Kadınlara destek için projelerini yazıyorlar

TOBB Adıyaman Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ayşe Gül, gazeteci kimliğiyle girişimciliği birleştirmiş bir isim. Koronavirüsün olumsuz etkileri nedeniyle sınırlı sayıda kurul üyesinin katılabildiği sohbette çalışmalarını aktaran Gül, şunları anlattı:

İLKLERDE İMZAMIZ VAR

Çalışma hayatına 2007 yılında ulusal bir gazetenin Adıyaman temsilciliğiyle başladım. 2010 yılında evlendim. Eşim bir yerel gazetenin sahibiydi. Onunla çalışmaya başladım. 2012 yılında da bir reklam ajansı kurduk. Adıyaman’ın ilk ekonomi dergisini çıkardık. 3 aylık periyotlarla çıkan derginin genel yayın yönetmenliğini ben yaptım. Gazete, dergi devam ederken, organizasyonu da işlerimize ekledik. 2015 yılında fuar şirketimizi kurduk. Bu şirketin de yönetim kurulu başkanlığını ben yapıyorum. Ama eşimle beraber yürütüyoruz. İlin ilk fuarını da biz yaptık. İnşaat fuarıydı ve oldukça başarılı geçti. Hem fuar düzenliyoruz, hem organizasyonlar düzenliyoruz. Sadece Adıyaman değil, artık Türkiye’nin her yerinde organizasyon ve fuar yapıyoruz. Adıyaman’da kadın girişimci olmak çok zor. Hani derler ya ‘coğrafya kaderdir’ diye, bu söz Adıyaman için söylenmiş. Çalışma hayatının yüzde 95’inde erkekler var. Bu bir zorluk. Eşimle çalışmam ise benim için çok büyük bir avantaj oldu.

KADINLARA ÖZEL STANTLAR

Kadınları ticarete yönlendirmek istiyoruz ama çekingenler. Bu en önemli sıkıntı. Biraz da önyargılardan kaynaklanıyor. Ben de aynı önyargılarla başladım. Fuarcılığa yöneldiğimde, çevremden “deli misiniz” tepkilerini aldım. “Neden kendi alanınızda ilerlemiyorsunuz da, fuar yapıyorsunuz? Adıyaman’da fuar mı yapılır” dediler. Ama sonuçta birçok platformda kadınlara örnek olduğumuzu görüyorum, bundan da mutluyum. Özellikle kapalı kapılar arkasında üretim yapan kadınlarımız var, onlara ulaşmaya çalışıyorum. Her fuarımda beş kadına stant veriyorum ve ürettikleri ürünleri sergilemelerini sağlıyorum. Mesela evinde kahve üreten bir kadın girişimci vardı. Bu arkadaşımız için de stant açtık ve birçok kişiye kahvesi ulaştı. Aynı şekilde bir lokumcu kadın girişimcimiz var. Böyle güzel örnekler çıkıyor.”

PROJE DESTEĞİ

Gül, kuruldaki çalışmalarını da şöyle özetledi: “2019 yılında Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası yönetimi tarafından Kadın Girişimciler Kurulu’na başkanlık yapmam için teklif geldi. Bu teklif sonrasında kurulda yer aldım. Adıyaman’da ticaret ile uğraşan kadın sayısı çok az. Bu sayıyı arttırmak için çalışmalar yapıyoruz. Aslında ticarete atılmak isteyen kadınların ekonomik özgürlükleri yeterli değil, bu nedenle ticarete atılamıyorlar. Biz de kurul olarak devlet hibe desteklerine yöneltiyoruz ve özellikle pandemi sürecinde kendi işini kurmak isteyen kadınlarımıza ücretsiz danışmanlık desteği vererek projelerini ücretsiz yazıyoruz. 2020 yılı sonuna kadar da projelerini ücretsiz yazacağız. Böylece KOSGEB girişimcilik hibe desteği alarak, kendi işlerini kurmaya katkı sağlayacağız.

BADEMLE BAŞLAYACAK

Adıyaman’ın ilk kadın kooperatifini kurmaya hazırlanıyoruz. Kooperatif ana sözleşmelerimiz ve resmi evraklarımız hazırlandı. Adıyaman badem kenti olduğu için ilk olarak badem üzerine yoğunlaşacağız, bademden çeşitli ürünler üretilecek. Sonrasında nar ve kuru meyveler gelecek. Kurulacak kooperatifte hem üretim yapılarak yeni istihdam sağlanacak, hem de Adıyaman’da birçok kadının el emeği ürünleri kurulacak olan web sitesinde satışa sunulacak. Kooperatif bir örnek teşkil edecek.”

NASIL GİRİŞİMCİ OLDULAR?

Selma Yargucı: 20 yıldır öğretmenlik yapıyorum. İngilizce öğretmeniyim. Adıyaman’da yaşıyorum ama aslen Hataylıyım. Uzun yıllardır buradayım, eşimle birlikte iletişim sektöründe de faaliyet gösteriyoruz. Benim esas girişimcilik hikayem, buradaki kadınların daha çok çalışma hayatında yer almasına yardımcı olmakla ilgili. ‘Bunun için ne yapabiliriz’ diye uzun süredir düşünüyorduk ve bir kooperatif kurmaya karar verdik. El sanatları, hediyelik eşyalar gibi kadınlar tarafından üretilen ürünlerin satışına vesile olacak bir koporeratif olacak. Kadınları bir yerde toplayacağız. Kendi ürünlerini üretebilecekleri, satabilecekleri bir platform olacak. Projemiz 2021 yılında hayata geçecek. 

ÇOCUKLARI OKUSUN DİYE EĞİTİM SEKTÖRÜNE GİRDİ

Berin Gürlevik Aslancirit: Özel okul işletmenliği yapıyorum, benim hikayem 2000 yılında başladı. 3 çocuğum var, onların eğitim süreci başladı. Önce bir veli olarak onların eğitimleriyle yakından ilgilenmek istedim, o süreçte gittikleri özel bir okulun hisselerinden satın aldım. Okul 20 ortaklı bir okuldu, benim de bir hissem oldu. Bakış açım da, “Hem çocuklarım orada okusun, hem ben de verebileceğim desteği verebileyim. İşin içinde daha resmi bir şekilde yer alabileyim” oldu. Bir süre sonra okul yönetimi profesyonel bir teklifle geldi ve “Okulun halkla ilişkileriyle ilgilenir misiniz” diye sordular. Benim eğitim sürecim de hakla ilişkiler üzerine. Kabul ettim ve 6 yıl kadar bu görevi yürüttüm. 6 yılın sonunda ise, benim hikayem başladı ve yeni bir okul kurdum. Okulu kurarken kendi imkanlarımı kullandım, biraz kredi çektim, var olan birikimlerimizi de değerlendirdim. Eşim diş hekimi, benim çok istekli olduğumu görünce, o da bana çok destek oldu.

ÖĞRENCİ SAYISI 600 OLDU

Okulla beraber yepyeni bir başlangıç yaptık. Başladığımızda 180 öğrencimiz vardı, şu anda rakam 600’e ulaştı. Adıyaman’ın en büyük özel okulu biziz. Bu başarıyı biraz da kadın olmanın verdiği avantaj diye yorumluyorum. Kadınlar detaylarla ilgileniyor. Detaylar da başarı getiriyor. Örneğin okulu açınca puana göre öğrenci almaya başladım ve Adıyaman’ın fen liseleriyle yarışır hale geldik. Daha önce böyle bir şey olmadığı için yadırgandı, ama bu sayede özel okula olan önyargıları kırdım. Çünkü bir süre sonra sınav başarılarımız çok artmaya başladı. Burada özel okullar en fazla 4-5 yıl durur, sonrasında el değiştirir. Bizde ise böyle olmadı. Bu arada çocuklarım da büyüdü, ikisi doktor oldu, birisi de eczacılık okuyor.

Son söz olarak şunu söyleyebilirim, Ben Adıyamanlıyım. Babam siyasetten geldi, iki dönem belediye başkanlığı yaptı. “Kendi ilimizde bazı alanlarda niye İstanbul’dan Ankara’dan geride kalalım, burada da en iyi eğitim alınabilir, niye bizim çocuklarımız en iyi eğitimi almasın?” dedim ve bir yola çıktım. Bunun için hiçbir fedakarlıktan çekinmedim ve ortaya güzel bir sonuç çıktı.