARLA YATIRIM İŞTAHI

2016’da yaşanan tüm gelişmelerin ışığında sektör olarak bu sene yüzde 10’luk bir daralma bekleniyor. Biz de bu çerçevede hedeflerimizi bir nebze güncelledik, ilk etaptaki hedefimiz pazardaki düşme tahminine rağmen geçen yılki hacmi koruyabilmek. İlk 5 aylık sonuçlara bakarsak toplam pazar yüzde 9 gerilerken biz geçen yılki 11 bin adetlik seviyemizi koruyabildik ve Nissan mayıs ayını yüzde 3.5 pazar payı ile 10. marka olarak tamamladı. Dediğim gibi ilk etapta mevcudu koruyup, sonra da üzerine çıkmak için çalışacağız. 2018’e gelince, daha önceki görüşmelerimizde ifade ettiğim 40 bin adetlik hedef eğer sektördeki daralma devam ederse bir sonraki yıla sarkacak gibi duruyor.

Türkiye’de uzun yıllardır bir Nissan yatırımı gündemde. Rakiplerin Türkiye’de üretiliyor olması yatırıma ikna etmek için önemli bir koz olabilir mi?

- Türkiye’de daha yüksek satış rakamlarına giderken mevcut ürün gamımıza ilave modellerin olması gerektiğini biliyoruz. Türkiye’de üretilen rakip modelleri de yakından takip ediyor ve bunlara nasıl cevap vereceğimizi planlıyoruz. Hep belirttiğim gibi kuvvetli bir iç pazar, dolayısıyla artan satış hacimleri olası bir yatırım için markaların iştahını artıracaktır. Dolayısıyla üretim ve ihracat kadar iç pazar dinamiklerine de dikkat edilmesi gerekiyor.

Hem Nissan’ın hem de Türkiye’nin bağlı olduğu bölgenin başkanı değişti. Bu planlarda bir değişiklik yaratacak mı?�

- 1 Nisan 2017 itibarı ile Carlos Ghosn, Nissan’daki CEO görevini Hiroto Saikawa’ya devretti ancak Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devam ettiriyor. Nissan dünyasında Türkiye’nin yer aldığı bölgenin başkanı da yine 1 Nisan itibarı ile Peyman Kargar oldu. Kendisi uzun yıllar Renault’da İran, Orta Doğu, Afrika ve Hindistan gibi pazarlarda görev almış, bölgeyi çok yakından tanıyan bir yöneticimiz ve geçen hafta ülkemizi ziyaret etti. 2 gün boyunca yaptığımız sunumlarda, görüşmelerde pazarın gelişimini her açıdan değerlendirdik. Yeni görevinde 80’den fazla ülkeden sorumlu iken ilk ziyaret ettiği ülkelerden birinin Türkiye olması, bize verdiği önemin de çok net bir göstergesi.

YERLİLER HAYATIMIZI BİRAZ ZORLAŞTIRIYOR

Türkiye’de satışlarda yine ağırlığın Qashqai’de olduğu görülüyor. Bu yıl için yine aynı modellerle benzer hedefler mi planlanıyor yoksa bazı modellerin ağırlığı artabilecek mi?

-  Qashqai SUV segmentinin tartışmasız lideri konumunda. Dolayısıyla satış yapımızda büyük bir yer tutması da normal. Geçen yıl piyasaya çıkarttığımız 2 modelden biri olan Pulsar’ın lansman dönemi Haziran-Temmuz dönemiydi, bu sebeple de çok başarılı bir lansman olamadı. Senenin son çeyreğinde yeniden üzerine düştük ve yılı 800 adedin üzerinde kapattık. 2017’ye bakarsak ilk 5 ayda bu hacme yaklaştığımızı görüyoruz. Dolayısıyla evet Qashqai en önemli modelimiz ancak diğer modeller de satış performansımızda büyük katkı sağlıyorlar.

Juke modelinde bir gerileme var gibi. Bu sınıfta Türkiye’de yerli avantajı Juke için büyük bir dezevantaj yaratacak mı?

- Juke, B SUV segmentinde farklı tasarımıyla ilgi gören bir modelimiz. Bir üst sınıf gibi bu segmentte de rekabet oldukça artmış durumda. Özellikle yerli üretilen modellerin gelmesi hayatımızı zorlaştıracak ama biz de Juke’un satışlarını artırmak için çalışıyoruz, kampanya kurgusunda Juke’a özel bir yer veriyoruz.