Karadeniz'de petrol umudu

Güncelleme Tarihi:

Karadenizde petrol umudu
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 26, 2007 09:31

Türkiye'nin karasında bugünkü teknolojik imkânlarla ulaşılabilecek verimli bir petrol rezervi bulunamadığını söyleyen Turcas Başkanı Erdal Aksoy, Türk Petrolleri'nin anlaştığı Petrobras'ın Karadeniz'de yaptığı araştırmalardan ise umutlu olduğunu belirtti.

Haberin Devamı

Etrafındaki tüm komşuları petrol zengini olan Türkiye'de petrol rezervi var mı? Varsa neden çıkarılmıyor? Güneydoğu'da bulunan yataklar uluslararası petrol devleri tarafından bulundu da çıkarılmadan kapatıldı mı? Türkiye'de uzun yıllardır bu soruların yanıtı aranıyor. Bu sorular derin "komplo" teorilerinin de en can alıcı noktaları arasında yer alıyor.

Dünya devlerinden biri olan Shell'le 2006 ortalarında birleşen Turcas'ın kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Aksoy'la yaptığımız sohbetin ana konuları bu sorular ekseninde oluştu. Türkiye'nin Bakü-Ceyhan, Samsun-Ceyhan gibi boru hatlarıyla enerji konusunda dünyanın en önemli merkezlerinden biri olacağına inandığını söyleyen Aksoy, bu inancını Ceyhan'da 5 milyar dolarlık rafineri yatırımına başladıklarını belirterek vurguluyor.

Suçu biz işlemişiz gibi dayak yiyoruz

Enerji dağıtım özelleştirmelerinin iptal edilmesi yabancı ortağınız tarafından nasıl karşılandı?
Hiç hoş karşılanmadı. Çok ciddi hazırlıklar yaptık. Türkiye bunu geçmişte çok yapmıştı. 4 senelik hükümetin en başarılı olduğu sahalardan biri istikrardı. Yabancılar geçmişin kötü alışkanlıklarını unutmaya başlamıştı. Artık Türkiye'de geçmiş gibi değil söylenenler gerçekleşiyor, derken iptal geldi. Ne oluyor geriye mi dönüyoruz endişeler başladı. Pozitif yaklaşıma endişe düşürdü. Yabancılar üzgün ama ilgileri devam ediyor. Burada görev yerli yatırımcılara düşüyor. Suçu biz işlemişiz gibi dayak yiyoruz. Sanki biz ertelemişiz gibi yabancıların sinirini üzerimizden almasına imkân veriyoruz.

Haberin Devamı

Türkiye'de şu an için varolan teknolojiler ile karada verimli bir petrol rezervine ise ulaşılamadığını söyleyen Aksoy, yukarıdaki sorulara yanıtını da "samimi" olarak şöyle veriyor: "Bu işin içinde biri olarak bildiğimi söylemem gerek. Türkiye'de şu anda karada bugünkü teknoloji ve imkânlarla ulaşılabilecek bir noktada verimli bir petrol rezervi bulunamadı. Karada petrol görünmüyor. Denizde ise Türkiye çok doğru bir kararla çok derinlerde petrol arama ihtisası olan Petrobras'la bir anlaşma yaptı. O firma oraya gelirken tahmini 300-500 milyon dolar karşılıksız para harcamıştır. Bu parayı yakmak istemezler. İlk bulgularından sinyal almış olabilirler. İşin içinde biri olarak umutlanıyorum."

Haberin Devamı

Turcas'ın tarihini kısaca anlatır mısınız?

1936'da Türk Petrol AŞ olarak kurulduk. 1954'de Castrol'la ortaklık yaptık. Turcas ismi oradan geldi. 1955'de ise Ataş Rafinerisi kuruldu. Bu arada Tabaş Conoco ortaklığı oldu. Conoco Philips'le birleşince Shell'den teklif aldık ve birleşmeyi doğru bulduk. Turcas kendine son 10 yıldır sağlam bir yol bulmaya çalışıyor. Yani ne yapmaya çalıştık. Turcas'ın genel bir prensibi var. Sektörde en etkin ve en güçlü kuruluşun bir parçası olmak. Küçük olsun benim olsun değil en güçlünün bir parçası olayım diyoruz. Uzun yıllardır Turcas nasıl büyüyecekti. Hazırlanıyorduk. Şükürler olsun adeta hedefimizin önüne geçtik. Turcas'ın saygınlığını koruduk. Dünya çapında şirketlerle ortaklıklar yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Dünyadaki enerji politikalarını da yakından izliyoruz. Bugünü düşünerek değil 50 yıl sonra da kalabilecek kurumsal yapıyı kurmaya çalışıyoruz.

Haberin Devamı

Karadenizde petrol umudu
Türkiye'de şirketlerin geleneğinde aslında pek alışkın olmadığımız bir felsefe bu... Birleşmeler hep endişeyle karşılanır.

Evet, biz başından beri bu felsefeyi savunuyoruz. Geçmişimize baktığımız zaman büyük şirketlerle devamlı ortaklıklar yapmışız. Mükemmel ilişkiler hâlâ devam ediyor. Bu kültür var bizde. Daima hangi sahada çalışıyorsak burada dünyanın konuda en güçlü kuruluşunun bir parçası olmayı hedefleyelim diye. Hiçbir kompleksimiz de yok. Yüzde 60-50'si değil 30'u 40'ı olsun gibi. Biz inanıyoruz ki içinde bulunduğumuz güçlü kurumun Turcas'a kazandırabileceği çok katkı ve sinerjiler var. Akaryakıtta bir birleşme olacaksa Shelle birleşme yaptık. Onlar bizden biz onlardan istifade edeceğiz. Birleşme kaybetmek değildir. Bu bilinçaltında bu prensip kararını alıyoruz. Biz kesinlikle büyümek için ortaklıklar yapıyoruz. Ben şunu satayım şu kadar para kazanayım demiyoruz. Hızlı hareket ederek sisteme çok büyük katkımız oluyor. Devler büyüdükçe ağır hareket ediyorlar. Devlet yapısı gibi oluyorlar. Ama bizim gibi küçük derli toplu ama meseleleri bilen şirketler projelere daha kısa sürede yaklaşıyorlar. Biz de kendimize bir prim yaratıyoruz. Bu primi de sisteme koyuyoruz. Turcas'ın amacı hazıra konmak değil. O sistemin içinde büyümek.

Haberin Devamı

Yeni ortaklık projeniz veya ortaklarınızla yeni projeleriniz var mı?

Eğer uluslararası bir dünya devi sadece Türkiye'de değil bu geniş bölgede enerji projesi yapmak istiyorsa yanında görmek istediği şirket Turcas oluyor. İberdrola ile birlikte şirket kurup enerji özelleştirmelerine girmek istedik. Ertelendi. Bekleyeceğiz. Aynı şekilde çok ciddi kuruluşlarla elektrik üretiminde çalışmalarımız var. Gerçekleştikçe açıklayacağız. Yine bölgemizde en büyük alt yapı ve kaynak sahibi Azerbaycan devlet şirketi Socar ile Turcas hem petrol hem de gazda süper geniş bir ortaklık kurdu. Shell ile yapılan ortaklık ise bizi enerjinin diğer sahalarında rakipsiz duruma getiriyor. Hazar'da uzun yıllar sonra çok büyük yatırımların neticesi petrol ve doğalgaz çıktı. Boru hatları bitti. Dünyanın en büyük devleri 100 milyar dolarlar yatırdılar. 10 milyar dolarla boru hatları yapıldı. Türkiye'ye geldi. Bu noktada Turcas ortak oldu. Bundan daha güzel bir şey olamaz. Bitmiş projenin ürününe üretici firma ile birlikte ortak oldu. Ceyhan'da rafineri çalışmalarına başladık. Hızlı tempoda yapıyoruz. Biz çok hızlı hareket edebiliyoruz. Gazetenizin gündeme getirdiği hızlı balıklardan biriyiz. Çok zaman harcıyoruz. 365 gün çalışıyoruz. En güçlü yönetim kuruluna sahibiz. Bir Süreyya Serdengeçti bizi seçtiyse bir nedeni vardır.

Haberin Devamı

Bakü-Ceyhan'ın ardından Ceyhan'ın dünyanın enerji merkezlerinden biri olacağı söyleniyordu. Ceyhan'ın bu konuda şansı nedir?

Türkiye'de demokrasi artık gelişti

Türkiye iki seçime hazırlanıyor. Kaygınız var mı?
Kaygım yok. Türkiye demokratik bir ülke. Beğensek de beğenmesek de ortalamaya göre demokrasisini geliştirmiş bir ülke. Bir gecede 4-5 parti bir kenara bırakıldı. Demek ki Türkiye sandıkta kararını verebiliyor. Bu kararına da hiçbir güç karışamıyor. Bu çok önemli farklılığını gösteriyor. Seçim demokrasinin bir gereği. Geçmişte makro dengeler bozuluyordu. Ekonomide bugün artık böyle sıkıntı yok. Türkiye'de istikrar çok önemli. Bir dönem daha istikrar yakalarsak artık Türkiye'de endişeler azalır. Siyasi istikrarsızlığın ekonomiye etkisi kalmaz.

Dünyada üstün vasıflı yüksek teknolojiye sahip bir rafineriye nerede ihtiyaç var deseniz Ceyhan birinci ya da ikinci sırada yer alır. Bunu dünya kabul ediyor artık. Ceyhan'ın çok önemli şansı var. Yumurtalıkla Irak petrolleri geliyordu. Şimdi Bakü Ceyhan'la Hazar'ın petrolü geliyor. Sadece daha sonra sadece Azerbaycan değil Kazakistan ve hatta Rusya petrolü bile buraya gelebilir. Samsun-Ceyhan boru hattı çalışması var. Böylesine petrol çeşidinin bulunduğu bölge çok avantajlı bir noktadır. Dünyada bu standartlarda bir Rotterdam vardı. Avrupa'nın petrol plaformu olarak bilinirdi. Ceyhan şimdi onları haklı olarak geçecek.Yeni teknolojilerle Ceyhan'a kurulacak bir rafineri Akdeniz'e hâkim bir olacaktır.

Enerji dünyanın istikrarını tehdit eden önemli bir konu. Dünyanın geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Dünyada enerji konusunda çok büyük bir darboğaza giriyoruz. Evvela dua edelim ki şu kuraklık konusuna bir çözüm bulunsun. Çevreye gereken önemi bütün dünya versin ve bu olay tersine dönsün. Bakın şubatın sonuna geldik bahar mı yaşıyoruz belli değil. Küresel ısınma konusu çok ciddi. Bu konu ümit ediyorum ki dünyanın en ciddi meselelerinden biri olmuştur.

Dünyada küresel iklim deÄŸiÅŸiklikleri uzun yıllar ciddiye alınmadı. Türkiye de Kyoto Protokolü'nü imzalamadı.Â

Evet ancak ÅŸimdi dünya farkına varmaya baÅŸladı. Kyoto'yu imzalamaktan sadece biz deÄŸil büyükler de korkuyor. Ä°mzalayanlar ne yapıyor, ne kadar riayet ediyor o da belli deÄŸil. Kontrol imkânı yok. Bu bir bilinçlenme meselesi. Ben tahmin ediyorum ki bu hadiseye çok daha ciddi yaklaÅŸacak. Bu konuda petrol ÅŸirketleri de alternatif çalışmalar içinde. Ãœrünlerde muazzam geliÅŸmeler oldu. Kükürt oranları çok azaldı. Petrol ÅŸirketleri alternatif enerji kaynakları için de çalışıyorlar. Biz kendi cephemizden baktığımızda doÄŸalgazın yaygınlaÅŸmasıyla birlikte çok tenkit edilen boru hatlarıyla Türkiye kendini güvence altına almış oldu. Bunlar yapılmazsaydı bugün ne olurdu bilemiyoruz.Â

Türkiye'de enerji sıkıntısı ne zaman başlar?

Sıkıntı aslında başladı. Elektrikte sıkıntılı bir devreye girdik Rahat değiliz. Yedek güçlerimiz yeterli değil ama güzel gelişme su imkânlarının maksimim kullanılması için bir gayret var. Yatırımları özel sektör yapabilir, imkân verilirse ilgi duyuyor. Kömürlerimizin değerlendirilmesi yönünde çalışma var. Ama dikkat ederseniz lafta. Hâlâ gerçekleşmedi. Hep diyoruz su kaynaklarımız, kömür kaynaklarımız var. Peki niye bunlar enerjiye dönüşmüyor? Bunun nedenini bir yerde aramak lazım. Buna bir hız kazandırmak lazım. Korkudan kurtulmamız lazım. Her konuda korkuyoruz. Bürokrat iş yaparsam bana ne derler diye korkuyor. İş yapan cezalandırılıyor.

Samsun-Ceyhan Boru Hattı Projesi sizce gerçekleşecek mi? Türkiye gelecekte gerçekten bir enerji merkezi olabilir mi?

Karadeniz Rusya ve o bölgeden gelen petrolün tek çıkış yoluşdu. Şimdi boğazlar artık bu yükü taşıyamıyor. Samsun-Ceyhan neden gerçekleşmeli. İşte bu yüzden. Biz aynı sıkıntıları Bakü-Ceyhan'la da yaşadık. Israrlarla bu proje gerçekleşti. Rusya, Samsun-Ceyhan'a tabii ki alternatif arayacak. Bu çok doğal. Ben inanıyorum ki Samsun-Ceyhan da gerçekleşecek. Çok ciddi bir İtalyan firması işe girmişse bu işi ciddiye almak lazım. Shell de Kazakistan petrollerini bu kanalla geçirecekse tahminen Samsun-Ceyhan hattını tercih edecektir. Ruslar da bu projeye girebilir. Türkiye'nin çok şansı var. Ancak enerji gelip geçerken geçmesinden çok kalması yönünde çalışmalı. Türkiye bu enerjiyi köprü gibi geçirmemeli. Bu enerji keşke Türkiye'de kullanılır hale gelse.

Türkiye'de yıllardır tartışılan bir konu var. Türkiye'de petrol var mı? Varsa niye çıkarılmıyor?

Samimi olarak, bu işin içinde biri olarak bildiğimi söylemem gerek. Türkiye'de şu anda karada bugünkü teknoloji ve imkânlarla ulaşılabilecek bir noktada verimli bir petrol bulunamadı. Petrol bulundu üzeri beton dökülüp kapatıldı iddiaları ise yüzde 100 yanlış. O şirket kapattıysa Türkiye'nin koskoca şirketleri var. Koskoca devlet şirketi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı var. Ne güzel bulduğu yerler belliyse neden gidip açıp çıkarmıyor. Dünyada her şirket kendi menfaatine bakar. Orada petrol bulduysa çıkarır. Petrolde derinlik önemli. Bugünkü teknolojiyle ulaşılabilen derinliklerde henüz maliyeti karşılayacak rezerv görülmüyor. Ne kaldı? Etrafındaki denizler kaldı. Bu denizlerde çok derinlerde petrol bulunabilir. İşte bu konuda Türkiye çok doğru bir kararla çok derinlerde petrol arama ihtisası olan Petrobras'la bir anlaşma yaptı. Karadeniz'deki araştırmalardan ümitliyim. Türkiye o teknolojiyi bugüne kadar kullanmadı. Bir şeyler çıkabilir. Bakın eminim ki o firma oraya gelmekle tahminini 300-500 milyon dolar karşılıksız para harcamıştır. Onlar bu paraları yakmak istemezler. İlk bulgularından sinyal almış olabilirler. İşin içinde biri olarak umutlanıyorum.

Petrol Kanunu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den geri döndü. Nasıl yorumluyorsunuz?

Erdal Aksoy kimdir?

1996’dan itibaren Turcas Petrol ve baÄŸlı ortaklıklarının Yönetim Kurulları BaÅŸkanlığını yürüten Erdal Aksoy, aynı zamanda Aksoy Holding, Aksoy Petrol, Enak Yapı ve Conrad Ä°stanbul Oteli’nin de kurucusu ve yönetim kurulları baÅŸkanı. Shell & Turcas Petrol AÅž ve Socar & Turcas Enerji AŞ’nin de Yönetim Kurulları Ãœyesi olan Aksoy, ayrıca TÃœSÄ°AD (Türk Sanayicileri ve Ä°ÅŸadamları DerneÄŸi) üyeliÄŸini ve TESEV’in (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) Danışma Kurulu üyeliÄŸini sürdürüyor. Daha önce Türk Armatörleri Ä°ÅŸverenleri Sendikası BaÅŸkanlığı ile TÄ°SK (Türkiye Ä°ÅŸveren Sendikaları Konfederasyonu) Yönetim Kurulu ÃœyeliÄŸi yapan Erdal Aksoy bir dönem de Anavatan Partisi (ANAP) Ä°stanbul Ä°l BaÅŸkanlığını yürüttü. Yüksek Elektronik Mühendisi (Ä°TÃœ) olan ve Ä°ngilizce bilen Erdal Aksoy evli ve 2 çocuk babası.Â

Bir yandan şirketler için aramıyorlar, kapatıyorlar diyoruz. Öbür yandan engelliyoruz. Üstün teknolojileri çekmeniz lazım. Teşvik etmeniz lazım. Türkiye'de arzu edilen aramalar yapılamadı. Önce bu arama yapılsın diye yasa hazırlandı. Ben inanıyorum ki petrol bulunsun Türkiye kendini korur. Önce bulmasına imkân verelim. Petrol Yasası'nın bilinçli değerlendirilmesi yapıldığını da sanmıyorum.

Ulusal marker uygulaması nasıl gidiyor?

Petrolde ciddi kaçakçılık vardı. Bu kaçağı önleyin dedik. Önlenemedi. Türkiye çok şey kaybetti. Çözümü bulamayınca marker sistemi getirdiler. Bıçağın her tarafını kesiyor. Çok tehlikeli. Kurunun yanında yaş da yanabilecek kadar tehlikeli. Dünyada yok. TÜBİTAK tarafından üretiliyor. Vasfını koruyacak mı korumayacak mı belli değil. Toleransların altında çıkarsa  yönetim kurullarına ceza var. Bu çok ağır. Biz de şikayet ediyorduk ya bu kaçak önlensin. Ya bu kaçak kesilecek ya da marker yanlış dersek o olmayacak. Şu anda desteklemekten başka çaremiz yok.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!