Güncelleme Tarihi:
Kanal İstanbul projesinin İstanbul Boğazı’nı koruma ve kurtarma ile özgürlük projesi olduğunu söyleyen Bakan Kurum, Kanal İstanbul’un içerisinde hem akıllı şehir uygulamalarını hem de kanalın iki yakasında 500 bin nüfusu aşmayacak yatay şehirleşme örneği gösterecek örnek bir şehircilik modeli olduğunu kaydetti. Bakan Kurum, “Bugün ÇED sürecinde değerlendirmelerimizi yaptık, itirazlarımızı değerlendirdik ve ÇED raporumuzu bugün itibarıyla onaylamış durumdayız. 1/100 bin ölçekli planımız askıya çıktı. 5 bin ve bin ölçekli uygulama ve imar planların da hazırlığını yapıyoruz. İnşallah onları da 4-5 ay içerisinde tamamlayacağız ve uygulamaya geçeceğiz. Bizim konuşmamızda, ifade ettiğimiz kimseyi yermek kimseyi aşağılamak değildir. Projemizi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak yapacağımızı ifade ettik. Tekrar altını çizerek ifade etmek gerekirse, biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Kanal İstanbul projesini yapacağız. Biz onlar öyle istedi, burası böyle dedi, şurası şöyle oldu diye bu projeden vazgeçecek durumda değiliz” diye konuştu.
RANTA MÜSAADE ETMEYİZ
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın, CHP’lilerin Kanal İstanbul güzergahında arsa aldıkları iddiasıyla ilgili kendilerine bir bilgi gelmediğini kaydetti. Kendilerine isim verilmesi halinde inceleme yapabilecek durumda olduklarını söyleyen bakan Kurum, “Buradaki arsaların el değiştirmesi, tapuların el değiştirme sürecini yakinen takip ediyoruz. Biz Kanal İstanbul projesinde veya herhangi bir projede arsa rantına müsaade etmeyiz. Bundan önceki tüm projelerimizde etmediğimiz gibi Kanal İstanbul projesinde arsa rantına hiç bir şekilde müsaade etmeyeceğiz. Böyle bir durum olması halinde de olaya el koyacağımızı buradan net bir şekilde ifade etmek istiyorum” dedi.
BELGELEMİŞ OLDUK
265 milyon metrekarelik Kanal İstanbul projesinde arsa el değiştirmesinin 600 bin metrekare olduğunu belirten bakan Kurum, “Kanal İstanbul projesi kapsamında çok düşük bir orandır. Projeye ilişkin belli iddialar ortaya atıldı. Su kaynakları, doğal kaynaklar, deprem riski taşıdığına ilişkin iddialar ortaya atıldı. Bu iddialara net bir şekilde bilim insanlarının hazırladığı raporlar doğrultusunda ki bizim tezlerimize destek veren de birçok bilim adamı oldu. Ne su kaynaklarının yok olduğu, ne deprem tehlikesine yol açtığı, aksine İstanbul boğazındaki can ve mal güvenliğini hazırlamış olduğumuz raporlar ile belgelemiş olduk. Hazırlamış olduğumuz ÇED raporunda alınması gereken tedbirleri bir bir belirttik” diye konuştu.
81 VİLAYET HEPİMİZİN
BAKANLIKTA basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kurum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çarşamba günü Ankara’da düzenlenen, ‘Akıllı Şehirler ve Belediyeler Kongresi’nin ikinci bölümüne katılmaması ve yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine, amaçlarının kimseyi ezmek ve ezdirmek olmadığını söyledi. Katılımcı, çevreyi ve doğayı koruyan, milletin menfaatini içeren projeler gerçekleştirmeye çalıştıklarını söyleyen Bakan Kurum, “Konuştuğumuz konferans akıllı şehirler konferansı” dedi. CHP’li Özgür Özel’in, “Bir kişinin seçtikleri, 16 milyonun seçtiklerine laf söylemez. İmamoğlu’na yapılan saygısızlık, 16 milyon İstanbulluya yapılmıştır. Onları 81 ilde gezdirmeyiz, konuşturmayız” sözlerinin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu: “Sayın Cumhurbaşkanımız halkımızın yüzde 52 oyunu alarak Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki kabineyi oluşturmuştur. Dolayısıyla 1 kişinin seçtiği değil, yüzde 52 çoğunluğun seçtiği bir kabineyiz. Dolayısıyla bizim nasıl konuşacağımızı, nerede konuşacağımızı belirleyecek olan Sayın Özgür Özel değildir. Nerede, nasıl konuşacağımızı da biz çok iyi biliyoruz. O çerçevede hareket ediyoruz. Herkes işine baksın. Türkiye’nin 81 vilayeti hepimizin. Biz halkımızın sağlığını, vatandaşımızın geleceğini ilgilendiren tüm projeleri bugüne kadar nasıl yaptıysak, bundan sonraki süreçte de kararlı bir şekilde yapacağız.”