Güncelleme Tarihi:
KAÇAKÇILIK yapılarak ithal edildikleri gerekçesi ile dava konusu olan 30 bin lüks araç için yüksek yargıdan kritik bir karar çıktı. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na karşı İzmir’de açılan davada mahkeme, bakanlığı haksız buldu;
İzmir 2. İdare Mahkemesi’nde görülen davayı açan isim İzmirli iş kadını Sema Çuhadaroğlu. İzmir Barosu'na üye avukat Hayrullah Çuhadaroğlu'nun açtığı davada, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne karşı açıldı. Davanın açılış gerekçesini, Çuhadaroğlu’nun el konulan otomobili nedeni ile uğradığı zararın ödenmesi oluşturdu.
‘SIFIR’ DİYE SATILDI AMA
Dava dosyasından edinilen bilgilere göre süreç şöyle gelişti: İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, kaçak lüks otomobillere ilişkin yürüttüğü soruşturmada ithalatı yapılan bir dizi otomobili mercek altına aldı. T.C.T. Otomotiv Gıda Sanayi tarafından ithalatı yapılan ve davaya konu olan Mercedes Benz marka bir otomobil de incelemeye alınan araçlar arasında yer aldı. Şirket söz konusu otomobili 2005 model olarak ithal ettiğini beyan etti. Savcılık, otomobile ilişkin bilgileri Mercedes Benz Türk AŞ’ye sordu. Mercedes’den gelen yanıtta söz konusu otomobilin 2004 model olduğu, hatta ekim 2004’te 24 bin 334 kilometrede teknik servise alındığı bildirildi.
EL KOYMA KARARI
Savcılık, söz konusu otomobile el konulmasını istedi. İzmir Sulh Ceza Mahkemesi 2 Kasım 2011’de, talebi yerinde görerek otomobilin mülkiyetinin kamuya geçmesine karar verdi. Ancak otomobil bulunamadığı için fiziki el koyma işlemi gerçekleştirilemedi. Sema Çuhadaroğlu ise, el koyma kararı bulunan otomobili 6 Ocak 2012’de satın aldı. Bu otomobili 16 aya yakın kullanan Çuhadaroğlu’nun otomobili Nisan 2013’de yakalanarak el konuldu.
‘KAYITLARA GÜVENDİM ALDIM’
Çuhadaroğlu el koyma işleminden 2 ay kadar sonra dava açtı; otomobil için ödediği 64 bin TL’nin verilmesini istedi. Çuhadaroğlu, söz konusu otomobilin 7-8 kez el değiştirdiğini belirterek, aracın trafik tescil kayıtlarına güvenerek satın aldığını söyledi. Çuhadaroğlu, otomobilin hem ithalatı hem el değiştirmesi sürecinde idarenin ağır hizmet kusurunun bulunduğunu savundu. Bakanlık ise savunmasında özetle ‘İthalatı yapılan her eşyayı tek tek kontrol edemeyiz. El konulma işlemi mahkeme kararı ile yapıldı İdarenin hizmet kusuru yok. Dava reddedilsin’ denildi.
‘SORUMLULUK DEVLETİN’
Mahkeme, talep ettiği bilirkişi raporunu ve taraflardan son savunmalarını aldıktan sonra kararını açıkladı. Kararda, Anayasa’nın 125. Maddesi’nde, idarelerin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı karşılamakla yükümlü olduklarının hüküm altına alındığı hatırlatıldı. Kararda özetle şöyle denildi: “İdareler, kamu hizmetlerinin gereği gibi işlemesi için her türlü tedbiri alma hakkına sahip. Hizmet iyi işlemediği için, kişi zarara uğramışsa idare bunu gidermek zorunda. Eşyanın yurtdışından güvenli şekilde yurt içine sokulması devletin görevidir. Burada davacını zararı karşılanmalı.”
Mahkeme, bilirkişi raporu doğrultusunda Çuhadaroğlu’na 64 bin değil ama 55 bin liranın yasal faizi ile ödenmesine hükmetti. Yargılama giderileninin önemli bir bölümü de yine bakanlığın üzerine bırakıldı.
Fatura 3 milyar lirayı bulabilir
İSTANBUL mahkemelerinde benzer birçok davaya baktığını söyleyen Av. İpek Güvenç konu ile ilgili Hürriyet’e yaptığı açıklamada, “Mahkemenin kararı çok yerinde ve önemli bir karar” dedi. Av. Güvenç açıklamasının devamında “Yurtdışından kaçak yollarla ithal edildiği ileri sürülen otomobiller ile ilgili uzun zamandır ciddi mağduriyetler yaşanıyor. Bu kapsamda, yurtdışında tescil edilmiş oldukları gerekçesi ile binlerce araca devlet tarafından el konuldu; mülkiyetleri kamuya geçirildi. Tüm prosedürler tamamlanarak ülkeye sokulan araçlara devlet “Pardon, hata yapmışım” diyerek el koydu. Bu açıdan, devletin sorumluluğunu kabul eden İdare Mahkemesi kararı çok yerinde bir karar. Devlet tarafından el konulan ve el konulmaları beklenen 30 bin aracın varlığı göz önüne alındığında ve araç başına ortalama 100.000 TL tazminata hükmedildiği düşünüldüğünde bu işin devlete 3 milyar lirayı buluyor” şeklinde konuştu.
Haciz göndertti
Sibel Can’ın, Çiftkurtlar Otomotiv’den aldığı otomobiline, 1 Kasım 2012’de el konulmuştu. Can, uğradığı 314 bin TL’lik zararın karşılanması için Çifkurtlara Otomotiv’e karşı dava açmış, İstanbul Tüketici Mahkemesi, zararın Can’a faizi ile ödenmesini istemişti. Ancak şirket ödemeyi yapmayınca, Can 22 Ocak’ta ayında şirket merkezine avukatlarını göndererek haciz işlemi yaptırdı.