Güncelleme Tarihi:
DOĞA açısından en az zararlı enerji kaynakları arasında gösterilen rüzgâr enerjisi için kuş ölümleri bir nevi Aşil topuğu da denebilir. Rüzgâr türbini kanatlarının kuşları öldürdüğüne dikkat çeken çevreciler, kuş göçlerinin yoğun olduğu bölgelerdeki yatırımlarda daha dikkatli olunması gerektiğini savunuyor.
HER RES’E BİR GÖZLEMCİ
Türkiye, yaklaşık 3 bin megavat (MW) kurulu gücü ile rüzgâr enerjisinde 34 bin MW’ları bulan Almanya gibi Avrupa ülkelerinin epey gerisinde. Bununla beraber, Türkiye’de 475 kuş türü bulunuyor. Artık rüzgâr enerjisi santrallerinin (RES) çoğunda bir kuş gözlemcisi görev yapıyor ve santralin kuş popülasyonunu nasıl etkilediği konusunda araştırma yürütüyor. Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Erdoğan, en önemli unsurun türbinlerin yeri olduğunu kaydederek, şunu söylüyor: “Kuşlar açısından dikkat edilmesi gereken konular, kanatlara çarpma sonucu meydana gelen ölümler ve yaşam alanı kaybı. Dört yıldır izleme yapıyoruz. Çok yoğun bir türbin yapılanması olursa, kuşların rota değişiklikleri olabiliyor. Ancak rüzgâr enerjisinin olumlu yönleri daha fazla. Yaban hayata en az zarar veren yatırımların başında geliyor. Trafikte, hava alanlarında kuş ölümleri kat be kat daha fazla.”
Prof. Erdoğan, santraller için lisans alınırken, belli bir aşamaya gelindikten sonra kuş göç hareketleri açısından uygun mu değil mi diye bakıldığına dikkat çekerek, bunun bazen sıkıntı yaratabildiğini dile getiriyor. Yatırımcıların artık daha bilinçli olduğunu ve bazı firmaların bunu öncesinden araştırdığını da ekleyen Erdoğan, “Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tüm sahaları değerlendiriyor. Bir risk varsa, türbinlerin sökülmesi dahil birçok önlemi devreye sokuyorlar” dedi. Subaşı Kuş Gözlem Topluluğu Başkanı Ali Atahan ise Hatay bölgesinde göçmen kuşları izliyor. Hatay’ın, leylek ve şahin gibi kuşların en önemli göç rotalarından biri olduğunu vurgulayan Atahan, “Hatay üzerinden mart başından mayıs sonunda kadarki üç aylık dönemde 500 ila 700 bin arası kuş göç ediyor. RES’lerin arasından geçmek zorunda kalıyorlar. Çarpma riski nedir, çarpan sayısı ne kadar, bunlar inceleniyor. Bugüne kadar çok büyük bir etki görülmedi ama kayıplar oluşuyor” dedi.
Gözlemci sayısı bini geçti
ALİ Atahan, Türkiye çapında kuş gözlemci sayısının bini geçtiğini ve 15 civarında kuş gözlem topluluğu olduğunu kaydediyor. Türkiye’nin kuş türleri açısından zengin ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Atahan, “Türkiye’de 475 kuş türü var. Tropik bölgeler bizi katlıyor. Kolombiya’da bin 800 tür var” dedi.
Her gün ölçüm
HATAY’da bulunan Ziyaret RES’te görev yapan kuş gözlemcisi Mehmet Gül ise göç döneminde günlük gözlem yaptığını, var olan kuşların türleri ve sayılarını gün ve saat olarak kaydettiklerini anlatıyor. Bunların derleme raporları ile Bakanlığa gönderildiğini kaydeden Gül, “Bizim burada ilgilendiğimiz daha çok nadir türler ve göç eden türler oluyor. Bölgede en çok leylek, ak pelikan, küçük orman kartalı ve şahin var. Santralin içine kadar giriyorsa, türbinler kapatılıyor. Sürü geçtikten sonra tekrar açılıyor. Türkiye üzerinde kuş ölümleri daha çok elektrik hatlarına çarpmayla oluyor. Santrallerde ölen kuş sayısı çok az” dedi.