Kaçak ocakta ölen madenci toprağa verildi

Yılmaz, "Patronu 'çalışmazsan atarız' diye baskı yaptı. Şimdi ölünce ocağa ortakmış gibi göstermeye çalışıyorlar" dedi.

Evli ve 1 çocuk babası maden işçisi Turgut Yılmaz, dün Dilaver Mahallesi'nde E.D.'ye ait olduğu iddia edilen kaçak kömür ocağında çalışırken kömür yığınlarının altında kaldı. Maden sahibi ve işçilerin, polis ve 112 Acil Servis'e haber vermeden yürüttüğü kurtarma çalışmaları sonunda göçükten çıkarılan Turgut Yılmaz, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'nde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Turgut Yılmaz'ın cenazesi, yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edildi. Birlik Mahallesi Muhammediye Camii'ndeki cenaze namazına Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Demirci de katıldı. Turgut Yılmaz'ın cenazesi, öğlen kılınan cenaze namazından sonra gözyaşları arasında toprağa verildi.

'ZORLA KAÇAK OCAĞA SOKTULAR'
Madencinin kardeşi 34 yaşındaki Tuncay Yılmaz, göçük haberini alıp ocağa koştuğunda işçilerin ağabeyine ocağın 20 metre ilerisinde kalp masajı yaptıklarını gördüğünü söyledi. Tuncay Yılmaz, sağlık ekibi gelinceye kadar ağabeyine kendisinin de kalp masajı yaptığını ancak kurtaramadıklarını belirtti. Ağabeyinin 5 ay önce özel maden ocağında işe girdiğini, 5 gün önce ise aynı kişiye ait kaçak ocakta patron baskısıyla çalıştırılmaya başlandığını ileri süren Tuncay Yılmaz, şöyle konuştu:

"Kaçak ocakta çalışması için daha fazla para teklif etmişler diye bir söylenti de var. Tehdit üzerine gitti. Öldüyse onlar yüzünden, onların baskısı yüzünden öldü ağabeyim. Patronun, 'çalışmazsan atarız' gibilerinden baskısı vardı. Ben de şahit oldum bu baskıya. Kaçak ocakta çalışacak bir insan değildi. Kaçak ocağın ne olduğunu biliyorduk. O yüzden çalışmak istemiyordu. Çalıştığım dönemde ben de kaza geçirdim. Sonra bıraktım. Ben şanslıymışım. Ağabeyim şansızmış."

'OCAĞIN ORTAĞI GİBİ GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Ağabeyinin zorla sokulduğu kaçak ocağın ortağı gibi gösterilmeye çalışıldığını söyleyen Tuncay Yılmaz, "Ağabeyim ömrü boyunca hiç ocak sahibi olmadı. Şimdi ölünce ocağın yarısının onun olduğunu iddia ediyorlar. Kesinlikle öyle bir şey yok. Benim kardeşim amele olarak girdi ocağa ve o şekilde devam etmek istiyordu. Zorla usta yaptılar. 'Ya işe gel ustalık yap ya da hiç işe gelme' diyerek tehdit ettiler. Kesinlikle anlaşma yoluna gitmeyeceğim. Benim kardeşim bu ocakta vefat ettiyse, bir can gittiyse bunun diyetini onlar da verecek. Geride kalan eşi ve 7 yaşındaki çocuğu için mücadele edeceğiz" diye konuştu.