Karar çıktı, Köytür kurtuldu
Güncelleme Tarihi:
Nilgün KARATAŞ
Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 2001 02:11
ABD'den sağladığı krediyi alabilmek için aylarca Ziraat ve Halk Bankası'ndan teminat mektubu almaya çalışan Köytür'ün sorunu Başbakan Ecevit'in araya girmesiyle çözüldü. Bakanlar Kurulu'ndan çıkan kararname ile Köytür'e Ziraat Bankası 10 milyon dolarlık garanti verecek.
Ekonomik krizle birlikte darboğaza giren tavukçuluk sektöründe, pazarın en büyüklerinden Köytür'ün, ‘‘garanti’’ sorunu çözüldü. Hürriyet'te çıkan haber üzerine Başbakan Bülent Ecevit'in bizzat ilgilendiği Köytür için Bakanlar Kurulu kararı ile Hazine garantisi sağlanarak, konu bu hafta çözüme kavuşturuldu. Ziraat Bankası'na intikal ettirilen kararnameye göre, banka Köytür'e ABD'den alacağı 10 milyon dolarlık kredi için garanti verecek. Bu kredinin alınmasıyla birlikte Köytür, yabancı ortakları, Deniz Bank ve ABN Ambro Bank'tan da ek kredi alabilecek.
Sıkıntılarını aşabilmek için ABD Hükümeti'nden soya fasulyesi, soya küspesi ve benzeri hammaddelerin tedariki için finanse ettiği GSM kredisi denilen kredilerden yararlanamayan hak kazanan, ancak Ziraat ve Halk Bankası'ndan istediği teminat mektubunu aylardır alamayan Köytür'e istediği garanti sağlandı. Yaşanan krizle birlikte nakit darboğazına giren, üretimini küçültüp, işçi sayısını azaltan Köytür, temmuz ayından bu yana almaya uğraştığı garantinin verilmesiyle birlikte kapanma tehlikesini atlattı. Çünkü bu garanti sayesinde Köytür ABD'den alacağı 10 milyon dolarlık kredinin yanı sıra, yabancı ortakları, tedarikçileri ve çalıştığı bankalarla yeni anlaşmalara imza atabilecek.
33 MİLYON DOLAR GELECEK
Köytür Yönetim Kurulu Başkanı Altan Ünver, diğer tarafların da anlaşmaları yenilemek için ABD'den gelecek krediyi beklediklerini hatırlatırken, bu garantinin Köytür'e toplam 33 milyon dolarlık yeni kaynak bulmasını sağlayacağını kaydetti. Ünver'in verdiği bilgiye göre, Köytür, vadesi gelmiş ve gelmemiş borçları için satıcılarla yeni bir ödeme planı yapacak. Bakiye borcunun yüzde 86'sını oluşturan iki büyük alacaklı banka olan Denizbank ve ABN Ambro Bank ile borcunu dövize endeksli kredi şeklinde 2003'e kadar erteletecek. Bunun yanı sıra Denizbank, 10 milyon dolarlık 3 yıl vadeli dövize endeksli yeni bir kredi anlaşması yapacak. ABN Ambro Bank'ta 5 milyon dolar kredi verecek.
Ayrıca yurtdışındaki ortaklarından Danimarka Kalkınma Bankası (IFU) ve Hollanda Kalkınma Bankası (FMO) ile İsviçre Kalkınma Teşkilatı'ndan (SDC) 2'şer milyon dolarlık yeni kaynak sağlayacak. Bunun yanı sıra Köytür 2 milyon dolarlık da sabit kıymet satışı yapacak. Böylece ekonomik kriz sonucunda 11 tesisinden 5'ini kapatmak ve binden fazla işçiyi de çıkartmak zorunda kalan Köytür, 7 tesisi, 2 bin 200 işçisi ve 3 bin civarındaki sözleşmeli üreticisiyle yoluna devam edebilecek. Köytür, ek kaynakları alırsa yine 100 bin tonu aşan üretim yapabilecek.
Hazine'nin sağladığı bu garantiyi ‘‘şükranla’’ karşıladıklarını ifade eden Altan Ünver'in üzerinde önemli durduğu bir konu da, bunun bir şirket kurtarma operasyonu olarak algılanmaması. Hazine'nin garantisi ile ABD'den alınacak kredinin, Köytür'ün sağladığı toplam kaynağın yüzde 30'unu oluşturduğuna dikkat çeken Ünver, bu konuda şunları söyledi:
‘‘Bu garanti Hazine'nin tek başına yaptığı bir kurtarma operasyonu değil, yerli ve uluslarararası finans kuruluşlarının oluşturduğu bir konsorsiyumun işbirliği sonucudur. Mali desteğe ihtiyaç duyan, reel sektörün diğer şirketlerinin her şeyi yüzde 100'ünü devletten istemeden önce, Köytür örneğinde olduğu gibi, önce iç ve dış kaynakları mobilize etmeleri gerektiği, ancak zincirin en son halkasının tamamlanması için devlete müracat edilebileceği görüşündeyiz.’’
Tavukta ithalat sınırına dayandık
Ekonomik kriz, Türkiye'nin önemli beyaz et üreticisi rolunünü de yoketmeye başladı. Dünya çapında tavuk üretim tesisleri, kesimhaneleri ve yem fabrikaları bulunan Türkiye, tuvuk ve ürünlerini yurdışından ithal etmenin eşiğine geldi.
Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, sektöre gerekli desteğin verilmemesi halinde Türkiye'de tavukçuluğun biteceğini ve artık yurdışından tavuk ve tavuk ürünleri ithal edilmeye başlanacağını söyledi.
Karakuş, Türkiye'nin ana damızlığı olan iki kuruluştan biri olan Köy-Tür'ün can çekiştiğini belirterek, kuruluşun haftalık 1 milyon 700 binlere varan kesimini 200 binlere düşürdüğünü söyledi. Üreticinin sabit kura güvenerek yatırım yaptığını ancak dalgalı kurla çok zor duruma düştüğünü dile getiren Karakuş, yem hammaddesinin Türkiye'de yetişmediği için ithal edildiğini, dolarla alıp TL ile satmanın çöküşü hazırladığını belirtti. Karakuş, ‘‘Dalgalı kurda dalga dalga sahile vuruyoruz. Sahil kum değil beton. Betona vurup geri geliyoruz. Her geri gelmede bir büyük firmamız batıyor’’ dedi.
Sıkıntılarını aşabilmek için ABD Hükümeti'nden soya fasulyesi, soya küspesi ve benzeri hammaddelerin tedariki için finanse ettiği GSM kredisi denilen kredilerden yararlanamayan hak kazanan, ancak Ziraat ve Halk Bankası'ndan istediği teminat mektubunu aylardır alamayan Köytür'e istediği garanti sağlandı. Yaşanan krizle birlikte nakit darboğazına giren, üretimini küçültüp, işçi sayısını azaltan Köytür, temmuz ayından bu yana almaya uğraştığı garantinin verilmesiyle birlikte kapanma tehlikesini atlattı. Çünkü bu garanti sayesinde Köytür ABD'den alacağı 10 milyon dolarlık kredinin yanı sıra, yabancı ortakları, tedarikçileri ve çalıştığı bankalarla yeni anlaşmalara imza atabilecek.
33 MİLYON DOLAR GELECEK
Köytür Yönetim Kurulu Başkanı Altan Ünver, diğer tarafların da anlaşmaları yenilemek için ABD'den gelecek krediyi beklediklerini hatırlatırken, bu garantinin Köytür'e toplam 33 milyon dolarlık yeni kaynak bulmasını sağlayacağını kaydetti. Ünver'in verdiği bilgiye göre, Köytür, vadesi gelmiş ve gelmemiş borçları için satıcılarla yeni bir ödeme planı yapacak. Bakiye borcunun yüzde 86'sını oluşturan iki büyük alacaklı banka olan Denizbank ve ABN Ambro Bank ile borcunu dövize endeksli kredi şeklinde 2003'e kadar erteletecek. Bunun yanı sıra Denizbank, 10 milyon dolarlık 3 yıl vadeli dövize endeksli yeni bir kredi anlaşması yapacak. ABN Ambro Bank'ta 5 milyon dolar kredi verecek.
Ayrıca yurtdışındaki ortaklarından Danimarka Kalkınma Bankası (IFU) ve Hollanda Kalkınma Bankası (FMO) ile İsviçre Kalkınma Teşkilatı'ndan (SDC) 2'şer milyon dolarlık yeni kaynak sağlayacak. Bunun yanı sıra Köytür 2 milyon dolarlık da sabit kıymet satışı yapacak. Böylece ekonomik kriz sonucunda 11 tesisinden 5'ini kapatmak ve binden fazla işçiyi de çıkartmak zorunda kalan Köytür, 7 tesisi, 2 bin 200 işçisi ve 3 bin civarındaki sözleşmeli üreticisiyle yoluna devam edebilecek. Köytür, ek kaynakları alırsa yine 100 bin tonu aşan üretim yapabilecek.
Hazine'nin sağladığı bu garantiyi ‘‘şükranla’’ karşıladıklarını ifade eden Altan Ünver'in üzerinde önemli durduğu bir konu da, bunun bir şirket kurtarma operasyonu olarak algılanmaması. Hazine'nin garantisi ile ABD'den alınacak kredinin, Köytür'ün sağladığı toplam kaynağın yüzde 30'unu oluşturduğuna dikkat çeken Ünver, bu konuda şunları söyledi:
‘‘Bu garanti Hazine'nin tek başına yaptığı bir kurtarma operasyonu değil, yerli ve uluslarararası finans kuruluşlarının oluşturduğu bir konsorsiyumun işbirliği sonucudur. Mali desteğe ihtiyaç duyan, reel sektörün diğer şirketlerinin her şeyi yüzde 100'ünü devletten istemeden önce, Köytür örneğinde olduğu gibi, önce iç ve dış kaynakları mobilize etmeleri gerektiği, ancak zincirin en son halkasının tamamlanması için devlete müracat edilebileceği görüşündeyiz.’’
Tavukta ithalat sınırına dayandık
Ekonomik kriz, Türkiye'nin önemli beyaz et üreticisi rolunünü de yoketmeye başladı. Dünya çapında tavuk üretim tesisleri, kesimhaneleri ve yem fabrikaları bulunan Türkiye, tuvuk ve ürünlerini yurdışından ithal etmenin eşiğine geldi.
Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, sektöre gerekli desteğin verilmemesi halinde Türkiye'de tavukçuluğun biteceğini ve artık yurdışından tavuk ve tavuk ürünleri ithal edilmeye başlanacağını söyledi.
Karakuş, Türkiye'nin ana damızlığı olan iki kuruluştan biri olan Köy-Tür'ün can çekiştiğini belirterek, kuruluşun haftalık 1 milyon 700 binlere varan kesimini 200 binlere düşürdüğünü söyledi. Üreticinin sabit kura güvenerek yatırım yaptığını ancak dalgalı kurla çok zor duruma düştüğünü dile getiren Karakuş, yem hammaddesinin Türkiye'de yetişmediği için ithal edildiğini, dolarla alıp TL ile satmanın çöküşü hazırladığını belirtti. Karakuş, ‘‘Dalgalı kurda dalga dalga sahile vuruyoruz. Sahil kum değil beton. Betona vurup geri geliyoruz. Her geri gelmede bir büyük firmamız batıyor’’ dedi.