Güncelleme Tarihi:
CHP’nin İzmir milletvekli ekonomist Selin Sayek Böke geçtiğimiz hafta kadın girişimcilerle buluştu. CHP Ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ve
Selin Sayek Böke KAGİDER’in düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmasında, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında kadın erkek eşitliğinde en geri ülkelerden biri olduğunu, 144 ülke arasında 131’inci sırada yer aldığını vurgulayarak, “Kaynak sorunu yok bu ülkenin, ama kadına bakış sorunu var. Sorun, ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınlara ekonomide ‘yedek işçi’ gözüyle bakılması, güya yasalarla pozitif ayırımcılık yapılıyor gözükerek aslında ekonomik yaşamdan uzaklaştırılıp evin içine sokulmaları. Bu ülkenin rant sorunu var; hukuk sorunu var. 2018 yılı bütçesinden ulaştırmaya ayrılan 29 milyar liranın yarısı her mahalleye kreş ve geceli gündüzlü bakımevi açmaya yeter. Böylece kadının çalışmasının önündeki en büyük engel kalkmış olur. Hem kadın ekonomik olarak özgürleşir, hem istihdam artar, hem de kalkınmanın itici motoru çalışmış olur” dedi.
KADINA DOĞUM İZNİ DEĞİL EBEVEYN İZNİ OLMALI
Selin Sayek Böke, Türkiye’de her şeyin rayına oturması için öncelikle OHAL’in kaldırılması gerektiğini de dile getirdiği konuşmasında, kadınların toplumsal hayatın bir parçası olması ve Türkiye’nin kalkınması için kadın istihdamının artırılması gereğinden hareketle üçlü bir reçete de sundu.
Selin Sayek Böke, reçetesinin birinci maddesinin sosyal bakım hizmetlerine ilişkin kamu yatırımlarının artırılması olduğunu söyledi. Çalışan kadınların çok büyük bir çoğunluğunun çocuklarını bırakacak yer bulamadıkları için çalışma yaşamından uzaklaştığını vurgulayan Böke, “Bunu sağlamak kamunun görevi olmalı” dedi. Böke, reçetesinin ikinci maddesinin de işgücü piyasasında kadın ve erkeği eşit kılacak yasal düzenlemeler olduğunu anlatırken, doğum izninin sadece kadınlar değil ebeveynlere özgü bir izne dönüştürülmesi gerekliliğini vurguladı. Doğum izninin yalnızca kadınlara verilmesinin işverenlerin kadın çalışanları işe almamaya ittiğini de söyleyen Böke, üçüncü olarak da kız çocuklarının gelecekte işgücüne katılabilecekleri beceri ve donanımları edindikleri bilimsel ve laik bir eğitim düzeninin kurulması gerektiğini anlattı.
Kadınların iş yaşamına katılmalarında girşimciliğin önemli olduğunu, girişimciliğin ülkelerdeki işsizliğin düşürülmesinde de etkili olduğunu vurgulayan Böke, “Ancak günümüz ülke gerçekleri sadece kadın girişimciliğinin değil, genel olarak girişimciliğin önünde engel. Fiber altyapımız yetersiz, girişimci yetenek havuzu oluşturulabilmiş değiliz, fikri mülkiyet haklarındaki karnemiz çok zayıf. 2007 yılında 126 ülke arasında 38’inci idik, şimdi 78’inciyiz. Sadece bir cep telefonu, bir yazıcı ve iyi bir fikir ile girişimci olunabildiği bir dönemdeyiz. Üstelik Sanayi 4.0 gerçeği var. Sanayi 4.0 bir fırsat ama dikkat, zaten sorunlu olan örgütlülüğü daha da kırabilir. Bu yüzden doğru okunmalı. Emek dostu doğru politikalarla geliştirilmeli” dedi.