Kahve zincirleri geleneği bozmadı kişi başına 3 kilo çay içiyoruz
Güncelleme Tarihi:
Hanife BAŞ
Oluşturulma Tarihi: Eylül 13, 2010 00:00
Doğuş Çay Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Karakan, sayıları hızla artan kahve zincirlerinin Türklerin çaya ilgisini azaltamadığını söyledi. Karakan, “Türkiye’de kişi başına çay tüketimi 3 kilo. Kahvenin ise sıcak içecekteki payı halen yüzde 2. Büyükşehirlerde merkezi yerlerde çay evi açma projesini bu yılbaşında uygulamaya koymayı planlıyoruz” dedi.
TÜRKİYE’de son yıllarda sayıları hızla artan kahve zincirlerinin çayın yerini alamayacağını savunan Doğuş Çay Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Karakan, “Şu anda kahvenin sıcak içecekteki payı sadece yüzde 2. Çayın yerini alamaz” dedi. Dünyada çay tüketiminde Türklerin ilk üçte yer aldığını dile getiren Karakan, “Yılda 240 bin ton yıllık çay tüketimi var. Kişi başına tüketim ise 3 kilo. Kahve dünyada çayın alternatifi olamadı. Türkiye’de kahvenin tüketimi sadece 4-5 bin ton. Üç yıl önce 3 bin tondu” diye konuştu.
‘Çay zinciri’ planı
Karakan, Doğuş Çay olarak çay içilen kafeler açma planları olduğunu da aktararak, şunları söyledi: “Bu düşüncemi yılbaşından itibaren faaliyete geçireceğim. Büyük alışveriş merkezleri ve önemli caddelerde açma planlarımız var. Çay evleri şeklinde olacak projenin adını henüz koymadık.”
1 milyon kişi ekmek yiyor
Bu yıl çayda ilk yedi ayın çok iyi geçtiğine de değinen Karakan, şöyle konuştu: “Bu sezon çayda ikinci alım bitti, sıra üçüncüye geldi. Türkiye’de bir milyon kişi çaydan ekmek yiyor. Sadece biz 40 bin çiftçiyle çalışıyoruz. Üretim ve tüketim de dengeli. Ama yeni çay bahçesi açılmasına izin verilmiyor. Çaykur yılda 500-600 bin ton çay alımı yapıyor biz de 170 bin ton alıyoruz. Toplam alım 1 milyon 100 bin ton. Çaykur’un pazar payı yüzde 50-51. Bizim pazar payımız da yüzde 18’de. Sektörde 200 firma var.”
10 milyon dolarlık yatırım
Süleyman Karakan, beş çay fabrikaları olduğunu, Trabzon Çayeli’nde 10 milyon dolara yeni bir fabrika yatırımı planladıklarını açıkladı. Karakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “34 bin ton kuru çay üretimi yapıyoruz. Krizleri yeni yatırımlar için fırsat görüyoruz. Geçen yıla göre bu yıl yüzde 60 büyüdük. İlk yedi ay iyi geçti. Geçen yıl 280 milyon TL ciro yaptık. Bu yılki hedef 400 milyon TL.”
Satın alma teklifleri
Her yıl olduğu gibi bu yıl da satın alma teklifleri geldiğine işaret eden Karakan, “Geçen yıl Tata’nın Türkiye dağıtıcısı teklifde bulunmuştu, görüşmüştük ancak sonuçlanmamıştı. Bizim firmayı satma isteğimiz yok ama teklifler geliyor. Bu yıl da yabancı fonlardan teklif geldi. Görüştük sonuç olmadı” diye konuştu.
20 bin ton kaçak çay var
ÇAYDA çok geniş yelpazelerinin bulunduğunu, meyveli çayların çeşitlerinin arttığını da belirten Süleyman Karakan, şunları anlattı: “Yeni çay çeşitleri artsa da piyasanın yüzde 90’ı halen demleme çayın elinde. Türk halkı bundan vazgeçmiyor. Türk çayı da geç demlenen, lezzetli ve az kimyasalı olan bir çay. Bu yılki sıvak havalar çaya yaradı. Pek çok meyve sebzeyi kötü etkiledi ancak tropik hava olması çay için olumlu oldu. Türkiye’de hala kaçak çay sorunu da var. 20 bin ton kaçak çay var. Güneydoğu Bölgesi’nde çok yaygın. Bizim 81 ilde de satışımız var ama en çok Marmara Bölgesi ve İstanbul’da satışımız var.”
Rizeli iki kardeş kurdu
RİZELİ iki kardeş olan Alpaslan ve Süleyman Karakan’ın kurduğu Doğuş Çay, 23 yıllık geçmişe sahip. 1985’de kuruldu. Doğuş Çay, Türkiye’de özel kuruluşlara üretim izni verilmesi ile başladı. İlk olarak dökme çay ile başlayan yatırımlar, ilerleyen yıllarda poşet çay, yeşil çay ve bitki meyve çayları üretimleriyle devam etti. Doğuş Çay, markalaşma hareketini 2001 yılında başlattı. Rize’de 5 çay işleme ve Ordu’da 1 çay paketleme fabrikası var. 1994’da Doğuş Şeker üretimine başlandı. 2008 yılı itibariyle, Doğuş Bahçe markası altında domates salçası üretimi ile faaliyet alanlarını genişletti.
Salçayı da marka yapacak
ÇAYIN yanında salça ve şeker üretimleri olduğunu da belirten Süleyman Karakan, “Şekerde de marka olduk. Salça henüz gelişme aşamasındayız. 8-9 bin tonluk üretim kapasitemiz var. Zamanla bu alanda da markalaşarak, büyümek istiyoruz. Şu anda bunlar dışında başka bir alana girmeyi planlamıyoruz” dedi.
‘Çay zinciri’ planı
Karakan, Doğuş Çay olarak çay içilen kafeler açma planları olduğunu da aktararak, şunları söyledi: “Bu düşüncemi yılbaşından itibaren faaliyete geçireceğim. Büyük alışveriş merkezleri ve önemli caddelerde açma planlarımız var. Çay evleri şeklinde olacak projenin adını henüz koymadık.”
1 milyon kişi ekmek yiyor
Bu yıl çayda ilk yedi ayın çok iyi geçtiğine de değinen Karakan, şöyle konuştu: “Bu sezon çayda ikinci alım bitti, sıra üçüncüye geldi. Türkiye’de bir milyon kişi çaydan ekmek yiyor. Sadece biz 40 bin çiftçiyle çalışıyoruz. Üretim ve tüketim de dengeli. Ama yeni çay bahçesi açılmasına izin verilmiyor. Çaykur yılda 500-600 bin ton çay alımı yapıyor biz de 170 bin ton alıyoruz. Toplam alım 1 milyon 100 bin ton. Çaykur’un pazar payı yüzde 50-51. Bizim pazar payımız da yüzde 18’de. Sektörde 200 firma var.”
10 milyon dolarlık yatırım
Süleyman Karakan, beş çay fabrikaları olduğunu, Trabzon Çayeli’nde 10 milyon dolara yeni bir fabrika yatırımı planladıklarını açıkladı. Karakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “34 bin ton kuru çay üretimi yapıyoruz. Krizleri yeni yatırımlar için fırsat görüyoruz. Geçen yıla göre bu yıl yüzde 60 büyüdük. İlk yedi ay iyi geçti. Geçen yıl 280 milyon TL ciro yaptık. Bu yılki hedef 400 milyon TL.”
Satın alma teklifleri
Her yıl olduğu gibi bu yıl da satın alma teklifleri geldiğine işaret eden Karakan, “Geçen yıl Tata’nın Türkiye dağıtıcısı teklifde bulunmuştu, görüşmüştük ancak sonuçlanmamıştı. Bizim firmayı satma isteğimiz yok ama teklifler geliyor. Bu yıl da yabancı fonlardan teklif geldi. Görüştük sonuç olmadı” diye konuştu.
20 bin ton kaçak çay var
ÇAYDA çok geniş yelpazelerinin bulunduğunu, meyveli çayların çeşitlerinin arttığını da belirten Süleyman Karakan, şunları anlattı: “Yeni çay çeşitleri artsa da piyasanın yüzde 90’ı halen demleme çayın elinde. Türk halkı bundan vazgeçmiyor. Türk çayı da geç demlenen, lezzetli ve az kimyasalı olan bir çay. Bu yılki sıvak havalar çaya yaradı. Pek çok meyve sebzeyi kötü etkiledi ancak tropik hava olması çay için olumlu oldu. Türkiye’de hala kaçak çay sorunu da var. 20 bin ton kaçak çay var. Güneydoğu Bölgesi’nde çok yaygın. Bizim 81 ilde de satışımız var ama en çok Marmara Bölgesi ve İstanbul’da satışımız var.”
Rizeli iki kardeş kurdu
RİZELİ iki kardeş olan Alpaslan ve Süleyman Karakan’ın kurduğu Doğuş Çay, 23 yıllık geçmişe sahip. 1985’de kuruldu. Doğuş Çay, Türkiye’de özel kuruluşlara üretim izni verilmesi ile başladı. İlk olarak dökme çay ile başlayan yatırımlar, ilerleyen yıllarda poşet çay, yeşil çay ve bitki meyve çayları üretimleriyle devam etti. Doğuş Çay, markalaşma hareketini 2001 yılında başlattı. Rize’de 5 çay işleme ve Ordu’da 1 çay paketleme fabrikası var. 1994’da Doğuş Şeker üretimine başlandı. 2008 yılı itibariyle, Doğuş Bahçe markası altında domates salçası üretimi ile faaliyet alanlarını genişletti.
Salçayı da marka yapacak
ÇAYIN yanında salça ve şeker üretimleri olduğunu da belirten Süleyman Karakan, “Şekerde de marka olduk. Salça henüz gelişme aşamasındayız. 8-9 bin tonluk üretim kapasitemiz var. Zamanla bu alanda da markalaşarak, büyümek istiyoruz. Şu anda bunlar dışında başka bir alana girmeyi planlamıyoruz” dedi.