Güncelleme Tarihi:
RÖNESANS 1993 yılında Rusya’nın St. Petersburg şehrinde ‘İtinayla tamirat yapılır’ diyerek inşaat sektörüne adım attı. Bugün ise dünyanın en büyük uluslararası müteahhitlik şirketlerinin sıralandığı ENR listesinde 38’inci sırada yer alıyor. 2017 yıl sonu itibariyle 4.2 milyar dolar global ciro ve 8.1 milyar dolar aktif büyüklüğe sahip olan holdingin hedefi, inşaat sektöründe dünyanın en büyük ilk 10 kuruluşu arasına girmek. Avrupa’nın en yüksek binasını, en uzun tünelini inşa eden şirket şimdilerde Türkiye’nin mega projelerini inceliyor. Kanal İstanbul bunların en dikkat çekeni.
AVRUPA İŞTAHLI
Rönesans İnşaat’ın davetlisi olarak gittiğimiz St. Petersburg’da bir araya geldiğimiz Rönesans Holding ve Rusya Rönesans İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Düzyol, yakında İstanbul’a bir sürpriz yapacaklarını söyledi. Çılgın proje olarak bilinen Kanal İstanbul ihalesi için ön çalışmalara başladıklarını dile getiren Düzyol, 45 kilometrelik kanal projesini tek bir şirketin üstlenmesinin zor olduğuna dikkat çekti. Düzyol, Hollandalı ve Belçikalıların olduğu, finans tarafında da Japonların yer alabileceği bir konsorsiyum düşünüldüğünü açıkladı. Kanal İstanbul ölçeğinde bir projenin Avrupa’da büyük iştah yarattığını ancak finansman konusunda bilgi beklentisi olduğunu dile getiren Düzyol, “Dünyada gündemde böyle başka bir proje yok. Dolayısıyla görüştüğümüz firmalar da heyecanlı. Kanal’ın etrafında bir şehir yaratılacak. Ama bizi heyecanlandıran kısmı güçlü mühendislik gerektiren kanalı açma süreci” dedi. Düzyol, İstanbul’un trafiğini rahatlatmak amacıyla hazırlanan 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli projesini de incelediklerini ekledi.
Hollanda’nın 140 yıllık inşaat şirketi Ballast Nedam’ı bünyelerine katarak altyapı konusunda önemli bir hamle yaptıklarını hatırlatan Düzyol, büyük altyapı projelerine hazırlanan Amerika pazarını da mercek altına aldıklarını söyledi. Rusya’da nükleer santral inşaatında çalışma lisansı olan tek yabancı firma olduklarını anlatan Düzyol, son olarak St. Petersburg’da bir nükleer tesisin yapımında rol aldıklarını kaydetti. Düzyol, Türkiye’de inşaatına başlanan Akkuyu Nükleer Santrali’nde de istenirse görev alabileceklerinin işaretini verdi.
462 METREYE ÇIKTI!
RÖNESANS İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Avni Akvardar ve ekibiyle ise ‘Lakhta Center’ projesinin inşaat sahasında bir araya geldik. Yapımına 2014’de başlanan Lakhta Center, Rus enerji devi Gazprom’un merkezi olacak. Aslında proje 10 yıl önce gündeme gelmiş, bölge halkı ve mimarlar şehrin merkezinde gökdelen istemeyince yapılamamıştı. İlk etapta 370 metre olarak planlanan kulenin yeri değişince yüksekliği 462 metreye çıkmış. Akvardar, Avrupa ve Rusya’nın en yüksek binası unvanına sahip olan Lakhta Center’ın, insanlık tarihinde inşa edilen en yüksek 20 yapı arasında yer alacağını da ekledi. Projede ilk etabın bu yıl eylülde bitmesi planlanıyor. Yine Rönesans’ın yapacağı ikinci faz ise Ağustos 2020’de tamamlanacak.
REKOR KIRDI
Projenin, inşaat tekniği, çalışan sayısı ve iş güvenliği gibi birçok konuda ilkleri barındırdığını belirten Akvardar şunları söyledi: “İnşaatta 18 ülkeden 20 bin kişi çalıştı. St. Peterburg’un soğuk iklimi ve sert rüzgârları nedeniyle işçi güvenliği had safhada tutulan inşaatta 65 milyon adam saat boyunca ölümlü iş kazası yaşanmadı. İş kazalarında sektör ortalaması 4-5 milyon adam saat. Halkın mısır koçanına benzettiği yapının en yüksek yerlerinde dağcılık sertifikası olan işçiler görev aldı. Dağcı sıvacı, dağcı montajcılar oldu. Gökdelenin temeline beton dökme işlemi 49 saat sürdü ve bu dünyanın en hacimli beton dökme işlemi olarak Guinness Dünya Rekorları Kitabı’ndaki yerini aldı. Gökdelenin betonarme temel döşemesi için toplamda 9.2 bin ton demir kullanıldı. Sadece bu bölümde kullanılan metallerle, Paris’teki Eyfel Kulesi’nin bir kopyası daha inşa edilebilir. Bu yılın 3. çeyreğinde tamamlanacak bina 87 katlı. Gökdelen bölümünde toplam 34 yüksek hızlı asansör bulunuyor. Asansörlerin hızı saniyede 8 metreye kadar ulaşabiliyor.”