Kamyoncu Ökkeş’in torunları 230 TIR’lık lojistikçi oldu Gaziantep’i dünyaya taşıyor

Güncelleme Tarihi:

Kamyoncu Ökkeş’in torunları 230 TIR’lık lojistikçi oldu Gaziantep’i dünyaya taşıyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2010 00:00

Gaziantep’te 230 TIR’lık araç parkıyla yılda 3 bin sefere imza atan Eyüp Lojistik, bu ilimizin ürettiği sanayi ürünlerinin 120 milyon dolarlık bölümünü dünyaya taşıyor. Şirketin patronları Eyüp ve Özcan Bartık, “Dedemiz kamyoncuydu, onun yolundan gittik” diyor.

TÜRKİYE’nin sanayileşmede en başarılı illerinden Gaziantep’te sanayiye hizmet veren sektörler de ulusal ve uluslararası başarı kazanmaya başladı. Gaziantepli bir lojistik şirketi olan Eyüp Lojistik Uluslararası Kara ve Deniz Nakliyatı A.Ş. (Eyüp Lojistik), krizli 2009’da 230 TIR’lık araç parkına ulaştı ve 1 yılda 3 bin sefere imza attı ve 30 milyon lira ciro yakaladı. Firma, Gaziantep’in ürettiği sanayi ürünlerinin 120 milyon dolarlık bölümünü tek başına dünyaya taşıyor. Eyüp Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık, “Dedemiz Ökkeş Bartık, tek kamyonuyla Gaziantep’ten Adana Fevzipaşa’ya, trene yük taşırmış. 90 kilometrelik bir mesafede 1936 model BMC kamyonuyla çalışırmış. 1955’te 2 kamyonu olmuş. Biz de onun yolunda gittik” diye başlıyor söze ve şöyle devam ediyor:

15 yıl ara verdik

“1963’ten itibaren babamız Abdülkadir Bey 2 kamyonla İstanbul-Gaziantep arası çalışmaya başladı. 1975’e kadar devam etti ve 3’üncü kamyonu aldı ama sonra sattı. 1975’te sonra da Irak’a taşıma başladı. İskenderun’dan yük alıp Irak’a götürüyorlardı. Ancak biz üçüncü kuşağa kamyonculuk zor geldi ve 1981’de babamız da bize hak verdi ‘kamyonculuk zor iş siz ticaret yapın’ dedi. Bize (Özcan ve Eyüp) bir iş yeri açtı. İşimiz Gaziantep’te oto yedek parçacılığı oldu. 1996’ya kadar bu işi sürdürdük. Bu işte de büyüdük, fason yedek parça ürettirip ihracat yaptık, ithalat yaptık vs. Ancak 1996’da gördük ki Gaziantep sanayisi çok hızlı büyüyor ve buraya taşıma ile lojistikte hizmet talebi yükseliyor. Mevcut nakliye altyapısı da bunu kaldıramayacak. Bunun üzerine 1996’da tekrar taşımaya girdik ve bir TIR alarak işe kolduk.”

2001’de gaza bastık

2001 krizi sırasında lojistik işinde kalıcı olmak için ilk büyük yatırım kararını uyguladıklarını belirten Eyüp Bartık, şöyle devam ediyor: “Yurt dışına taşıma yapmak için yola çıkmıştık ve işler iyi gidince kısa sürede 2, 3, 5 TIR olduk. 2001’de 10 TIR birden aldık. 2002’de 20 tane daha. Baktık ki bu iş bize göre bütün enerjimizi buraya vermek için 2003’te oto yedek parça işini de tamamen bıraktık. Gaziantep’te üretim ve sanayi büyüdükçe şehir dışındaki nakliyeciler devreye giriyordu ama biz Gaziantepli bir lojistikçi olarak daha vantajlı şekilde öne çıkıyorduk. Bu süreçte ilkelerimiz de oluştu. Hem müşteri hem depazar tarafından bir yere sadece yüzde 25 oranında odaklandık. Böylece riskleri dağıttık. Hiçbir müşteri kapasitemizin yüzde 25’inden fazlasını kapatamaz.”

Almanya’ya adrese teslim baklava

EYÜP Lojistik’in yılda ortalama 3 bin sefer yapabildiğini belirten Eyüp Bartık, “Giderken sanayi ürünlerini götürüyoruz, dönüştü yatırım malı getiriyoruz. 2009’da 120 milyon dolarlık ihracat malı, 160 milyon dolarlık ithalat malı taşımışız. Küçük paket konusunda da tek firmayız diyebilirim. Gaziantep’ten baklava tepsisini Almanya’da adrese teslim edebiliyoruz. 100 kilogramdan 10 ton’a kadar her şeyi götürebiliyoruz. Bir yatak odası takımını bile buradan TIR’a koyuyoruz, ihracatını ithalatını yapıyoruz ve Avrupa’da müşterisine teslim ediyoruz. Parsiyel taşıma için Gaziantep, Adana ve İstanbul’dan haftanın 2 günü düzenli çıkışlarımız var. İhracat belgesi veya organizasyonu olmayan KOBİ’ler için bu çok önemli bir hizmet. ”

50 saatte İtalya’ya gidiyor, Çin-Rusya köprüsü de kuruyor

EYÜP Bartık şöyle konuşuyor: “Gaziantepli firmalar için fiyat avantajımız da oluştu. Biz buradan yüklüyoruz, dışardakiler boş getirip yüklüyor. Acil durumlarda 60 saatte Almanya, 50 saatte İtalya yapabiliyoruz. 230 TIR’ımız var ve bu yıl sayı daha da artacak. Türkiye’den; Norveç, İsveç, Danimarka, Fillandiya, İrlanda, Portekiz, Rusya çevresi tüm ülkelere taşıma yapıyoruz. Şimdi Çin’den, Gürcistan ve Moskova’ya taşımaya başlayacağız. Çin’e Uygur Özerk Cumhuriyeti’ne taşıma yapıyoruz. 270 kişilik istihdamımız var. 2009’da 30 milyon TL ciro yaptık.”

Dürümcü Dede Gaziantepli Ali Haydar’la büyüyecek

MALATYALI işadamı Mustafa Karacan, ‘Dürümcü Dede’ ile giriş yaptığı restoran işinde ikinci marka olarak 2003’te tescil ettirdiği Gaziantepli Ali Haydar Usta ile büyüyecek. Ekim 2009’da Bakırköy İncirli Caddesi üzerinde 250 metrekarelik 3 katlı ilk kebap restoranını açan Karacan, “Gaziantepli Ali Haydar Usta markasıyla yeni restoranlar açmak istiyoruz. Mutfağımızda Gaziantepli ustalar çalışıyor. Soğan kebabıyla da çok iddialıyız” dedi. Karacan şöyle konuştu: “Çok sevilen TV dizisi İkinci Bahar’daki Ali Haydar Usta’nın adını tescil ettirerek bu markayla daha büyük kebap restoranlar açmak için strateji oluşturduk. Bu isimle ilk restoranımızı da 2005’te Şirinevler’de açtık. 2009 Ekim’inde Bakırköy Meydanı’na yakın olmak için bu mekana yatırım yaptık. Şirinevler’deki yerimizde 150 kişilik salonumuz var. Orada 20 kişi çalışıyor. Yeni restoranımızda da 25 kişi çalışıyor. Şimdi hedefimiz franchising için tüm yatırımlarımızı tamamlayıp, şubeleşmek.”

Gençlerden ‘daha iyi dünya’ çağrısı

SABANCI Holding’in Türk delegasyonunun resmi sponsorluğunu üstlendiği “One Young World Zirvesi”Londra’da gerçekleşti. Bu zirveye katılan gençlerin görüşleri doğrultusunda oluşturulan önerge de açıklandı. Önergede, tüm dünyadan 1000’e yakın gencin beklentileri ve çağrısı dile getirildi. Delegeler arasında 15 Türk genci de bulunuyordu. Zirvede gençler; siyasileri; insan haklarını daha özenli korumaya, küresel şirketleri; yoksulluğa karşı mücadelede etmeye, medyayı; gücünü ve etkisini kullanarak gerçeklerin ve bireysel özgürlüğün korunmasına yardımcı olmaya, hükümetleri; karbon salınımlarını azaltmaya davet etti.

1.1 milyar dolarlık mücevher sattık, en çok Araplar aldı

TÜRK altın mücevheratını en çok Araplar ve ABD’liler beğendi. İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi (İGEME) tarafından hazırlanan Altın Mücevherat raporundaki bilgilere göre, Türkiye, geçen yıl 1.1 milyar dolarlık ihracat yaptı. Türkiye geçen yıl en fazla altın mücevherat ihracatını 348.9 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yaptı. ABD’ye de 120 milyon dolarlık altın mücevherat ihracatı yapan Türkiye, Almanya’ya 57.3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Irak’a 43.2 milyon dolarlık, Rusya Federasyonu’na 39.9 milyon dolarlık, Kazakistan’a 36.6 milyon dolarlık İsrail ve İtalya’ya da 32 milyon dolarlık, satış yaptık. Türkiye, 2008 yılında 1.6 milyar dolarlık ihracatla dünya değerli mücevherat ihracatında 11’inci sıradaydı. Krizin etkisiyle bu rakam geriledi. Sektörde yaklaşık 250 bin kişi istihdam ediliyor ve 6 bin civarında üretici, 35 bin kuyumcu bulunuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!