Kadınlara ‘altın bilezik’ projesi
Güncelleme Tarihi:
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 2007 yılında kadın girişimci potansiyelinin geliştirilmesi, daha donanımlı hale getirilmesi ve girişimcilik kültürünün gelişmesine öncülük etmek üzere TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’nu (KGK) kurdu. TOBB KGK, Türkiye’nin 81 ilinde girişimcilik ekosistemini kadınlar için daha elverişli hale getirmek için her yıl yüzlerce faaliyet gerçekleştiriyor. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun kadınların iş dünyasında hak ettikleri yeri almalarını sağlamak için kurduğu TOBB KGK sayesinde kadınlar arasında girişimciliğin bir kariyer seçeneği olarak önemi her geçen gün artıyor. 7 bin üyesi ile Türkiye’nin en geniş kadın girişimci ağı olan TOBB KGK’nın kurul üyeleri işkadınları, profesyonel yöneticiler, girişimcilik konusunda akademik çalışma yapan akademisyenler ile bu sahada bölgesel ya da ulusal ölçekte faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşu yöneticilerinden ve girişimciliği destekleyen kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinden oluşuyor. Kadın Girişimciler Kurulu’nun Türkiye’nin 81 ilinde temsilcilikleri bulunuyor. TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulları seçimle işbaşına gelen 15 kişilik yönetim kurulundan oluşuyor. Biz de Hürriyet İK olarak her hafta bir ilimizdeki Kadın Girişimciler Kurulu ile görüşerek kurulların ildeki girişimcilik ekosistemine katkılarını ve KGK yöneticilerinin hikâyelerini anlatıyoruz. Bu hafta Iğdır’dayız...TOBB’un katkılarıyla hazırlanmıştır.
TOBB Iğdır Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Sunay Mert önce anne olmuş, sonrasında ise girişimci. Iğdırlı bir ailenin kızı olan Mert girişimciliğe karar vermesini de şöyle anlattı:
BABAM ÇOK DESTEK OLDU
“Ben liseyi bitirir bitirmez evlendim ve anne oldum. İki çocuk annesiyim. Ev kadınıyken, 2010 yılında aslında hobi olarak başladım. O zamanlar çocuklarımın biri beş, diğeri dokuz yaşındaydı. Giyim sektörüne girdim. Onu büyük bir işyerine dönüştürdüm. Markaların buluştuğu bir mağaza. Iğdır’ın ilk büyük mağazalarından biri oldu. Çocuklarım da bu arada büyüdü, biri üniversite okuyor, diğeri lisede. İşe başlarken babam çok destek verdi. Erken yaşta evlendiğim için, benim işim yoktu. Ailede bu durumda olan da bir tek ben vardım. Babam da o yüzden bana çok destek verdi. O süreçte eşimden de ayrıldım. Halen çocuklarımla birlikte yaşıyoruz ve mutluyum. Burada kadın olmak zor ama mücadelemiz bitmiyor. Başarmak için çalışıyoruz ve bunu da çevremize de yansıtmaya çalışıyoruz.
KARABAĞ KİLİMİYLE İŞ SAHİBİ YAPACAĞIZ
Kadın Girişimciler Kurulu’na 4 ay önce seçildim. Öncesinde de üye olarak çalışmalarda yer alıyordum. Birçok eğitim çalışması yaptık. Finans yönetiminden, e-ticarete kadar. Geleneksel Nevruz bayramımızı rehabilitasyon merkezindeki misafirlerle geçirdik. Bundan sonraki dönemde ise kadın istihdamını artırmak için meslek edindirme kursları açtırmayı planlıyoruz. Kadınların kollarına altın bilezik takmasını sağlayacağız. SODES projesi kapsamında büyük finansmanlı bir proje olacak, bu yöndeki tüm çalışmalar tamamlandı. Hedef ise 2021 yılı. Bizim çok kıymetli ve güzel Karabağ kilimlerimiz var. Yöresel olarak yapılıyor. Biz de bu kilimler üzerine yoğunlaşmak istiyoruz. Meslek edindirme kursları açacağız. Burada hem kilimlerin üretimini yapacağız, hem de kadın istihdamını artıracağız. Karabağ kiliminin kaybolmasını önlerken, kadın istihdamını da artırmış olacağız. İlk hedefte 100 kadına ulaşabiliriz. Sonrasında bu rakam daha da artacak. Böylece Karabağ kiliminin tanınırlığını da artıracağız. Bunun dışında coğrafi işaretli ürünler üzerine de çalışacağız, bu bölgeye özel olan ürünlerin üretimini artırıp, kadınlarla bu ürünleri buluşturacağız.”
TOBB IĞDIR KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU ÜYELERİ ANLATTI
NASIL GİRİŞİMCİ OLDULAR?
Belgin Oba: Eşim oto yedek parçası üzerine çalışıyordu, ben de ona destek için lastik bayiliği aldım. Şimdi ise eşimle oto yedek parçası üzerine çalışıyoruz. Sanayinin bir takım sıkıntıları var ama ben çok zorluk yaşamadım. Çünkü eşimle birbirimize destek olarak devam ediyoruz.
Zümre Yankın: Mağazacılık yapıyorum. 1998 yılında başladım, eniştemle ortak olarak başladım. İşlerimiz bu dönem pandemiden dolayı biraz durgun ama bunu da atlatacağımıza inanıyorum. Küçücük bir mağazada başladık. İlk aşamada da ürün çeşitlerimizi ve müşterilerimizi artırdık. Bu alandaki ilk mağazalardan biriyiz, halen de alanındaki ilklerdeniz. Çalışma hayatı bana çok şey kazandırdı, özgüven, sosyalleşme, insanları tanıma...Ticareti, hayatı öğrendim. O yüzden iş hayatında olmaktan, kendi işimi yapmaktan çok mutluyum.
Nurhan Karadağ: Turizm alanında çalışıyorum. Liseden sonra havayolu şirketlerinde çalışmaya başladım, 2005 yılında da kendi acentemi kurdum. 1 yıl içinde uluslararası havayolları taşımacılığı konusunda yetki aldım. Bu konuda bölgede 3. acente oldum. Iğdır’a charter uçuşlar yaptık. E-ticarete de başladım. Başka ülkelere de hizmet verme sürecimiz hayata geçti. Bundan sonra ise direk son müşteriye hitap edecek bir projemiz var. Biletfon isimli internet sitesinden de yolculara hizmet vereceğiz ve bilet satışı yapacağız.
Duygu Kılıçtek Sümer: 15 yıldır sigorta acenteliği yapıyorum. Daha önce farklı işyerlerinde çalıştım. Ne oldu da, birden kendi işimi kurmaya karar verdim? Önce sözleşmeli memurluk yapıyordum, ama memurluğun bana uygun olmadığını düşününce, kendi işimi kurdum. Böyle de mutluyum. Girişimci olmak bütün zorluklarına rağmen keyifli.
Dilaver Kandağ: Sigortacılık alanında faaliyet gösteriyorum, 34 yaşında “hayat şartları” dedim ve çalışmaya başladım. Kardeşim muhasebeci, onun desteğiyle bu işlere girdim. 23 yıldır çalışıyorum ve hatta yakın zamanda emekli oldum. Bu arada 3 çocuğumu da büyütttüm.
Dilayla Özge Güney: 33 yaşındayım. Ön lisans sigortacılık bölümü mezunuyum. 9 yıl diş hastanesinde çalıştıktan sonra sigortacılık mesleğine başladım. Bilgisayar sertifikası ve klinik sertifikalarım var.
Ayla Naral: 1988 Van doğumluyum. 2009 Maltepe Üniversitesi halkla ilişkiler ve reklamcılık mezunuyum. 2009’da mezun olur olmaz aile şirketimizde otomotiv sektöründe başladım ve 2017 yılına kadar aktif olarak çeşitli pozisyonlarda çalıştım. Bu sürede evlendim ve 2 çocuğum oldu. 2017 yılında ise kendime ait sigorta şirketini işletmeye başladım.
KADINLAR İÇİN ‘SEN DE ELİNİ VER’ DEDİK
Gökçen Turan: Iğdır Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteriyim. Biz oda ve kurul olarak birçok çalışmaya imza attık. Kadınlarımıza e-ticaret eğitimleri verdik. Aynı zamanda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sinemaya gitmeyen kadınlar için “Sen de elini ver” dedik. Bir kadın hiç sinemaya gitmemiş diğer bir kadını sinemaya götürdü. Bu yolla bir kerede hayatı boyunca hiç sinemaya gitmemiş 140 kadını sinemaya götürdük. Birlikte film izleme keyfi yapmış olduk. Bu kadınların birbirlerinin hayatına dokunduğu anlamlı bir proje oldu. Kurul olarak etkinliklerimizin bir bölümünü rehabilitasyon merkezlerinde yapıyoruz. Bu da büyük motivasyon sağlıyor. Sürekli olarak akademi gibi çalışıyoruz, eğitimler veriyoruz.
‘ÇOCUKLARIM İÇİN BİRŞEY YAPMALIYIM’ DEDİM
Nalan Bulut: Eğitim sektöründeyim. Eşimi kaybettikten sonra ‘birşey yapmam gerekiyor’ diye yola çıktım ve üniversite okudum. Kızlarım vardı ve onlar için hayatta kalmam gerekiyordu. Önce kreş ve anaokulu açtım. Ailem de çok destek verdi. Bir kadının doğu illerinde güçlü olması çok zor. Bu diğer bölgelere göre daha zor. Ama ben yılmadım. Kızlarımın sayesinde bu günlere geldim. Şimdi kızlarım da büyüdü. Bir tanesi fizyoterapist ve İstanbul’da yaşıyor, küçük kızım da İzmir’de avukatlık yapıyor. Geçmişe dönüp baktığımda birçok şeyi başardığımı görüyorum ve bundan mutluluk duyuyorum.
