Güncelleme Tarihi:
İlk şubesini 2019’e İzmir’de açan Kacar, bugün 3 şubesiyle yola devam ediyor. “Markanın doğuşu 3 Ekim 2019’da ilk şubemizi İzmir Alsancak’ta açılmasıyla oldu. İkinci şubemizi aynı sene içerisinde paylaşımlı bir dans okulu olan Collective Studio içerisinde açtık” diyen Ayşe İdil Kacar, 3’üncü şubeyi de Temmuz 2020’da İzmir Bostanlı’da açarak büyüme hedeflerindeki ilk noktayı gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Pandemi süreci nedeniyle sektörün kendini beklemeye aldığını ifade eden Ayşe İdil Kacar, şöyle devam etti:
FARKLI KONSEPTLER
“Bu süreci mevcut kaliteden, amaçlarımızdan ve çalışanlarımızın mutluluğundan ödün vermeden geçirdik. Çalışanlarımız bizim gücümüzün en önemli parçası. Pandemi sonrası hedeflerimiz arasında İzmir’de bir şube daha bulunuyor. İlk 5 yıllık hedeflerimiz arasında İstanbul’da olmak var. Buradaki şubelerimize gelen İstanbullu müşterilerimizin birçoğu lütfen İstanbul’a da gelin diyor. Sağlıklı ürün grubu ve yaşam tarzıyla İstanbul pazarında daha çok talep bulmayı düşünüyoruz. 10 yıllık hedeflerimiz arasında da farklı alternatif konsept mağazalarla yaşam kalitesine katkıda bulunmak isteyenlere yeni nesil sosyal ortamlar sunmak var. Farklı alt kültürlere hitap etmek ve farklı lokasyonlarda insanlara güzel sürprizler yapmak istiyoruz. Sanata bir katkıda bulunmak ve sanatsal aktiviteleri sosyal ortamlarımızda harmanlamak gibi hedeflerimiz bulunuyor.”
SOSYALLEŞME MEKANI
Türk insanın kahveyle geçmişinin son 10 yılda oldukça hareketlendiğini paylaşan Ayşe İdil Kacar, “Buraları bir sosyalleşme mekanı olarak görüyorlar. Özellikle de yeni nesil bunu çok seviyor. Biz de işi öyle gördük. Burası bir sosyal ortam. Konuklarımızın burada kaliteli zaman geçirmesini istiyoruz. ‘Marka onlara, onlar da markaya bir katkı sunsun’ diyoruz. Burada da temel noktamız ‘sağlık’ olsun istedik. Dünya kahvelerinin yanında ilk etapta renkli içecekler de menümüzde yer alıyordu. Ama daha sonra bundan rahatsız olduk. Kendimiz ya da çocuğumuzun tüketmesini istemediğimiz ürünleri menümüzden kaldırdık. Onların yerine taze meyve sularını ekledik. Katkı maddelerini hayatımızdan çıkardık. Şeker yerine de doğal bal kullanmaya başladık” dedi.