İyileşme lideri ‘gelişenler’ olacak dünya ekonomik merkezi doğuya kayacak

HSBC Holdings Yönetim Kurulu Başkanı Stephen Green, dünyanın ekonomik merkezinin batıdan doğuya doğru kaydığını vurgulayarak, “Gelişmekte olan piyasaların ekonomik güçleri finansal piyasaların ve uluslararası ilişkilerin gelişmesinde gittikçe daha merkezi rol oynayacak” dedi.
Dünya ekonomisinin iyileşme sürecinde bütün ülkelerin aynı anda aynı uygulamaları hayata geçirmesinin beklenmediğini kaydeden Green, hükümetlerin krizden çıkış stratejileri ve canlandırma paketlerine ilişkin şunları söyledi: “Çıkış konusundaki uygulamalar her ülke için çok çeşitli, tartışılanlardan daha farklı olabilir. Bazıları sıkı para politikası uygulayabilir. Bazıları başka tarafa yönelebilir. Ancak istemediğimiz şey, teşviklerin çok erken çekilmesi. Bu hatayı çok uzun yıllar önce gördük. Çok hızlı bir şekilde bu yapılınca, hızlı bir şekilde tekrar düşüş olmuştu. Geçmişten ders almamız gerekiyor. Hükümetler, mali pozisyonunu restore etmek isteyeceklerdir. Ama para durumları biraz daha uzun süre gevşek olabilir.” HSBC Başkekonomisti Stephen King ise EMI’nin aslında ekonominin barometresi olduğunu gelişen ülkelerin kaydederek gelişen piyasalara dönük şu değerlendirmeyi yaptı: “Her ne kadar birçok gelişmekte olan ülke için en önemli ticaret ortağı ABD olmaya devam etse de, bu ticaret ortağının göreceli olarak önemi azalıyor. Gelişmekte olan ülke ekonomilerinde gelecek yıl için yüzde 6 ekonomik büyüme beklenirken gelişmiş ülkelerde büyüme tahmini yüzde 1.8’de kalıyor.”

Türk özel sektörü sağlam

HSBC Türkiye Genel Müdürü Piraye Antika, Türkiye’nin küresel ekonomik krizin getirdiği zorlukları önceden gördüğünü belirterek, “2010 yılında yüzde 2.9’luk bir iyileşme ve 2011’de de yüzde 4’ün üzerinde bir iyileşme bekleniyor. Bunlar oldukça sağlam rakamlar. Bu yılki küçülmeye baktığınızda evet, belki bir küçülme oldu fakat göstergeler 2010’da ve sonrasında bir iyileşmeye işaret ediyor. HSBC’nin Türkiye yatırımı çok başarılı oldu. Amacımız buradaki faaliyetlerimizi artırmak” diye konuştu. Türkiye’de özel sektörünün sağlam durumda olduğunu, kaydeden Antika, “Özel sektörün borçlarını ekonomik iyileşme açısından bir tehdit olarak görmüyorum, önemli olan ekonomik büyümenin sürdürülebilir olması” dedi.