Kâtibe, 50 liralık APS parası için 'rüşvet' davası

'DOSYAYI YARIM ARALIK AÇARAK...'

İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın iddianamesinde olaylar şöyle anlatıldı: “Olaya ilişkin tutulan tutanakta avukat Hatice Bayram’ın vekil olarak görev yaptığı mahkemenin .. sayılı dava dosyasına ilişkin kararın

10.10.2013 tarihinde verilmesine müteakip… mahkeme kalemine müracaat ile, kararın gerekçesinin yazılıp kesinleşmesini sağlamak amacıyla mahkeme personeli S.G ve Yazı İşleri Müdürü ile görüştükten sonra gerekçeli kararı yazmakla görevli zabıt katibi M.A.O ile görüşüp ayrıldıktan sonra dosyada bir şey unuttuğunu söyleyerek, geri gelip sağ elinde kapalı vaziyette paranın bir kısmı görülür şekilde zabit katibi M.A.O’nun masasında bulunan dosyayı yarım aralık açarak 50 TL parayı dosyanın içerisine bıraktığı, teşekkür ederek ayrıldığı, M.A.O’nun sol eli ile alarak pantolonunun sol cebine koyduğu belirtilmiştir.

ZABIT KATİBİ GERİ GÖNDERDİ AMA!

Tutanağı düzenleyen N.K, S.G ve Ş.İ, tespit edilen beyanlarında tutanak içeriğini doğrulamıştır. M.A.O beyanında özet olarak, avukatın dosya içerisine bıraktığı 50 TL’yi sonradan fark ettiğini, parayı en kısa zamanda avukata vereceğini belirtmiş, bilahare 22.01.2010 tarihli dilekçe ile parayı PTT yoluyla avukata gönderdiğini belirtmiştir. Av. Hatice Bayram yazılı savunmasında özetle, tebligat masrafı için ve bozuk para bulunmadığından söz konusu 50 TL’yi ödediğini, suç kastının bulunmadığını belirtmiştir. Toplanan delillerle oluşan dosya kapsamına göre Av. Hatice Bayram’ın vekillik görevini yaptığı mahkeme dosyasının karar gerekçesinin hemen yazılmasını temin için zabıt katibi

M.A.O’ya 50 TL’yi ödemiş olduğu, bu hususun yargılamayı gerektirir nitelik taşıdığı anlaşılmıştır.”

AVUKAT KAZAN: TÜRKİYE’DEKİ ADALET BU!

Sanık avukatın avukatı Turgut Kazan, davayla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “17 Aralık büyük yolsuzluk soruşturmasında, rüşvette büyük paraların söz konusu olduğu, milyonlarca dolar, milyonlarca liranın makbuzsuz, kayıtsız teslim edilmiş olması ve rüşvet için anlaşma olması gerektiği, anlaşma ispatlanamadığı için olsa olsa hediye sayılabilir gerekçesiyle takipsizlik kararı veriyor. Ama bir avukatın takip ettiği davadaki kararın bir an önce kesinleşebilmesi için, APS ile tebligat yapılabilmesi için verdiği, her zaman yapılagelen, yapılması gereken bir şey rüşvet sayılıyor. Türkiye’deki adaletin nasıl bir adalet olduğunun çok çarpıcı bir örneğidir bu dava.”

adaglar@hurriyet.com.tr