Kadın CEO’larda Sinderella dönemi bitti, Zeyna oldular

Güncelleme Tarihi:

Kadın CEO’larda Sinderella dönemi bitti, Zeyna oldular
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2009 00:00

Tayvan Tamkang Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sohail Inayatullah, küresel kriz sürecinin ilginç sonuçlar doğurduğunu söyledi. İstanbul’daki Sanayi Kongresi’nde konuşan Prof. Inayatullah, eskiden kadın CEO’ların Sinderella, Pamuk Prenses ya da Uyuyan Güzel sendromunda olduklarını ancak şimdi savaşçı kadın Zeyna gibi olmaya başladıklarını anlattı.

İSTANBUL Sanayi Odası’nın (İSO) düzenlediği ‘Sürdürülebilir Rekabet Gücü; Kriz Sonrası Yeni Yön’ temalı 8’inci Sanayi Kongresi’nde konuşan Tayvan Tamkang Üniversitesi Gelecek Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sohail Inayatullah, küresel kriz öncesinde kadın CEO’ların “Sinderella”, “Pamuk Prenses” ya da “Uyuyan Güzel” sendromunda olduklarını ve genellikle kendilerine birileri tarafından yardım edilmesini, keşfedilmeyi ya da kurtarılmayı beklediklerini söyledi. Prof. Inayatullah, “Ancak kadın CEO’larda büyük değişim yaşanıyor. Daha çok Zeyna gibi Florence Nightingale gibi ‘hem savaşçı, hem iyi kalpli, hem de sevecen güçlü’ karakterler öne çıkıyor” dedi. Prof. Inayatullah, artık her toplumun ve her bireyin bir iç hikayesi ve bir gelecek öngörüsü olması gerektiğini vurguladı.

‘Chindia’ ile Asya geliyor

Prof. Dr. Sohail Inayatullah, dünyayı sarsan küresel ekonomik krizin de sanıldığı gibi ABD’deki mortgage sisteminin tetiklediği bir ‘küresel finans krizi’ olmadığını, aslında dünya ekonomisinde çok ciddi ‘jeopolitik’ bir kayma sonucu dengelerin değişiminden kaynaklandığını öne sürdü. Prof. Inayatullah, şöyle konuştu: “Yoksulluk ve zenginlik görecelidir. Asyalı bir kadın ‘ben düyanın en zenginiyim’ diyebilir. Ama kimine göre de para her şeydir. Piyasa ekonomisi, sosyal demokrasi, küreselleşme ve jeopilitik değişim önemli kavramlar. Şimdi küresel kriz var liberaller devletlere ‘sakın para vermeyin, harcamayın zayıflar silinsin’ diyor. Sosyal demokratlar ‘verin, harcayın, destekleyin’ diyor. Aslında yeni tip bir kapitalizm gerekli ki bu da Asya’dan geliyor. Barışçıl bir kapitalizm yükseliyor. ‘Chindia’yı çok duyacaksınız.”

1 kilo kahve 20 bin litre su

Prof. Sohail Inayatullah, gelecek öngörüsünün hem firmalar hem de bireyler için ne kadar önemli olduğunu anlatmak için de şu örnekleri verdi: “1 kilogram kahvenin içilmesi için 20 bin litre su gerekiyor. 1 hamburgerin üretilip tüketiciye sunulması da 11 litre su harcanması demek. Su üzerine çok düşünmekt lazım. Şimdilerde ‘karbon’ tartışması var. Gelecekte belki de kişisel harcamalar için ‘karbon kredi kartı’ kullanmak zorunda kalacağız. Bir yere seyahat etmek için ne kadar karbon çıkmasına neden oluyoruz. Ya da dünyada karbon çıkışının yarısına yakınını hayvanların yaptığını düşünürsek belki hayvancılık tamamen durduralacak. Bir başka örnek; acaba paraları antidepresan almak için mi harcamalı yoksa daha sağlıklı, çevreci şehirler kurup parayı ağaç dikmeye harcamalı.”

Afrika’yla peşin çalışın her şeyi satabilirsiniz

DEİK Türk-Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın, Afrika’da Kenya, Güney Afrika ve Nijerya’nın bulundukları Doğu, Güney ve Batı Afrika bölgeler için kilit ülkeler olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Bu bölgelerde Hintli ve Lübnanlı tüccarlar egemen olmuş durumda. Bize de büyük bir sempati var. 1 milyarlık nüfusa sahip bir pazar var ve ticaret hacmi 783 milyar dolar. Şu anda bu pazarlar bakir ve her şey satılır. Ancak peşin satmak lazım çünkü bankacılık pek oturmamış.”

Türkiye, Coca-Cola’nın 12’nci büyük ülkesi

COCA-COLA Avrasya ve Afrika Grup Başkanı Ahmet Bozer, 2010’da küresel büyümeyi gelişmekte olan ülkelerin sürükleyeceğini vurguladı. Ahmet Bozer, Türkiye’de de iyileşmenin 2010’dan itibaren büyük olasılıkla başlayacağını belirterek, “Genel eğilim 2010 yılı için ihtiyatlı iyimserlik olmalı. GSMH artışına en büyük katkı tüketimdeki canlanmadan gelebilir. Türkiye tüm dünyada, Coca-Cola’nın iş hacmi açısından 12’nci ülke durumunda. Biz Türkiye’nin nisbeten genç ve büyümekte olan orta sınıf tüketici temeline yatırım yaparak özellikle gazlı içeceklere, meyve sularına ve çaylara odaklanmaya devam edeceğiz. İstanbul ofisimiz Londra, Hong-Kong ve Meksika’yla birlikte, dünyadaki 4 uluslararası yönetim merkezinden biri. 90 ülkedeki faaliyetlerimiz İstanbul’dan yönetiliyor. Coca-Cola Türkiye’den yetişen pek çok arkadaşımız, dünyanın pek çok bölgesinde başarıyla yöneticilik yapıyor. Atlanta’da yaklaşık 30 Türk yönetici çalışıyor.”

Dördüncü: Büyüme yüzde 6’nın altına inmemeli

SABANCI Holding CEO’su Ahmet Dördüncü, “Eğer Türkiye, Avrupa Birliği ile aramızdaki kişi başına gelir düzeyindeki farkı kapatmak istiyorsa, bu farkı küçültecekse, işsizlik oranını aşağıya çekecekse, rekabet gücünü sürekli yükseltmek durumundaysa, o zaman ekonomisini büyütmek durumundadır. Türkiye’nin yıllık büyüme hızının yüzde 6’nın altına inmemesi gerekiyor ki, işsizlik denilen en önemli problemimizi orta ve uzun dönemde halledebilelim” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!