Güncelleme Tarihi:
Kalkınma Bakanlığı’nın koordinasyonunda hazırlanan eylem planının en iddialı bölümlerden birini “kamu alımları yoluyla teknoloji geliştirme ve yerli üretim” oluşturuyor. Söz konusu bölümün temelini ise kan plazması için getirilen “alım garantisi” model oluşturacak. Kısa bir süre önce kamu yıllık 600 milyon TL’lik kan plazması ürünü aldığı için firmalara, uzun süreli alım garantisi teklifi götürdü; Türkiye’ye “know how” taşıyarak yatırım yapmalarını teklif etti. Alım garantisi 7 yıl olarak belirlendi. Şirketlere, Kızılay ve bir yerli ortak olması şartı da konuldu. Kan plazması için getirilen bu alım garantisi modelinin ilaç ürünlerinin yanı sıra sanayide Türkiye için önem arz eden alanlara kaydırılması planlanıyor. Özellikle yüksek teknoloji gerektiren sektörlerde, 2018 yılına kadar “kamu alım garantisiyle” yatırım çekilmeye çalışılacak. Bunun için ön koşul Türkiye’ye “know-how” içeren yatırım yapılması olacak.
YERLİYE FİYAT AVANTAJI
Kamunun yapacağı bir diğer çalışma da ihalelerde yerli ürüne verilen yüzde 15 fiyat avantajı olacak. Avantaj yukarı revize edilecek. Ön hazırlık olarak geçtiğimiz günlerde yerli ürün tanımı da yeniden yapıldı. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenlemeye göre, bir sanayi ürününün yerli kabul edilebilmesi için tamamen Türkiye’de üretilen veya elde edilen ürünler ile üretim sürecinin önemli aşamalarının ve ekonomik yönden gerekli görülen en son esaslı işçilik ve eyleminin Türkiye’de yapılmış olması gerekecek. Üründeki yerli katkı oranı da en az yüzde 51 olacak.
YHT’LER YÜK TAŞIYACAK
Eylem planında önem verilen bölümlerden biri de lojistik programı olacak. Söz konusu programın en önemli özelliği ise hızlı tren hatlarıyla ilgili olacak. Şu anda hızlı tren hatları yük taşımacılığına uygun değil. Bu nedenle 2018’e kadar yüksek hızlı tren hatlarının yük taşımacılığına elverişli hale getirilmesi için çalışmalar başlatılacak. Kars-Tiflis-Bakü sınır geçişlerinin iyileştirilmesi, Lojistik Koordinasyon Kurulu’nun kurulması planın içerikleri arasında. Sürecin sonunda Türkiye’de taşımacılık sektörünün lojistik sektörüne dönüşmüş olması hedefleniyor.