Güncelleme Tarihi:
TORBEN Eckardt... 6 yıl önce Volvo Türkiye’ye Genel Müdür olarak atanan ve hayatında ilk kez göreceği ülkeye gelmekte çok da gönüllü olmayan İsveçli yönetici şimdi ise geri dönmek istemiyor. 3 yıllık görev süresini 2 kez uzatıp 6 yıla çıkartan Eckardt şimdi büyük bir çıkmazın içinde. Bir taraftan çalıştığı şirketinden ‘genel merkeze dön’ baskıları artıp, görev süresi uzatılmazken diğer taraftan 16 yaşındaki ikizlerinin eğitimi için geri dönmek zorunda. Eckardt, bu yıl içinde veya en geç 2014 başında İsveç’e döneceğini gözleri dolarak anlatırken, “Benim hayatımdaki en iyi dostlarım Türkler oldu. Bu ülkenin hem kültürüne hem insanlarına hayranım. Bodrum’da teknem var ve onu bırakıyorum. Bu sayede sık sık Türkiye’ye gelip gideceğim” yorumunu yapıyor.
İKİNCİ BİR YAŞAM ŞART
Torben Eckardt’ın Türkiye’ye ilişkin en büyük hayali ise daha büyük. Eckardt’la Bodrum’da kataraman tipi yelkenli teknesinde yaptığımız özel görüşmede bu hayalini şöyle açıkladı: “Yaklaşık 20 yıldır Volvo’da çalışıyorum. İsveç’e dönüp genel merkezde Türkiye tecrübelerimi aktaracağım. Çocukların lise eğitimi bitene kadar büyük bir ihtimalle İsveç’te çalışacağım. Ama çocukların eğitimi bitip 20 yaşına geldiklerinde artık özgür bir insan olacağım ve hayatımı yeniden şekillendireceğim. Son 20 yıldır aynı işte aynı sektörde çok yoruldum. Bu hayata bir kez geliyoruz ve ikinci bir yaşamı denemeliyiz. Benim hayalim 4 yıl sonra Türkiye’ye geri dönmek. Ne yapacağımı bilmiyorum ama Bodrum’da yelkenli bir teknem var. Dönünce daha büyüğünü alıp turizm işine girebilirim. Ya kiraya verip kaptanlığını yapabilirim ya da yelkenli eğitimi vereceğim bir kurs açabilirim. Sonuçta çocuklar artık kendi ayakları üstünde duracak bir yaşa gelmiş olacaklar ve ben Türkiye’ye bir şekilde döneceğim.”
SOHBET ÇAYLA BAŞLIYOR
Türkiye’nin hem iş anlamında hem dostluk anlamında kendisini çok etkilediğini belirten Eckardt şöyle konuşuyor: “Türkiye’nin kültürüne de bağlı olarak özellikle iş yerindeki dostluklar, performansta çok büyük motivasyon sağlıyor. İsveçte kimse işteki arkadaşlarıyla sohbet etmez. Belki iş çıkışında bir bira içerler birlikte. Ama Türkiye’de sohbetler sabah çay içerek başlıyor ve iş arkadaşlarının bu dostluğu işe de olumlu yansıyor. Diğer taraftan Avrupa’da yüzde 0.5-1 büyümeler başarı olarak kabul edilirken, Türkiye’de yüzde 30-40 büyümek te işte büyük güven yaratıyor.” Kuşkusuz iş hayatının dışında özel hayatında da Türkiye’nin çok olumlu etkisi olduğunu kaydeden Eckardt, “Düşünsenize bugüne kadar ki en iyi dostlarım son 6 yılda çıktı. Ve hepsi Türk. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen, her zaman dostum kalacak insanlar bunlar. Ben bu ülkeyi nasıl unuturum ve dönmem” dedi.
Ya konuştuğunu yapacak ya da konuşmayacaksın
TORBEN Eckardt, Türkiye’de bazı şeylerin kendisine tuhaf geldiğini itiraf ederek, “Örneğin bir çok markanın genel müdürü, birbirlerine ‘en çevreci şirket’ diye ödül veriyor ve yaptıkları konuşmalarda, çevreye ne kadar önem verdiklerini, bu konuda neler yapacaklarını anlatıyorlar. Sonra otoparkta bulunan çevreci olmayan devasa makam araçlarına binip gidiyorlar. Ya konuştuğunu önce kendin yapacaksın ya da konuşmayacaksın. Türkiye’de bazı yöneticilerde ego yüksek. Şoförlü büyük makam araçları kullanarak, kendi şovlarını yapıyorlar” dedi.
Rekor satışla veda edecek
TORBEN Eckardt, Türkiye’deki görevini rekor satışla bırakacağını belirterek, “Bu yıl bizim resmi büyüme hedefimiz yüzde 8. Ama ben yüzde 15 büyüceğimizi düşünüyorum. Bu da 6 bin adedin üzerinde bir satış anlamına geliyor” diye konuştu. “Yeni modeliniz V40’la bence yılı 8 bin adetle tamamlayıp öyle veda edin” demem üzerine Eckardt, “Zor bir ihtimal ama neden olmasın. V40’ın potansiyeline bağlı olarak” cevabını verdi.
5 milyar Euro yatırımla 6 araç birden yenilendi
2013’te yeni bir rekor hedefleyen Volvo Türkiye, buna yenilenen 6 yeni modeli S60, V60, XC60, S80, V70 ve XC70 ile ulaşmayı planlıyor. Nisan ayı itibarıyla geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 9.1 satış artışı gerçekleştiren Volvo Türkiye, V40 modelinden de önemli destek görüyor. Volvo tarihinde ilk kez bu kadar çok sayıda model için aynı anda makyaj operasyonu gerçekleştirilirken, 6 yeni model 2013’ün 3’üncü çeyreğinde Türkiye’de satışa sunulacak. Torben Eckardt, “6 aracın yenilenmesi için 5 milyar Euro’ya yakın para harcandı” dedi.
Aman Dubai’ye benzemeyin
TORBEN Eckardt, Türkiye’de ekonominin ve piyasaların çok iyi gittiğini belirterek, “Bu iyi gitme içinde riskleri de barındırıyor. Tüketim ciddi şekilde arttı. Herkes para harcıyor. Hükümet biraz da baskıyla işleri iyi yürütüyor. Ama önünüzde bir Dubai örneği var. Orda da inanılmaz para sokuldu piyasaya, herkes büyük paralar harcadı, tüketim rekor seviyeye çıktı. Ama 3 yıl önce biranda tepetaklyak oldular. Türkiye’de dikkat etmesi lazım” dedi.
DİĞER OTOYAŞAM HABERLERİ
Ve yeni aslan sahnede
Peugeot’nun kompakt sınıftaki yeni temsilcisi Peugeot 308 baştan aşağı yenilendi. Yeni modüler platform EMP2 sayesinde boyutları daha kompakt hale geldi ve ağırlığı azaltılan 308 yalın, özgün tasarımlı, cüretkâr ve modern bir hatchback haline geldi. Öncüsüne göre 140 kilo hafifleyen ve karbondioksit emisyonu 85 g/km’nin altına düşen araç, 208 modeline benzer Peugeot i-cockpit ile dikkat çekiyor. 4.25 m uzunluğa ve 1.46 m genişliğe sahip olan araç ön bölümünü güçlendiren LED gündüz farlarının yanı sıra; full LED farları ile otomobile teknolojik bir bakış kazandırıyor. Arka bölümde, otomobilin teknolojik ve dinamik imajını güçlendiren LED’li farların bumerang şeklindeki çizimi de aslan pençesi imajını kuvvetlendiriyor. Yeni bir sürüş deneyimi sunmayı hedefleyen ‘Peugeot i-cockpit’ ise, iç mekandaki düğme karışıklığını ortadan kaldırıyor. Yoğun ve dinamik bir sürüş hissi için küçük direksiyon simidi, gözlerinizi yoldan ayırmadan bilgileri okumanız için göz hizasında göstergeler, dikkat çekici orta konsol ve 9.7” büyük dokunmatik ekran iç mekanın dikket çeken özelliklerini oluşturuyor.
İlk çeyrekte yüzde 31 büyüdü
OPEL, 2013 yılı Ocak-Nisan döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre satışlarını yüzde 31 arttırarak ilk dört ay sonunda 14 bin 154 adet otomobil satışı gerçekleştirdi. Geçen yılın aynı döneminde 10 bin 789 adet satış gerçekleştiren Opel Türkiye’nin Genel Müdürü Özcan Keklik, “Türkiye ekonomisine ilişkin olumlu beklenti ve gelişmeler genel olarak tüketim eğilimlerini pozitif olarak etkiliyor. Dolayısıyla otomotiv sektörü de bütün içindeki bu gelişmelerden olumlu şekilde istifade ediyor. 2013 yılı sonunda toplam pazarın 790-840 bin adet aralığında gerçekleseceğini öngörüyoruz. 2013 Yılında Opel’in öncelikli hedefinin satış performansını ileriye taşımanın yanında otomotiv sektöründe ‘Müşterisi ile En ilgili Marka Olma’ ve otomobilseverlerin en çok tercih ettiği markalardan biri konumunu daha da ileri taşımayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Avrupa’nın en şanslı adamıyım
FRANSIZ Lastik üreticisi Michelin’in Türkiye Genel Müdürü Marco Giuliani, Avrupa’nın ‘şanslı adamı oldu. Türkiye’de çalışmaktan gurur duyduğunu belirten Giuliani, “Son 3 yıldır Michelin Avrupa bölgesi toplantılarında markamızın diğer genel müdürleri bana gıpta ediyor çünkü tek büyüyen pazar bende. Şirket toplantılarında beni şanslı adam diye çağırıyorlar” dedi. Giuliani, “Avrupa’daki diğer ülkelerde satışlar, yenilikler, ürün çeşitlendirmeleri kırmızı grafiklerle gösterilirken Türkiye hep yeşil, sürekli büyüme var” diye konuştu. “Beni böyle bir ülkeye gönderdiği için şirketime minnettarım” diyen Giuliani, “Ülkem olan İtalya’da, Fransa’da ve Macaristan’da çalıştım.Şu an için Türkiye dışında çalışmak isteyeceğim başka bir Avrupa ülkesi daha yok” diye konuştu.