Oluşturulma Tarihi: Temmuz 22, 2000 00:00
Deniz SİPAHİİZMİR Enternasyonal Fuarı'nın (İEF) bu yıl 69'uncusu yapılıyor. Geçen ay otomotiv firmalarının Fuar'a ilgi göstermediğini, bunun üzerine İZFAŞ Genel Müdürü Feyzi Hepşenkal'ın Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'ya bir öneride bulunduğunu yazmıştım. Öneri şuydu... ‘‘İZFAŞ'ta Opel, Renault ve Ford marka araçlar kullanıyoruz. Firmalar İzmir Fuarı'na gelmezlerse biz de elimizdeki araçları elden çıkartıp katılan firmaların arabalarını kullanacağız.’’ Kültürpark içinde radikal kararlar alınıyor. Yeni düzenlemeyle Fuar, panayır görünümünden çıkarılıp eski itibarına kavuşturulmaya çalışılıyor. Mayıs ayında gerçekleştirilen ve başarılı olunan Anatolian Rallisi'nden sonra 2002 Dünya Ralli Şampiyonası'nın İzmir'e kazandırılmasında hiç kuşkusuz İZFAŞ'ın da büyük katkıları oldu. Hepşenkal'a öneriden sonra bir gelişme olup olmadığını sorduk. Şöyle yanıtladı: ‘‘Ford, katılmaya karar verdi. Bin metrekarelik bir stand kuracaklar. Ford'un katılmasını önemsiyoruz. Diğer firmalar da Ford'un arkasından gelebilir...’’ Bugüne kadar stand kiralayan firmalar arasında Mercedes, SAAB, Citroen, Nissan, Dacia, Lada bulunuyor. Peugeot ise son anda Fuar'a katılmaktan vazgeçti. Hepşenkal, geçen yıla göre metrajlarda bir artış olduğunu söylüyor ve ekliyor: ‘‘Otomotiv firmalarının ayrı bir önemi bulunuyor. Tüketiciler en yeni modelleri, yenilikleri İzmir Fuarı'nda görmeye alışmışlardı...’’ Hepşenkal, olaya prestijin paylaşılması olarak görüyor. Bunun için de 2000 yılını yeniden yapılanma dönemi, 2001'i de ihtisas fuarcılığının en güzel örneklerinin sergileneceği bir süreç olarak görüyor. ‘‘2001'in rezervasyonlarını Fuar'ın bitiminden hemen sonra başlayıp Aralık'ta bitireceğiz...’’ diyor. İzmir'deki birçok kurumda olduğu gibi İZFAŞ'ta da geçmişin mirası yendi. Ama deniz bitti... Şimdi geleceğe yatırım yapma zamanı... * BU arada hazırlanan 11 saniyelik televizyon reklamı, bir süredir NTV'de gösteriliyor.
Film, 1938 yılına ait bir posta pulunun büyütülmesiyle başlıyor. Posta pulunda Kültürpark'ın o günkü haline gösteren bir fotoğraf bulunuyor. Ardından kent görüntüleri ekrana çıkıyor. Sonrasında İzmir'in simgesi Saat Kulesi, bir füze gibi göğe yükselip kayboluyor. Reklam filminde İzmir Fuarı'nın geçmişten geleceğe bir köprü oluşturduğu imajı çiziliyor. Hepşenkal, bu tür sponsorluk arayışlarının devam edeceğini ve geçmişte kaybedilen değerlerin yeniden kazanılacağını söylüyor. Biz de diyoruz ki... Opel Türkiye'nin merkezi İzmir'in 30 kilometre uzağında bulunuyor. Başarılı satış grafiği, yakaladığı kalite performansı dünyadaki diğer fabrikaları arasında alkışlanıyorsa Opel Türkiye, mutlaka İzmir Fuarı'nda yer almalıdır. Renault, Tofaş gibi yerli üreticiler; bugün 100 binli satış rakamlarına ulaşmışlarsa bunda geçmişteki İzmir Fuarları'nın önemli katkıları olmuştur. O yüzden Hepşenkal'ın dediği gibi bu prestij paylaşılmalı. Fırsatı kaçıran, ileride pişman olabilir...
button