İzin versinler Boğaz’ın en güzel otelini yapayım

Güncelleme Tarihi:

İzin versinler Boğaz’ın en güzel otelini yapayım
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2006 00:00

İstanbul'un gözde eğlence mekanlarından Reina’nın sahibi Mehmet Koçarslan da turizmciliğe soyundu. Kuruçeşme’de, Reina’nın yanına otel yapmayı planlayan Koçarslan, "Burada eskiden bir saray varmış. Onun aynısını inşa edip Boğaz’ın en güzel butik otelini yapacağım" diyecek kadar iddialı. Ancak arazinin turizm alanı olmayışı nedeniyle, bu işe başlayamayan Koçarslan, yetkililerden çözüm bekliyor.

SON 10 yıldır yalı-butik otel konsepti ile tanışan İstanbul Boğazı’na bir otel açma fikri de Reina’nın sahibi olarak tanınan Mehmet Koçarslan’a ait. Son olarak Les Ottaman’ın faaliyete geçtiği Ortaköy-Kuruçeşme hattında İstanbul Yüzme İhtisas ve yanan Gaziosmanpaşa İlkokulu’nun yerine de butik otel yapılacak söylentileri Koçarslan’ın bu konudaki beklentilerini artırdı. Ancak Koçaslan, bu konudaki bekleyişini sürdürmekten öte gidemiyor.

3 YILDIR HAYAL KURUYOR:

Otel projesi üzerinde son 3 yıldır çalışan ve Kurçeşme’deki Reina’nın hemen yanındaki araziye bir butik otel inşaa etmek isteyen Koçarslan’ın, harekete geçemeyişinin nedeni ise sahip olduğu arazinin turizm alanı olmayışı. Ortaköy-Kuruçeşme hattında turizm alanı ilan edilmeyen tek yerin burası olduğuna dikkat çeken Koaçarslan, "Yerimiz otapark, Renia turizm alanı değil. Oysa 5 yıldır yaptığımız işlere bakınca biz de bunu hak ettiğimizi düşünüyoruz" diye konuştu.

PARK BİLE TURİZM ALANI:

Koçarslan, "Her iki yanımız turizm alanı, hatta Kuruçeşma Parkı bile. Ortaköy-Kuruçeşme hattında turizm alanı ilan edilmemiş birkaç parsel sadece bizim arazimiz. Bizim sınırımızda biten bir turizm hattı olur mu" derken, bu konuda haksızlık yapıldığı görüşünde. Boğaz Hattı’nın iki yakasının da tamamen turizm alanı olmasını savunan Koçarslan, şöyle konuştu: "İşte o zaman Türkiye’nin istediği para harcayan turist İstanbul’a gelecek. Yanıbaşımıza Les Ottoman açıldı, İstanbul’a böyle bir tesis kazandığı için Ünsal Aysal’ın ellerinden öpmek lazım. Bunların sayısı artmalı. İstanbul, 2010 yılı için Avrupa’nın dört kültür başkentinden biri seçildi. Bizim de ona göre hazırlık yapmamız gerekli. Hedeflenen turisti Bahçeşehir’e, Zekeriyaköy’e götüremezsiniz, oralarda güzel yerler ama turist buraya gelir. İzin versinler İstanbul’a Boğaz’ın en güzel otelini kazandırayım."

ZATEN OTEL YERİYMİŞ:

Koçarslan, 3 yıldır butik otel, eğlence oteli gibi değişik konseptlerde projeler geliştirdiği 6 bin 100 metrekarelik alana yapacağı otelin tarihi dokuya uygun olacağını vurgularken, şu bilgileri verdi: "Yaptığımız araştırmalara göre burada eskiden de bir otel varmış. İstanbul’da Hilton Oteli’nin bile olmadığı dönemde burası otelmiş Daha da öncesini araştırınca, Boğaziçi saraylarından biri buradaymış. Şimdi biz de burada bir oteli aslına göre inşaa etmek istiyoruz. Yanında Les Ottoman, karşısında Beylerbeyi Sarayı. Her gece tablo gibi orada duruyor. Biz de geçmişle bir sentez yaparak, o tarihi dokusunu bozmadan, Boğaz’a yeni bir eser kazandırmak istiyoruz. Ancak bunun için bir an önce buranın da turizm alanı ilan edilmesi gerekiyor."

Yeri iyi olduğu için başardık

KOÇARSLAN, "Reina’nın başarısının yüzde 90’ı ülke, şehir ve bulunduğu lokasyondan kaynaklanıyor" derken, "5 yıldır rüşdünü ispatlamış bir yer olmanın ötesinde artık Türkiye’nin, İstanbul’un tanıtımına önemli bir katkıda bulunuyoruz. Ve daha fazlasını yapmak istiyoruz" diye konuştu. Reina’da kurumsallaşma faaliyetlerine hız verdiklerini dile getiren Koçarslan, "İlk yılımızdan bu yana sloganımız ’Türkiye tanınsın, İstanbul marka olsun, Reina prestij kazansın.’ Bunu da bir ölçüde yapabildiğimizi düşünüyoruz. Şimdi hemen yanına bir de butik otel yaparak, başarılı bir işe imza atmak istiyoruz" dedi.

Reina, birinci yıl benimdi artık değil

DAHA önce farklı isimler altında yine eğlence merkezi olan, son 5 yıldır ise Reina olarak faaliyet gösteren eğlence merkezinde her yıl artan oranda yabancı konuk ettiklerini belirten Koçarslan, sözlerine şöyle devam etti: "Şu anda müşterilerimizin yüzde 30’undan fazlası yabancı, bu tesislere sadece belli bir magazin unsuru olarak bakmak haksızlık olur. İstanbul’a gelen tüm önemli konukları, iş dünyasının önde gelen isimlerini burada ağırlıyoruz. İnsanlar ellerinde adresle geliyor, İstanbul’a gidince ’mutlaka git’ diye biri tavsiye etmiş çünkü. Biz bunun için özel bir pazarlama çalışması yapmadık bile. Bunları görünce başarılı bir iş yaptığımızı düşünüyoruz. Buraya Mehmet Koçarslan’ın yeri olarak bakmamak lazım. Çırağan Oteli neyse, Reina da odur. Renia birinci yıl benimdi ama ikinci yıl artık sahibi ben değilim. Belediye başkanı, vali, kaymakam herkes buranın sahibi. Burası bundan sonra bu şehrindir."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!